Bugün iç sayfalarımızda gariban çiftçiler aldıkları krediyi geciktirdikleri için ekmek parası kazandıkları tarlalar bir bir icra yoluyla ucuza satılıp, birileri tarafından kapatılırken, Balaban ailesinin aldığı trilyonluk kredilerin her yıl nasıl ötelendiğini ve asla ödenmediği, icra takibine uğramamasını okuyacaksınız.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının müfettişlerinin yaptığı soruşturmada zaman zaman müfettişleri bile şaşkına çeviren cevaplar ve Balaban ailesi fertleri Antbirlik Serik Kooperatifini nasıl da kendi çiftlikleri gibi kullandıkları tek tek belgeleriyle tespit edildi.
Müfettişlerin tespitlerine göre Antbirlik yönetim kurulu başkanı Haşim Balaban, kendisi Mehmet Haşim Balaman isimli oğulları, gelini Emel Balaban ve diğer aile adına Antbirlik’in kasasından aldığı nakit kredileri, günü geldiğinde çek verdikleri. Ancak bu çeki ödemeyip, ödeme tarihinde yeni tarihli bir çek kesip senelerce uzattıkları belirlendi. Olayı soruşturmaya gelen müfettişlerin ardından ise Antbirlik yemekhanesinde asgari ücretin biraz üstünde çalışan gariban işçi, onun eşi ve 18 yaşındaki kızı gibi bir çok çalışana sanki pamuk eken çiftçiler gibi kredi çektirdi ve yine borcunu ödemediği tespit edildi. Böylece daha önce 10 kişi üzerine çektiği krediyi, bir sonraki sene 16 kişiye Antbirlikten kredi tahsis edip yine borcunu ödemedi.
Borcunu ödeyemeyen gariban çiftçinin ne kredi süresi uzatıldı, nede yeni bir ödeme planı kabul edilmeyerek ekmek parasını kazandığı tarlaları icra yoluyla sattırılırken Balaban ve ailesinin borçlarına bu güne kadar kimse tahlis etmedi. Üstelik çekilen krediler, yeni krediler ile kapatılırken, faiz de işletilmemesi müfettişlerin dikkatini çekti.
“Hallederiz”
Antbirlik’i Balaban çiftlik gibi kullanan Abdullah Balaban ile ailesinin sadece çektikleri kredi borçları olmadığı, mazot borçlarının ise 200 bin lirayı aşan mazot borçları ise ayrı bir skandal olarak yorumlandı. Anbirlik’in Serikte bulunan Akaryakıt istasyonunun sorumlusu Ziya Kılıç’a müfettişlerin sorusu üzerine Kılıç, “”Bize Haşim Balaban, kooperatif başkanı Ahmet Öztürk’ün ve kooperatif müdürü Hüseyin Çetin’in talimatıyla Serik Kooperatifinden akaryakıt fişi gelmeden motorin verildi. Daha sonradan zaman zaman kooperatiften gelen akaryakıt fişleriyle borç miktardı biraz azalsa da size teslim etmiş olduğum cari hesap dökümleri kadar alacak kaldı. Bu kimselere verilen motorin için o gün düzenlenen KDV fişleri 100 nolu kasa fişinde, 1 Ocak 2014 tarihinde bu tarihten itibaren ise 120 nolu kasa hesabının içerisinde karışık olarak yer aldı. Ancak bu alacaklar ayrı ayrı isim bazında yer almadı. Bu alacaklar ayrıca bir alacak olarak muhasebede gözükmemektedir. Bu kimselere bu borçları söylediğim zaman devamlı “Hallederiz” diyerek ötelediler. Zaman zaman kooperatiften akaryakıt fişleriyle bu borçların bir kısmını karşıladılar. Ancak bu kimselerin üzerinde benim bir söz söyleme yetkim olmadı” dedi.
