Sustuğum,bildiğim hatta unuttuğum her şeyin tenhasında gezinirken bazen güncel isteklerin peşinde ve alışılmış olanın sığlığında buluveriyorum kendimi, işte tam da bu zamanlarda benim dışımda vuku bulan koskocaman dünyanın fabrikasyon hırsları ve ihtiraslarıyla yüzleşiyorum.
Tam da böyle zamanlarda korkular,heyecanlar,kaygılar ve bir sürü var olma çabası içerisinde harcanan hayatlar ve öğretilmiş olanın zorunluluğunda sıkışmış yaşamların özgürlük nidaları çınlıyor kulaklarımda.
Ne kadar garip değil mi Özgürlüğün bile belki de tutsaklık olduğu bir çağda yaşıyoruz ve belki de biz kendimizi özgür zannettikçe birşeylere bağlanıyor ve tutsaklaşıyoruz...
Özgürlük kelimesinin anlamının bile kişiselleştiği ve şahsi zevklerin yozlaşmış azgınlığına dönüştüğü bir dönemde ,eskilerin 'veren el olmak 'diye tabir ettikleri sahiplenme,koruma ve paylaşma olgularını bile yanlış değerlendiriyor,içini boşaltıyor ve şahsi hayatımıza bir müdahale olarak algılar hale geliyoruz.
Korkarım ki biz gitgide tek bir renge dönüşüyoruz. Heryer bembeyaz olursa beyaz nasıl ayırt edilir. Her yer siyah olursa siyah nasıl izlenir.
Korkarım renklerimizi,özümüzü kaybediyoruz.
Asıl özgürlüğümüzü birbirimize benzeyerek kaybediyoruz.
İsteklerimiz,yaşamlarımız,amaçlarımız birbirine ne kadar da yakınlaşıyor,
Ne kadar da benziyoruz gitgide birbirimize..
Hepimiz sıradanlaşıyoruz...
Hayır ben sıradanlaşmayacağım, benim fikrim de bu zikrim de,hayallerim bu yönde diyenleri de ötekileştiriyoruz...
Sen şunu olacaksın,bunu olacaksın diyoruz... Biz demesek sistem diyor, ya da sistemin araçları...
Gerçek tutsaklar,özgürlüklerini daha da esaret altına sokmak için gündelik rahatlamalar peşinde koştuklarının farkına varmadan mevcut olanın tekdüzeliğinde siyah ve beyazın tek renkçiliğinde uyuşuyorlar.
Tuvallere öyle korkusuz boyalar doldumak lazım inadına, hiç bir zaman sönmesin içimizdeki ışık... Söndürmek isteyenlerin gözü kamaşsın,uzaklaşsın...
Öyle boyalar koymalı ki rengarenk, hatta tüm renkleri karıştırmak ve yeni yeni renkler elde etmek.
O rengin adını da özgürlük koymak.. Sadece biz olabildigimiz icin bir renk.
Tam da doğanın içerisinden, özün rengi gürlemenin rengi...
Sonra öyle bir resim yapmalı ki özgürlüğün adı sadece özden gelenle olsun.