“Anadolu’nun renkleri hemşeri dernekleri” sayfamızın bu haftaki konuğu Beyşehirliler Derneği oldu. Beyşehirliler Derneği Başkanı İbrahim Kan ile hem keyifli bir sohbet gerçekleştirdik hem de Beyşehir hakkında ve dernek hakkında bir çok bilgi aldık.
Derneğinin üyelerine yük getirmemesi açısından kağıt üzerinde kayıtlı 50 üyesi olduğunu söyleyen Beyşehirliler Derneği Başkanı İbrahim Kan “Sayı arttıkça işin yönetimi zorlaşıyor ve sivil toplum örgütleri amaçlarından sapıp doğru yönetilmiyor. Etkinliklerde yöre tanıtımdan çok ürün tanıtımı yapılıyor. Böyle olunca da insanlar derneklere mesafeli olabiliyor. Bizim derneğimizde kağıt üzerinde 50 üyemiz var ama derneğimizi takip eden etkinliklerimize katılan yaklaşık 1500 hemşerimiz var” dedi.
"Hiçbir siyasi kola bağlı değiliz”
Derneklerinde her görüşte her meslekte insanların olduğunu belirten İbrahim Kan “Etkinliklerimizde samimi bir ortam oluyor. İnsanlar birbirleriyle memleketimizi, neden geldiklerini, Beyşehir’de hangi mahallede oturduklarını, beraber çocukken top oynadıklarını ya da aynı okula gittiklerini yani buna benzer konuları konuşuyor. Kaldı ki derneğimizde bulunan insanların farklı görüşleri olabilir. Bu sebeple dernek olarak herhangi bir siyasi kola bağlı değiliz” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesin’den ve Antalya Milletvekillerinden bir talepleri olduğunu belirten Başkan Kan “Taşağıl üzerinde Gembos ovasına ve Antalya nın Yaylası olmasına aday Beyşehir yolunun hız kazanması ve sadece Antalya kısmında kalan tünel çalışmasının hızlandırılarak Antalya’ya açılacak bu yeni yolun kazanılmasına destek olmalarını bekliyoruz. İddia ediyoruz Beyşehir ve Beyşehir gölü Antalya’nın en güzel yaylalarından biri olacaktır” dedi.
“Antalya’yı doğduğumuz yer kadar seviyoruz”
Antalya’yı en az Beyşehir kadar sevdiklerini belirten İbrahim Kan “Bizler Beyşehir doğumluyuz fakat yaşadığımız Antalya iline katma değer sağlayanlar olarak yöresel kültürümüzü ve ortak paydaş olduğumuz Beyşehirliliğimizi burada en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz.Yaşadığımız topluma her türlü sosyal açıdan fayda sağlamak, insanlarımıza faydalı devlet ve toplum kurallarına uygun her türlü sosyal paylaşımlar içerisinde yer almak isteğindeyiz ve tüm sivil toplum örgütü olarak biz de bu şehre hizmet etme gönüllüleriyiz” dedi.
Geleneksel Kaynaşma Kahvaltısı
Tamamen kendi üyelerinin çabaları ile geleneksel bir hale gelen bahar aylarında gerçekleşen kaynaşma kahvaltılarında çok sıcak bir ortam olduğunu belirten İbrahim Kan “ortalama 300/400 kişi katılımlı bu kaynaşma kahvaltılarını gerçekleştiriyoruz. Daha doğrusu biz sadece zamanı ve yeri belirliyoruz. Gelen hemşerilerimiz kendi imkanları ile bu kahvaltıda yer alıyor. Bizim de bu kahvaltılardan herhangi bir gelir sağlama düşüncemiz olmuyor” dedi. Kahvaltının en “masum” etkinlik olduğunu söyleyen Kan “Kahvaltı en masumu. Çünkü diğer organizasyonlarda insanların bahane bulması ya da şikayet edecek bir şeyler bulması daha kolay oluyor. Bu anlamda kahvaltı en masumu. En fazla ‘zeytin biraz tutluydu’ diyen oluyor” dedi.
“Soysal medyadan ulaşıyoruz”
Sosyal medyada Facebook /antbeyder adresi üzerinden tüm takipçilerine ulaşabildiklerini söyleyen Başkan Kan “Beyşehir den gelen burada okuyan, yeni yerleşen, iş ve geçimleri için Antalya’ya gelen ve bize ulaşan tüm hemşerilerimize elimizden gelen destek ve çabayı göstermeye çalışıyoruz” dedi.
