Aman Allah’ım sabah saat 04.30 beni aradı. İçimden İnşallah iptal edilmiştir diyerek uzandım telefona. Telefondaki arkadaşım her zamanki aceleciliği ile “Hazırlan, seni almaya geliyorum” dedi. Ay hemen kalktım, gözümden uyku akıyor ama hemen hazırlanmaya koyuldum. Gitmeyeceğim diyemiyorum, çünkü vereceği tepkiden korkuyorum. Uyumak istediğimi söyleyemedim bile.
Ormanın arasında yürüyeceğimiz için, bir yürüyüş ayakkabısı almıştım. Onu giydim. Ayy, anam o ne öyle. Ayağımda palet gibi oldu. Bir tanesi neredeyse bir kilo var gibi. Bunu nasıl giyiyorlar diye söylenerek daha yumuşak spor ayakkabımı giyip indim. Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra Kemer’i geçip, Alacasu diye bir noktaya geldik.
Sabahın körü ve herkes çorba içiyordu. Ben işe aniden karşıma çıkan deniz ve manzaraya adeta aşık oldum. O kadar güzel ki. Canlı tablo gibi gözümün önündeydi. Yan taraftan küçük bir ırmak denize karışıyor. Küçük tekneler içinde bağlanmış ve hemen üst tarafta bir volswagen araba. Yeşil mi yeşil bir kaplumbağa.
Bol bol fotoğraflar çektirdim.
İçimden söylendiğim arkadaşıma minnetle baktım. Eğer gelmeyi reddetmiş olsaydım bu güzel manzarayı çıplak göz ile göremeyecek, bu havadan solumayacaktım. Lütfen sizde gidin ve o güzel manzaranın tadını çıkartın.
Canınızı sevin!
GÜNDEM
27 Mayıs 2018 - 12:41
Alacasu
Geçtiğimiz hafta sonu evde uzandım, manzaranın tadını çıkartıyorum. Bir arkadaşım arada ve sabah hazır olmamı, beni yürüyüşe götüreceğini söyledi. Tam böyle keyif yaptığım bir zamanda aradı. “Gidemem” diyemedim ayıp olmasın diye ama hiç içim çekmiyordu. Sabah saat 08.00’re saati kurup yattım.
GÜNDEM
27 Mayıs 2018 - 12:41