Şöyle geriye dönüp baktığım zaman düşünmeden edemiyorum, kimler geldi ve kimler geçti şu dünya üzerinden...
Kimisi öyle yaşadı, kimisi böyle yaşadı,kimisi şöyle yaşadı deriz de hayat denen bir girdabın içerisinde kendimizin de kaldığını unutuveririz...
Geçenlerde deniz kenarında çalışırken bir adam gördüm, başında meksika şapkası, şapkasının altından çıkan bembeyaz yarı uzun saçlarıyla dikkati mi çekti, yüzündeki kırışıklar sanki her bir yılın attığı zaman belirleme çizgilerine dönüşmüş,hafif kirli beyaz sakallıydı...
biraz boşvermiş bir hali vardı adamın...
güneş hani dağların arkasına iyice kaçar, dağların arkasından gelen ışığın yansımasıyla alacalı bulacalı olur ya gün,günün geceye kavuşmasından hemen önceki andır bu, tam da o saatlerde...
Kovada kalan ekmekleri balıklara aıtıyırdum,yanıma iki tane köpek geldi, suyun içine kadar girdiler, başladılar oynamaya, biraz seyrettim onları, sonra adam geldi, balıklara attığım ekmeklerin kıyıya vuranlarını toplayıp elinde hamur yapmaya başladı, ne yapacaksınız bu ekmekleri diye sordum, keşke atmadan size verseydim,balıklar nasibini almış artık bunlar kıyıya geri dönmüş ,köpeklere vereceğim, ben olmasam bunlara kim bakar, bunlarla kim ilgilenir dedi, ne iş yapıyorsunuz dedim, ben tekneleri boyarım dedi, haydi kolay gelsin dedi ve uzaklaştı...
Gün geceye dönmüştü çoktan artık...
Benim için gitme zamanı, başka alemler için belki de yeni bir günün başlangıcıydı şimdi saatler...
Yolda gelirken düşündüm...
Zamanın insanlar üzerindeki etkisini sorguladım biraz...
Ve anların kıymetini bir kez daha anladım...
Çünkü zaman uçup gittiği zaman, nasıl kanat çırpıp havalanan ,sonrada süzülen bir martının arkasından baka kalırız,işte zamanın arkasından da böyle bakakalacağız hepimiz bir gün...
Köpekleri karşılıksız sevip, denizdeki ekmek parçalarını bile köpeklerin yemeğine katık yapan adam geldi yine sonra aklıma...
Ne değişik hayatlar vardı... Kimisi hırsla nelerin peşinde koşar, kimisi köpeklerin karnını doyurmaktan mutluluk duyar...
Ancak zaman nasıl da herkesin üzerine eşit bir şekilde dağılır...
Kaçınılmaz İkisininde saçları aynı ağarır...
Kim olursan ol tabiat aslında kimseye torpil yapmıyor...
Tam bunları düşünürken arkamdan bir korna sesi...
Yeşil yanmış...
Yürüsene kardeşim yürüsene...
Dattttttttt.... Dattttt
Doğruya unuttum,acelemiz var artık herşeye