Bugün size bir dostumu ve dostumun başarı hikayesini anlatacağım,
Ben Can Abiyi, babam bu dünyayı terki diyar ettikten sonra daha da iyi tanıyanlardanım, eskiden duyardım, kendini de bilirdim ancak ne zaman babam başka bir diyara göç etti, babamın insanları teker teker bulmaya başladı beni...
İşte Can baba da bu dostlardan bir tanesidir...
Babamla mermerli plajına giderlermiş, deve kayasında dinlenirler oradan kahkahalarla Akdenizi selamlarlarmış...
Şarkılar türküler söylerlermiş...
Ne zaman karşılaşsak hemen yad ederiz o günleri...
Bir de Can Abi ben ne zaman kilo alsam, bana ne bu göbek diyerek kızar, zaman zaman ondan kaçmaya çalışırken birden Onur Naber diye ensemde biter...
Spora başladığım ve 1 ayda sicim gibi olduğum bir dönem vardır benim...
Beni ilkokul öğrencilerinin ilk okula başladığı gün gibi, spor salonuna teslim eden Can Abinin ta kendisidir...
Can Abi spora geç başlayanlardan, ancak azmin elinden hiç birşey kurtulmaz deyip, spor bilincini kendi içine kazıyanlardan biri...
48 yaşında,Fitness dalında Avrupa Şampiyonu oldu geçenlerde Can Abi, kendisinden genç bir çok rakibi geride bırakarak, şampiyonluk kupasını kaldırdı...
Biz de vardır ya hani...
Çok kullanırız bu lafı...
Eee bizden geçti artık...
İşte Can abi bu lafa inat, aslında hiçbir şeyin insandan geçmediğini, eğer insan gerçekten birşeyi isterse her zaman başarabileceğini kanıtladı.
Tam da elli yaşına merdiven dayadığı bir zamanda bunu yaparak iki madalya getirdi Antalyaya...
Bizler toplum olarak başarıyı alkışlamayı çok sevmeyiz...
Olumsuzlukları ayyuka çıkarırken olumlu ve güzel şeyleri nedense alkışlamakta zorlanırız...
Haydi gelin şimdi Can Abinin şampiyonluğunu önce bir alkışlayalım sonra yazıyı okumaya devam edelim...
Tamam alkış seslerini duydum...
Can Abi adına teşekkür ederim...
Gandinin bir saptaması vardır hayatla ilgili,
Yapamazsın diyenler olur hep hayatta, önce sen napıyorsun saçmalama derler, sonra başlarsın dalga geçerler, bir süre sonra engel olmaya kalkarlar, son olarak görmezden gelirler, en sonunda da sen kazanırsın der Gandi...
İşte Can Abinin başarısı tam da bu saptamaya çok güzel bir örnektir aslında...
Disiplinli bir diyet, bilimsel bir program ve yeteri kadar azimle başardı bunu Can Abi...
Aynı zamanda şarkılar söylemeye devam etti ve şiirler yazdı Can Abi..
O dev gibi cüssesinin altında, küçük ve büyümemiş çocuğu hep yaşattı...
Teşekkürler Can Baba...
Aldığın kupa sadece bir spor kupası olmadı bence...
Kaç yaşına gelirse gelsin insan, bizden geçti diyenlere bir cevaptır aslında madalyaların....
Şimdi artık çok sevdiğin salçalı tostu yiyebilir, saatler boyunca ettiğimiz sohbetlere kaldığımız yerden devam edebiliriz...
Kendi adıma en çok buna sevindim...
Bütün alkışlar sana gelsin...
Saygılarımla...