12. Uluslar arası Hasta Hakları ve Çalışan Güvenliği Kongresi 27-30 Mayıs tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek. Kongrenin ana teması “Pandemide Hasta ve Sağlık Çalışanı Olmak ve Sağlık Çalışanlarına Şiddet” olarak belirlendi .
Sağlık Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Seval Akgün,12. Uluslar arası Hasta Hakları ve Çalışan Güvenliği Kongresi 27-30 Mayıs tarihlerinde Antalya’da Sensitive Premium Hotels Belek’te gerçekleştirileceğini belirtti. Akgül, “Hasta hakları, genel anlamda sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan bireylerin sırf insan olmaları sebebiyle ilgili mevzuat ile teminat altına alınmış haklarını ifade eder. Hasta haklarının ana hedefi, hastanın desteklenmesi ve toplumsal boyutta güçlendirilmesidir. Hasta haklarının başında; kişinin bedensel ve ruhsal dokunulmazlık hakkı, aydınlatılmış onay, bilgilendirilme hakkı, insan bedenine saygı hakkı, gizlilik, özel yaşamın dokunulmazlığı hakkı, bakım ve tedavi hakkı, hekimini ve yardımcı sağlık personelini ve sağlık kurumunu seçme hakkı, başvuru hakkı ve insan olarak saygı görme gelmektedir. Aynı zamanda hasta hakları ile ilgili belgelerde haklarla birlikte hasta ve personel açısından üstlerine düşen sorumluluklarda belirtilmekte, “Hastanın hakkının korunması demek aslında birbirine bağlı ilişkiler zinciri içinde sağlık çalışanın da hakkının korunması anlamına gelmekte ve bütün bunlar aslında kişi ve toplum bilincinin yükselmesini de beraberinde getirmektedir.” denmektedir” dedi.
Hasta Hakları Yönetmeliği
Akgül, kongre davetinde konuşmasını şöyle sürdürdü “Aslında son yıllarda hasta hakları, ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Birçok ülke, sağlıkla ilgili olarak yasalarına hasta haklarını eklemiş, sağlığa ilişkin haklar, ülkelerin genellikle anayasalarında ya da temel yasalarla düzenlenmiştir Türkiye’de ise geçmişten günümüze sağlık hizmetleri alanında yasal düzenlemelerde temel insan hakları çerçevesinde bazı hasta haklarına da yer verildiği görülmektedir. Hasta Hakları Yönetmeliği öncesinde hasta hakları konusunda sistematik ve kurumsal çalışmalar yaygın olmamakla birlikte, Anayasa başta olmak üzere çeşitli yasa ve alt mevzuatta dolaylı da olsa birtakım düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir. Günümüzde hastaların hak ve sorumluluklarının detayları Hasta Hakları Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
Anayasamız tarafından öngörülen sağlık hakkı, tüm sağlık personelinin de en doğal hakkıdır. Özellikle olağanüstü dönemlerden geçtiğimiz Covid-19 pandemi sürecinde özverili sağlık çalışanlarına her zamankinden daha çok yük düşmekte ve daha çok emek sarf etmeleri gerekmektedir. Sağlık personelleri özellikle salgın dönemlerinde uzun saatler yüksek performansla çalışmakta ve büyük risk altında önemli bir sorumluluk yerine getirmekteler. Diğer yandan ise hastalar ve hasta yakınları içinde bulunduğu stresli durum, tedavi beklentisi, etraflarındaki karşılaştırmalar sebepleriyle problemin diğer tarafını oluşturmaktadır. Bu dönemde büyük fedakârlıklarla çalışmalarına karşın bir yandan virüsün diğer yandan şiddet olaylarının hedefi olmaktan kurtulamayan sağlık çalışanlarının, ağırlaşan pandemi koşullarıyla birlikte zor günler geçirdiğini hepimiz birlikte yaşıyoruz. Covid-19 salgını ile birlikte ilk günlerde tüm ülkede alkışlanan sağlık çalışanları, pandemiden önce de çeşitli sorunlar ile karşı karşıyaydı. Salgın süreci sağlıkçılar için uzun yıllardır biriken sorunların daha da derinleştiği, yaşamlarını tehdit eden bir aşamaya geldi. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de, sistemin aksayan tüm yanları, sağlık çalışanlarına ihale edildi ve sağlık çalışanları şiddete uğramaya devam ediyor. Bu sebeple zaman zaman sağlık çalışanlarına şiddet, hakaret, tehdit yöneltilmektedir. Bu nedenle kongrenin ana teması “Pandemide Hasta ve Sağlık Çalışanı Olmak ve Sağlık Çalışanlarına Şiddet”olacaktır”
