Gelişen dünya ile birlikte, sürekli bir dönüşüm içindeyiz.
Yaşadığımız hayat, düzenimiz, alışkanlıklarımız ve tepkilerimiz günden güne teknolojinin gelişmesiyle değişmeye devam ediyor.
Teknoloji son olarak çocuklarımıza ‘intihar’ nedir onu öğretti.
90’larda ya da daha öncesinde yaşayanlar, sokak kültürünü ve o sokakta oynanan oyunları iyi bilirler.
Ben kendi çocukluğumdan örnekler verim. En büyük eğlencemiz ‘yukarı mahallenin’ çocuklarını, yaptığımız mahalle maçlarında yenmekti, ya da sabahın erken saatlerinde kalkıp çizgi film izlemekti.
Şimdilerde bakıyorum da bütün sokak oyunları ya da yaptığımız bütün etkinlikler ‘sanal’laşmış.
Mahalle maçlarının yerini oyun konsolları yerini aldı. Artık ‘sabah olsunda çizgi film’ izleyelim heyecanı yerine günün her saatinde internetten izleyeceğimiz çizgi filmleri var.
Biz bir an önce okula başlayalım diye heves ederdik. Hele o okulu başlama arefesindeki o gece bitmek bilmiyordu bizim için. Şimdilerde, çocuklarımız oyunların, teknolojinin esiri olmuş ne okulu gitme isteği ne de derslerine çalışma istekleri yok.
Son olarak Mavi Balina oyunu, çocuklarımız üzerinde olumsuz etkiler yaratmaya başladı. İntiharlar yapılıyor gencecik bedenler bu oyunlar sayesinde yok oluyor.
Her ilde ücretsiz Rehabilitasyon merkezleri açılmalı, hem ailelerin bilinçlendirmeye yönelik hem de çocuklara yönelik.
Gelişen ve değişen dünyada yok olmamak adına yapılacak çok basit şeyler var, onları yapmaktan geri durmayalım. Araştıralım, kitap okuyalım, empati kuralım, gezelim.
Bunları yaparsak neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda daha doğru kararlar veririz.
Bağımlı olma özgür ol...