“Cennet ya burasıdır , yada buranın altındadır”
Beyşehirliler dernek başkanı İbrahim Kan Beyşehir’de gezilecek çok güzel yerlerin olduğunu söyleyerek ‘Alaaddin Keykubat’ın deyişi ile cennet ya burasıdır ya da buranın altındadır’ dedi. İlk olarak Beyşehir gölünü anlatarak başlayan Kan, “Ülkemizin en büyük göllerinden bir tanesi, aslında yakın zamana kadar ülkemizin en büyük ikinci gölü Tuz gölü olarak biliniyordu, Tuz Gölünde su çekilmesi ve azalması sonucu bazı kaynaklarda Türkiye’nin ikinci büyük gölü olarak Beyşehir Gölü gösteriliyor. Akdeniz bölgesinin en büyük gölüdür. Milli Park kapsamında yer alıyor ve koruma altında. İçerisinde küçük adacıklar barındıran bir göl. Kesinlikle gezilmesi gerekiyor” dedi.
Angut kuşunun hikayesi
Beyşehir gölüne bir çok göçmen su kuşu türünün geldiğini söyleyen İbrahim Kan, Angut kuşunun ülkemizdeki tek uğrak yeri Beyşehir gölüdür diyerek Angut kuşunun hikayesini anlattı “Angut kuşları tek eşlidir, Eşlerini hiç aldatmazlar ve eşini kaybeden diğer eş onu uyandırmaya çalışır uyandıramaz ve öldüğünü anladığında üzüntüsünden gözünü kırpmadan başından hiç ayrılmadan aç susuz başını bekler ve ya açlıktan yada başka bir yırtıcı hayvan saldırısı tarafından hayatını kaybeder. Başka bir yırtıcı tehditi bile etkilemiyor ve ölümü göze alıyor.”
Türkiye’nin en uzun en güzel en rengarenk gün batımı
En uzun ve rengarenk gün batımının Beyşehir’de olduğunu belirten Başkan Kan, sadece gün batımı izlemek için bile Beyşehir’e gelenlerin olduğunu söyledi. Kan “Beyşehir Gölü, dünyada güneşin batışının en güzel izlendiği yerlerden biri kabul edilir. Doğrudur da, bu yüzden çok ilgi çekiyor. Özellikle güneşin battığı anlar ilkbahar döneminde izleyenlere seyrine doyum olmayan görüntü sunuyor. Birkaç dakika süren güneşin battığı anlar, Anamas Dağı’nın arkasına saklandığı vakte kadar görülebilir. Bu esnada gölün yüzeyi de sanki yanıyormuşçasına kızıl bir görüntü sergiler. Güneşin batışının her mevsimde farklı bir yansıması görülebilir. Göldeki tekneler, yatlar, gökyüzünde uçuşan kuşlar bu güzelliğe ayrı bir artı değer katıyor” dedi.
Eşrefoğlu camii
Anıtsal taç kapısı, eşsiz mihrap ve minberi, üstün ağaç ve çini işçiliği yönünden bir ağaç cami-müzesi gibi olduğunu belirten Kan “Türkiyenin çivisiz 48 Ahşap direk üzerindeki En büyük Ahşap direkli camii Eşrefoğlu camiidir” dedi.
Yüzyıllar boyu kış aylarında camiinin damındaki kar, çatının ortasındaki boşluktan ortadaki havuza atılmış ve ortamı nemlendirerek yakılan sobalardan ötürü ahşap sütunların çatlayıp kurumasını engellemiştir. 1965 yılında karlığın üstü camla kapatılmış ve işlevini yitirmiştir.
Çarşamba Çayı
Yöredeki en önemli akarsu, Konya ovası sulama projesinin ana kaynağı niteliğindeki Çarşamba Çayı olduğunu belirten İbrahim Kan “Akarsuyun Apa Barajı’na kadar olan kısmı Beyşehir Kanalı olarak bilinmektedir. Bozkır’ın Pınarcık Köyü yakınlarındaki Mavi Boğaz’ında kanala karışan bir bir çay dikkat çeker. Bozkır’ın güneyindeki dağlardan çıkan ve merkezinden de geçen bu çayın Beyşehir Kanalı’na adını verdiği düşünülebilir” dedi.
Taş Köprü
Türkiye’nin 100. Yaşında ve halen aktif Üzerinde sulama regülatörlerinin yer aldığı tarihi Taş köprünün Beyşehir’de olduğunu söyleyen İbrahim Kan Beyşehir’e gelenlerin bu tarihi köprüyü de kesinlikle görmeleri gerektiğini belirtti.
Nesi Meşhur
Son olarak klasik soru olan “Beyşehir’in nesi meşhur?” sorumuza ise Başkan Kan “İsmi ile Anılan Beyşehir Aynalı ( pullu) Sazan balığı, kuru tarhanası, Eriştesi ve kömbesi” cevabını verdi.
GÜNDEM
16 Ağustos 2017 - 13:43
Anadolunun renkleri, Hemşehri dernekleri
GÜNDEM
16 Ağustos 2017 - 13:43