Önceki gün Sayın Ümit Uysal satmak istediği Antbirlik eski binası önünde basın açıklaması yaptı. Biliniyor ki, Uysal bu değerli araziyi satmak istiyor.
Büyükşehir meclisinde Uysal’ın Antbirlik’in çok değerli arazisini satmak istemesiyle ilgili talebi reddedildi. O gün bağımsız meclis üyesi Erol Özkarabekir çok önemli bir şey söyledi. “Muratpaşa Belediyesi iflasın eşiğindedir. Uysal bu güne kadar bin tane arsa sattı, bunu da satsa iflastan kurtulamayacak. Şurada mali yıla az bir zaman kaldı. Ayrıca buradan kime rant çıkartılacak” şeklinde konuştu.
Bana göre satır araları çok önemliydi.
Orası halkın malı
Şimdi gelin size Antbirlik’in bu yeriyle ilgili geçmişine götüreyim. Yanlışım olursa düzeltirsiniz. Antbirlik binlerce ortaktan oluşan bir birliktir. Sahipleri de Serik, Manavgat, Döşemealtı, Aksu gibi yerlerde pamuk üreten, zeytin üreten çiftçilerdir. Antbirlik’in Talya Oteli yanında denize nazır, harika bir yeri vardı. Birileri buraya göz dikti. Sonra araya kim olduklarını bilmediğim birileri girdi, bu gün Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından görevden alınan Antbirlik yönetimi, oraya otel yapmak isteyen firma sahipleri ve Muratpaşa Belediyesi yetkilileri bir araya gelerek bir anlaşma yaptılar.
Anlaşmaya göre Antbirlik bu gün Topçular’daki yerini Muratpaşa Belediyesine hibe edecek, Muratpaşa Belediyesi ise Talya Otelinin yanındaki Antbirlik arazisi içindeki hissesini ve yakın arsalarını onlara hibe edecek ve firmada oraya “Akıllı ev-rezidans” yapacaktı. Çünkü o arazi konut alanı olarak tescilliydi. Sonra nasıl olduğunu bilmediğim bir değişim ile oraya Antalya’nın silüetini de bozan, devletin asvaltlı yolunun bile üzerine devasa Ramada Oteli yapıldı.
O konut alanına, asvaltlı sokağa devasa otel yapılırken Muratpaşa Belediyesinin başında CHP’li belediye Başkanı, Büyükşehir’in başında da CHP’li bir belediye başkanı vardı. Yapılan şikayetlere rağmen, mühürlenmesine rağmen otelin yapılmasına kimse engel olmadı. Hatta ruhsatı alınmayan, iskanı olmayan kaçak otelde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu istişare toplantıları bile yaptı.
Şimdi gelelim Topçular’daki Antbirlik’in konumuna. Burası Antbirlik’ten Muratpaşa Belediyesine geçerken tesadüf, sehven veya bilerek vatandaşların çok değerli ve miras yoluyla edinilmiş tapulu arsasını da bağışlamışlar. Vatandaşlar bunu fark ettiler ve “Siz bizim tapulu arazimizi nasıl hibe edersiniz” dediler ve yargı yoluna gittiler. Dönemin Muratpaşa İmar müdürü bu konuda yargılandı ve hafızam beni yanıltmıyorsa 4. Asliye Ceza Mahkemesinde hapis cezası aldı. Sonrada görevine son verildi.
Şimdi yine başa dönelim.
Kusura bakmayın burası halkın malı. Burası öz çiftçinin malıydı. “Alavere-dalavere köylü memed gider nöbete” yaparak çiftçinin malını, atalarından miras kalmış vatandaşın tapulu arazini nasıl cebellezi ettikleri ortada.
Öyleydi, böyleydi, seversiniz veya benim gibisinizdir! ama Süleyman Evcilmen giderken Muratpaşa Belediyesinin kasası doluydu. Bu kadar kısa sürede o dolu kasa boşalıp üstüne iflasın eşiğine nasıl geldi?
Bilgisayar belediyeden, araçlar belediyeden, personel maaşı belediyeden, ama Turunç masa firması mı nedir oraya ha bire para ödenmesi, “Zaman gazetesine” destek olmak için ilanlar verilmesi gibi. Milleti festival manyağına döndürmesine harcanan paralar suyunu çektikçe elbette kaynak bulmak şart. Daha düne kadar bazı şeyler özelleşti, bazı yerler satıldı diye kıyameti koparanlar bu gün “Satıyorum, satıyorum, saaaaaattım” diye bağırıyor. Birileri de bu şamatayı alkışlıyor.
Sayın Ümit Uysal’ın icraatlarına bir bakınız lütfen. Tekmilini size özetleyeyim. “Nerde çalgı, orda galgı”
Ümit Uysal bu arsayı satmayı neden bu kadar çok önemsiyor merak ediyorum. Uysal’ı bu kadar hoplatacak ne var orada?
Şimdi soruyorum size CHP’li Ümit Uysal kimin malını kime satmak istiyor?
-------------------------------
Annemden duyduğum atasözleri
“Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur”
-------------------------
Cebellezi:
kendinin olmayan bir şeyi alıp cebine atma, karşılıksız olarak elde etme, kolayca kazanma, hırsızlama, çalma anlamlarında uydurma bir sözcük.