Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bugün Türkiye'de iktidarı destekleyen de var, acımasızca eleştiren yayın kuruluşları da var. Bu da doğal, bunlar da olacak. Diğer tarafı destekleyenlerden, bizi eleştirenlerden bazen hoşlanmıyoruz oysa bu demokrasinin gereğidir” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'da gündelik gazete, televizyon ve radyo yayını ile internet haberciği yapan Lider Medya'nın Kepez ilçesindeki genel merkez binası açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Çavuşoğlu, Lider Medya'nın kuruluşundan itibaren geçen 1 yıllık süreçte önemli başarılar elde ettiğini söyledi. Siyaset ile medyanın her zaman iç içe olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Demokrasinin önemli güçlerinden biri de medyadır. Medya, basın olmadan gerçek demokrasiden bahsetmemiz mümkün değil. Medyanın tarafsızlığı, bağımsızlığından her zaman dem vururuz ama biz siyasetçiler isteriz ki her zaman bizim lehimize yazsın, hep bizi övsün. Hepimizde olduğu gibi bizde de nefis var. Medyanın görevi bizim de yanlışımız olduğu zaman bize göstermesidir. Antalya'nın güzelliklerini tanıttığınız gibi eksiklerimizi görmemize de vesile oluyor, bizi uyarıyorsunuz. Bu anlamda Antalya'ya, Türkiye’ye büyük bir hizmette bulunuyorsunuz" diye konuştu.
Ulusal güvenlik meselesi
Medyanın, özellikle Türkiye'de yerel basının tarafsız, bağımsız olması ve bunun için ekonomik güce sahip olmasının önemini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Buna her zaman önem veriyor, vurguluyoruz. Yandaş medya diyorlar, onun yanında, bunun yanında. Bu doğal, dünyanın her yerinde var. Basın, yayın organlarının veya orayı yönetenlerin farklı ideolojileri olabilir. İngiltere'de Amerika'da hangi gazete, televizyon cumhuriyetçi, hangisi demokrat, İngiltere'de hangisi muhafazakar, hangisi İşçi Parti'yi destekliyor. Bunlar bilinen şeyler ama medyanın da temel ilkeleri var. Bundan şaşmamak kaydıyla, doğaldır. Bugün Türkiye'de iktidarı destekleyen de var, acımasızca eleştiren yayın kuruluşları da var. Bu da doğal, bunlar da olacak. Diğer tarafı destekleyenlerden, bizi eleştirenlerden bazen hoşlanmıyoruz oysa bu demokrasinin gereğidir. Oysa son günlerde başka tartışmalara şahit oluyoruz. Özellikle basın yayın organlarının, medyanın dışarıdan fonlanması ve ülkemizin ulusal güvenliğini tehdit edecek şekilde başkaları tarafından yönetilmesi de son derece tehlikelidir. Bir ulusal güvenlik meselesidir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretinin dünya gündemini meşgul eden konu olduğuna değinen Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yaptığı ziyaret, daha ziyaret gerçekleştirmeden 1 ay önce herkesi hareketlendirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'niye gidiyor, orada ne konuşacak, hangi mesajlar verecek.' Rum tarafı ve Yunanistan tüm dünyayı ayağa kaldırmaya çalıştı, 'Recep Tayyip Erdoğan yine Kıbrıs'a gidiyor, yine orada önemli adımlar atabilirler.' Oysa her 20 Temmuz'da Türkiye, en üst düzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gider ve oradaki Zafer ve Barış Bayramı'nı kardeşlerimizle, yöneticilerle halkla beraber kutlar. Bu bizim için bir milli meseledir. 20 Temmuz'un 47'nci yılındayız ve Sayın Cumhurbaşkanımız da bu ziyareti gerçekleştirdi. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gerek Doğu Akdeniz gerek hidrokarbon açısından haklarını korumak için garantör ülke ve anavatan olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Bunu yaparken de hiç tereddüt etmiyoruz. Bundan sonra da tereddüt etmeyeceğimizden herkes emin olsun."
DHA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'da gündelik gazete, televizyon ve radyo yayını ile internet haberciği yapan Lider Medya'nın Kepez ilçesindeki genel merkez binası açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Çavuşoğlu, Lider Medya'nın kuruluşundan itibaren geçen 1 yıllık süreçte önemli başarılar elde ettiğini söyledi. Siyaset ile medyanın her zaman iç içe olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Demokrasinin önemli güçlerinden biri de medyadır. Medya, basın olmadan gerçek demokrasiden bahsetmemiz mümkün değil. Medyanın tarafsızlığı, bağımsızlığından her zaman dem vururuz ama biz siyasetçiler isteriz ki her zaman bizim lehimize yazsın, hep bizi övsün. Hepimizde olduğu gibi bizde de nefis var. Medyanın görevi bizim de yanlışımız olduğu zaman bize göstermesidir. Antalya'nın güzelliklerini tanıttığınız gibi eksiklerimizi görmemize de vesile oluyor, bizi uyarıyorsunuz. Bu anlamda Antalya'ya, Türkiye’ye büyük bir hizmette bulunuyorsunuz" diye konuştu.
Ulusal güvenlik meselesi
Medyanın, özellikle Türkiye'de yerel basının tarafsız, bağımsız olması ve bunun için ekonomik güce sahip olmasının önemini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Buna her zaman önem veriyor, vurguluyoruz. Yandaş medya diyorlar, onun yanında, bunun yanında. Bu doğal, dünyanın her yerinde var. Basın, yayın organlarının veya orayı yönetenlerin farklı ideolojileri olabilir. İngiltere'de Amerika'da hangi gazete, televizyon cumhuriyetçi, hangisi demokrat, İngiltere'de hangisi muhafazakar, hangisi İşçi Parti'yi destekliyor. Bunlar bilinen şeyler ama medyanın da temel ilkeleri var. Bundan şaşmamak kaydıyla, doğaldır. Bugün Türkiye'de iktidarı destekleyen de var, acımasızca eleştiren yayın kuruluşları da var. Bu da doğal, bunlar da olacak. Diğer tarafı destekleyenlerden, bizi eleştirenlerden bazen hoşlanmıyoruz oysa bu demokrasinin gereğidir. Oysa son günlerde başka tartışmalara şahit oluyoruz. Özellikle basın yayın organlarının, medyanın dışarıdan fonlanması ve ülkemizin ulusal güvenliğini tehdit edecek şekilde başkaları tarafından yönetilmesi de son derece tehlikelidir. Bir ulusal güvenlik meselesidir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretinin dünya gündemini meşgul eden konu olduğuna değinen Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yaptığı ziyaret, daha ziyaret gerçekleştirmeden 1 ay önce herkesi hareketlendirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'niye gidiyor, orada ne konuşacak, hangi mesajlar verecek.' Rum tarafı ve Yunanistan tüm dünyayı ayağa kaldırmaya çalıştı, 'Recep Tayyip Erdoğan yine Kıbrıs'a gidiyor, yine orada önemli adımlar atabilirler.' Oysa her 20 Temmuz'da Türkiye, en üst düzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gider ve oradaki Zafer ve Barış Bayramı'nı kardeşlerimizle, yöneticilerle halkla beraber kutlar. Bu bizim için bir milli meseledir. 20 Temmuz'un 47'nci yılındayız ve Sayın Cumhurbaşkanımız da bu ziyareti gerçekleştirdi. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gerek Doğu Akdeniz gerek hidrokarbon açısından haklarını korumak için garantör ülke ve anavatan olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Bunu yaparken de hiç tereddüt etmiyoruz. Bundan sonra da tereddüt etmeyeceğimizden herkes emin olsun."
DHA