Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda gerçekleşen 'Bahar Konseri'nde Oğuz Paksoy'un bölüm başkanlığındaki bir ve ikinci sınıf öğrencileri sahne aldı. Alpdoğan Esenoğlu sunum ve türkülerin hikâyelerinin anlatımını üstlenirken şef Veli Pepe de genç ve yetişkinlerden oluşan koroyu yönetti. Konser, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı'nın ritim grubu öğrencilerinin darbuka, bendir ve Ali Timur'un çaldığı dombra (telli çalgı) dinletisiyle başladı. Çoğunluğu kadın olan grubun üyelerinin sahnedeki performansları hayranlık uyandırdı. Ritim grubu öğrencileri alkış yağmuruna tutuldu. Konserin ilk eseri koronun seslendirdiği 'Çekemedim Akça Kızın Göçünü' adlı türküyle başladı. Anlatımcı Alpdoğan Esenoğlu, türkünün hikâyesini anlattı. 'Devrent Deresini Duman Bürüdü' adlı türküyle devam eden konserin ilk bölümünde 'Güzelliğin On Para Etmez', 'Giresun'un İçinde İki Sokak Arası', 'Hekimoğlu', 'Kesik Çayır' adlı türküleri koro ve solistler yorumladı.
TÜRKÜLERİN HİKAYELERİ
Alpdoğan Esenoğlu, 'Hekimoğlu' adlı türkünün hikâyesini anlatırken "Hekimoğlu, yaşadığı bölgede korkulu rüya olmuştu. Sözü doğru, özü temizdi. Zenginden alıp fakir halka dağıtıyordu. Yaşam hikâyesi türkülere yansıdı" dedi. Konserde 'Ben de Gittim Bir Geyik Avına' adlı türkünün hikâyesi de anlatıldı. "Genç delikanlı dağda gezinirken bir yavru ceylanı avlayıp evine getiriyor. Anne çok üzülüyor, ağlıyor, kızıyor. Oğul, annesini dinlemiyor. Ertesi gün de yavru ceylanın annesini avlamak için peşine düşüyor. Delikanlının ayağı taşlara takılıyor yere düşüyor, yaralanıyor. 'Anne geyiğin ahı tuttu' deniyor, türküler yakılıyor" dendi. Konserin ikinci bölümünde de 'Parsel Parsel Eylemişler', 'Kırklar Dağının Düzü', 'Kiraz Aldım', 'Bugün Benim Efkârım Var', 'Ben de Gittim Bir Geyiğin Avına', 'Makaram Sarı Bağlar', adlı türkülere yer verildi. Salonu dolduran türkü severler, koro şefini, saz grubunu, koro üyelerini ayakta dakikalarca alkışladı. Konservatuvar şube müdürü Okan Atilla, üyeler adına koro şefine, saz heyetine çiçekle teşekkür etti.
DHA