Murat ESENTEKİN
Sağlık Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Seval Akgün,12. Uluslar arası Hasta Hakları ve Çalışan Güvenliği Kongresi 27-30 Mayıs tarihlerinde Antalya’da Sensitive Premium Hotels Belek’te gerçekleştirileceğini belirtti. Akgül, “Hasta hakları, genel anlamda sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı bulunan bireylerin sırf insan olmaları sebebiyle ilgili mevzuat ile teminat altına alınmış haklarını ifade eder. Hasta haklarının ana hedefi, hastanın desteklenmesi ve toplumsal boyutta güçlendirilmesidir. Hasta haklarının başında; kişinin bedensel ve ruhsal dokunulmazlık hakkı, aydınlatılmış onay, bilgilendirilme hakkı, insan bedenine saygı hakkı, gizlilik, özel yaşamın dokunulmazlığı hakkı, bakım ve tedavi hakkı, hekimini ve yardımcı sağlık personelini ve sağlık kurumunu seçme hakkı, başvuru hakkı ve insan olarak saygı görme gelmektedir. Aynı zamanda hasta hakları ile ilgili belgelerde haklarla birlikte hasta ve personel açısından üstlerine düşen sorumluluklarda belirtilmekte, “Hastanın hakkının korunması demek aslında birbirine bağlı ilişkiler zinciri içinde sağlık çalışanın da hakkının korunması anlamına gelmekte ve bütün bunlar aslında kişi ve toplum bilincinin yükselmesini de beraberinde getirmektedir.” denmektedir” dedi.
Hasta Hakları Yönetmeliği
Akgül, kongre davetinde konuşmasını şöyle sürdürdü “Aslında son yıllarda hasta hakları, ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Birçok ülke, sağlıkla ilgili olarak yasalarına hasta haklarını eklemiş, sağlığa ilişkin haklar, ülkelerin genellikle anayasalarında ya da temel yasalarla düzenlenmiştir Türkiye’de ise geçmişten günümüze sağlık hizmetleri alanında yasal düzenlemelerde temel insan hakları çerçevesinde bazı hasta haklarına da yer verildiği görülmektedir. Hasta Hakları Yönetmeliği öncesinde hasta hakları konusunda sistematik ve kurumsal çalışmalar yaygın olmamakla birlikte, Anayasa başta olmak üzere çeşitli yasa ve alt mevzuatta dolaylı da olsa birtakım düzenlemelerin yer aldığı görülmektedir. Günümüzde hastaların hak ve sorumluluklarının detayları Hasta Hakları Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
Anayasamız tarafından öngörülen sağlık hakkı, tüm sağlık personelinin de en doğal hakkıdır. Özellikle olağanüstü dönemlerden geçtiğimiz Covid-19 pandemi sürecinde özverili sağlık çalışanlarına her zamankinden daha çok yük düşmekte ve daha çok emek sarf etmeleri gerekmektedir. Sağlık personelleri özellikle salgın dönemlerinde uzun saatler yüksek performansla çalışmakta ve büyük risk altında önemli bir sorumluluk yerine getirmekteler. Diğer yandan ise hastalar ve hasta yakınları içinde bulunduğu stresli durum, tedavi beklentisi, etraflarındaki karşılaştırmalar sebepleriyle problemin diğer tarafını oluşturmaktadır. Bu dönemde büyük fedakârlıklarla çalışmalarına karşın bir yandan virüsün diğer yandan şiddet olaylarının hedefi olmaktan kurtulamayan sağlık çalışanlarının, ağırlaşan pandemi koşullarıyla birlikte zor günler geçirdiğini hepimiz birlikte yaşıyoruz. Covid-19 salgını ile birlikte ilk günlerde tüm ülkede alkışlanan sağlık çalışanları, pandemiden önce de çeşitli sorunlar ile karşı karşıyaydı. Salgın süreci sağlıkçılar için uzun yıllardır biriken sorunların daha da derinleştiği, yaşamlarını tehdit eden bir aşamaya geldi. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de, sistemin aksayan tüm yanları, sağlık çalışanlarına ihale edildi ve sağlık çalışanları şiddete uğramaya devam ediyor. Bu sebeple zaman zaman sağlık çalışanlarına şiddet, hakaret, tehdit yöneltilmektedir. Bu nedenle kongrenin ana teması “Pandemide Hasta ve Sağlık Çalışanı Olmak ve Sağlık Çalışanlarına Şiddet”olacaktır”
Murat ESENTEKİN