Hayali pamuk, sahte imza ama paralar gerçek
Müfettişlerin “Abdullah Balaban’ın oğlu ve aynı zamanda Antbirlik personeli Haşim Balaban’nın bir kısım ortaklar üzerinden kullandığı ve karşılığında eşi Emel Balaban’nın kooperatife vadeli çek teslim ettiği halde, bankadan tahsil edilmeyip, çeklerin vadesi geldiğinde bir takım pamuk avansları ve ürün bedellerinden mahsup edilmesi söz konusu olmuştur” denilen örnek olarak birlikte personel müdürü olan Kemal Eyvaz’ın kayınpederi olan Mehmet Akça ifadesinde, “Bu sene ne kadar pamuk teslim ettim hatırlamıyorum. Geçen sene ben ektim ama ben ilgilenmedim. Damadım Kemal Eyvaz ilgilendi. O yüzden ne kadar pamuk ektiğimi ve kooperatife ne kadar pamuk teslim ettiğimi bilmiyorum. Parının bankadan mı, yoksa elden mi tahsil edildiğini de bilmiyorum” derken, Mehmet Akça isimli kişi ise kooperatife teslim edilen pamuk karşılığında para tahsil ettiğine dair imzaların kendisine ait olmadığını belirterek, “Kooperatiften gelerek pamuk bedeli tahsil etmedim. Kooperatafe borcum yok. İlaç ve gübreyi dahi peşin parayla satın aldım. Kimseye de kefil olmadım” derken müfettişler Mehmet Akça’nın M.A. harfleriyle imzası taklit edilerek 01.11.2015 tarihli 01608699 nolu ödeme makbuzunda ödeme türü olarak ise “Namına” açıklamasında yer verildiği, Emel Balaban’ın çek borcunun mahsup edildiği, aynı günlü 45 bin 477 lira 654 kuruşluk mahsup fişinin oluşturulan tutarın içerisinde Mehmet Akça’nın kooperatife pamuk teslim ettiği iddiasıyla 3 bin 251 lira, 68 kuruşunda yer aldığı anlaşılmıştır. Bu durum Emel Balaban’ın düzenlediği çeklerin ödenmesiyle ilgili muvazaalara bir örnek teşkil etmektedir. Zeliha Kocabaş’ın pamuk bedelinee Emel/Haşim Balaban7ın borçlarının kapatılması üstelik bu kimsenin teslim ettiği hayali pamuk olduğu yönünde ilgili bölümde yapılan tespitler ödeme makbuzlarındaki adı geçenin yerine imza taklit edilerek atılması izah edilemez bir durumdur” denildi.
Bir başka bölüm ise Mehmet Yıldırım isimli Antbirlik geçici işçisinin verdiği bilgiler yer alıyordu. Yıldırım, “Yaklaşık 3 sene önce Haşim Balaban (Herkes en az 5 kişi getirecek) dedi. Ben de (Nereden 5 kişi bulacağımı söyleyip işi bırakacağımı) söyledim. Sonra beni ikna ettiler. Zorlamayla Antbirlik’e ortak olmayı kabul ettim. Ben, benim dışımda eşim Ergül Yıldırım ve 18 yaşını yeni dolduran kızım Gamze Yıldırım’ı da ortak ettiler. Sonrada üzerimize pamuk yatırdılar. Ben ne çiftçilik yapıyorum, ne de pamuk ekiyorum. Pamuk teslim edilirken ve parasını tahsil ederken bizim yerimize imza atmış olabilirler. Benim adıma alınan bir miktar parayı da benim maaşımdan kestiler. Ramazan Yılmaz isimli kişi “Tahminen 2011 yolunda ortak oldum. Ben normalde pamuk ekmiyorum. Eşimde ekmiyor. Her ikimizin üzerine Haşim Balaban pamuk teslim ediyor. Üzerimdeki 500 bin lirayı bulan kredileri de Haşim balaban çekmiş” dedi.
Antbirlik yemekhane elemanı Gamze Çetin ise “Ben 2011 yılından bu yana Serik kooperatifinde kadrolu yemekhane elemanıyım. Yaklaşık 3 yıl önce kooperatife ortak oldum. Ama gösterilen evraklardaki hiçbir imza kesin solarak bana ait değildir. Üzerine kiralanan arazi sahibini tanımıyorum. Ödeme makbuzları ile hiçbir bilgim ve ilgim yoktur” dedi.
Bir ay içinde 10 maaş tutarı avans
Kooperatif çalışanı Haşim balaban, Serik kooperatif yönetim kurulu üyeleri Ahmet Öztürk ve Sadık Ayvaz, Adem Türkmen ve Mehmet Ateş kooperatiften maaşlarının üzerinden olmak kaydıyla 10’ar bin maaş avansı çektiler. Haşim Balaban ve yönetim kurulu üyelerinin yasa dışı şekilde maaş avansı olarak bir ay içinde toplam 74 bin 346 lira aldıkları belirlendi.
Yarın “Üretilmeyen pamuk, hayali Antbirlik’e teslim edilmesi, Balaban ailesinin tanıkların müfettişlere ifade vermemeleri ile yaptıkları girişimler ve daha ilginç konuları işleyeceğiz”