Birinin doğrusu başkasına göre yanlış,
Başkasının yanlışı birisine göre doğru,
Doğrular ve yanlışlar üzerine kurulmamalı hayat...
Bilemeyiz hiç bir şeyi bilemeyiz...
Hayat huzurlu ve sakin olmalı,kuş tüğü bir yastığa kaygısızca baş koyar gibi...
Bazen İlkbahardaki ağaçlar gibi yeniden yaprak açmalı,
Bazen Sonbaharda yaprak dökebilmeliyiz...
Yaşarken yalnızca ağaçları örnek almalıyız...
Sorgulamamalı ve yargılamamalıyız kimseyi,yaprak açarken ya da dökerken...
Mesela kimsenin doğrusu ve olması gerekenine göre yaşayamayız,yaşam bu kadar kısayken...
Kimse için başarılı görünemeyiz, kendi içimizde bu kadar huzursuzken...
Sevincimizi bu kadar gösteremeyiz, acılarımıza bu kadar susarken...
Bu dizeler dökülüverdi geçenlerde ansızın içimden... Ağaçları izliyordum, bizim evin karşısındaki ağacın yapraklarının önce nasıl sararıp sonra döküldüğüne şait oldum yine bu mevsim...
Şimdi bekliyorum yine baharı ve ağacın yeniden çiçek açmasını izleyeceğim...
İşte hayat dediğimiz de iki mevsimden oluşmuyor mu aslında...
İlkbahar ve sonbahardan...
Doğuyoruz, büyüyoruz, yaşıyoruz ve en sonunda kaçınılmaz gerçek ölüyoruz....
En büyük gerçeği unutarak yaşadığımız yıllar bir film şeridi gibi illaki önümüze geliyor, en sonunda hepimiz gidiyorum elveda türküsünü söylüyor ve bilinmez bir diyara geçiyoruz...
En büyük gerçek buyken, ne gerek var birbirimizle uğraşmaya ne gerek var birbirimizi kırmaya...
Acımasızca eleştirilere, öfkeyle haykırışlara birbirimizden uzaklaşmaya ne gerek var...
Gelin ağaçlar gibi olalım, karbondioksit alıyorsak geriye oksijen verelim mesela...
Öfkeyle karşılaşıyorsak yerine sevgi salalım bu topluma...
Kucaklaşalım, sevelim, sevilelim...
Bir sonbaharı daha uğurlarken, Sonbaharın döktüklerini bahar nasıl onaracak onu izleyelim...
Doğanın dinlenmesidir bir bakıma Sonbahar.
Yeniden doğmak için verilen bir savaştır..
Öylece kabul etmek gerekir sonbaharı, yaprağın daldan ayrılmasındaki hüznü iyi izlemek gerekir...
Gelin birbirimizi de Sonbahar ve İlkbahar gibi olduğu gibi kabul edelim...
Yani...
Sevelim, sevelim, sevelim...
Yine sevelim...