Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi açılış töreninde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adli yılın hayırlı olmasını diledi.
Bölge Adliye Mahkemesi'nin iş yükünü azaltacağına işaret eden Tunç, davaların daha hızlı görüleceğine dikkati çekti.
Bölge Adliye Mahkemelerinin sayısının arttığına işaret eden Tunç, şunları kaydetti:
"Hukuk sistemimiz 2016 yılında Bölge Adliye Mahkemesi sistemine geçti, 3 dereceli bir yargılama sistemine adım attık. 2016'da 7 bölgede faaliyete geçirmiştik. Sonrasında her geçen yıl bölge sayıları arttı ve artmaya devam etti. En son Tekirdağ, Malatya ve Denizli Bölge Adliye Mahkemelerimizin kurulması sağlanmıştı.
Haftaya cuma günü Denizli'nin açılışını gerçekleştireceğiz inşallah. Malatya Bölge Adliye Mahkememiz bir depremle orada sarsıldık adliyelerimiz yıkıldı inşaatlara hızlı bir şekilde başladık. Oranın da inşaat çalışmaları devam ediyor ve inşallah Malatya'mıza da Bölge Adliye Mahkememizi kazandıracağız. Böylece Bölge Adliye Mahkemesi sayımız da şu anda 15, sayı 18'e yükselmiş olacak."
Tunç, istinafın
yargı reformu kapsamında değerlendirilebilecek önemli bir gelişme olduğunu dile getirdi.
İstinafın hak kayıplarının önlenmesinde önemli bir görevi yürüttüğünü vurgulayan Tunç, "İstinaf özellikle bizim Yargı Reformu kapsamında değerlendirebileceğimiz önemli bir gelişme. Dosyaların ikinci bir gözde yeniden olay bakımından da incelenmesi anlamında istinaf sürecinin özellikle hak kayıplarının önlenmesi konusunda yine bölgede kesinleşecek olan dosyalar bakımdan hızlı yargılama ve daha çabuk hakka kavuşma bakımından üç dereceli sistemin hukuk sistemimize önemli katkı sağladığını düşünüyoruz. İstinaf yargılamasıyla hak arama yollarını artırdığımız önemli reformlardan birini hayata geçiriyoruz." diye konuştu.
"Bölge Adliye Mahkemelerindeki hakim ve savcı sayılarımızı da arttırıyoruz"
Tunç, istinaf kararlarındaki isabet oranının giderek arttığının altını çizdi
Bölge Adliye Mahkemelerindeki hakim ve savcıların sayısının arttırıldığına dikkati çeken Tunç, şöyle konuştu:
"Yargıtay ve Danıştay'da görülen davalarda, istinaf sürecinden geçen yargılamaların özellikle isabet oranının çok yüksek olduğunu görmek mümkün. Bugün Bölge Adliye Mahkemelerinde 236 ceza ve 267 hukuk dairesinde 2 bin 977 hakim ve savcı mevcut. 25 bin hakim ve savcımız var. Bunun 3 bin civarı Bölge Adliye Mahkemelerinde görev yapan hakim ve savcılarımızdır. Bölge İdare Mahkemelerinde 70 İdari Dava Dairesi var. 27 Vergi Dava Dairesi var. 543 hakim idari yargıda Bölge İdare Mahkemelerinde görev yapıyor. Makul sürede yargılama hakkının tesisi bakımından Bölge Adliye Mahkemelerindeki hakim ve savcı sayılarımızı da artırıyoruz.
İstinafı bu sene itibarıyla daha da güçlendirdik. Çünkü bazı dairelerimizde iş yoğunluğu ve bazı konjonktürel durumlar nedeniyle, kira davaları, iş davaları, bazı ticari davalarda yoğunlaşma olduğunu, o dairelerdeki hızı arttıracak ve o iş yükünü karşılamak üzere yeni daireler kurulmasını sağladık. Bu anlamda 78 istinaf dairesi, 2024 yılı itibarıyla hizmete girmiş oldu. İlave olarak da bu dairelerimize 131 üye ve 62 daire başkanı ve 39 cumhuriyet savcı atamasını gerçekleştirmiş olduk. Bugün Tekirdağ Bölge Adliye Mahkememiz 5 ceza dairesi ve 5 hukuk dairesi olarak hizmete başladı. 10 daire başkanı ataması buraya gerçekleştirdik. 30 hakimimiz ve 7 cumhuriyet savcımız 30 üyemiz Tekirdağ'da Bölge Adliye Mahkemesinde görev yapacaklar."
"Vatandaşlarımızı özellikle uzun süren yargılama süreçlerinden kurtaracağız"
Bölge Adliye Mahkemelerinin ceza dairelerine gelen dosya sayısının 4 milyon 62 bin 898 olduğunu aktaran Tunç, bugün itibariyle bu dosyaların 3 milyon 548 bin 456'sı karara bağlandığını kaydetti.
Hukuk dairelerine gelen dosya sayısının 3 milyon 867 bin 817 olduğunu belirten Tunç, bu dosyaların da 3 milyon 172 bin 498'i karara bağlandığını ve 2016 yılından bu yana ceza ve hukuk dairelerinde yıl içerisinde gelen toplam dosya sayısının yüzde 85'inin karara bağlandığını belirtti.
Bazı dava türlerinde yoğunlaşmalar olduğunu belirlediklerini vurgulayan Tunç, bu yoğunlaşmanın önüne geçmek için İstanbul başta olmak üzere diğer illerde yeni daireler kurduklarını kaydetti.
Tunç, gelecek yıllarda dosya sayılarında azalma olduğunun görüleceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Yeni heyetler oluşturduk ve oralardaki dosya sayısını da önümüzdeki yıl da bunu göreceğiz. Hızlı bir şekilde eridiğini ve vatandaşlarımızın özellikle uzun süren yargılama süreçlerinden kurtularak bir an önce haklarına kavuştuğunu inşallah göreceğiz. Bunu tabii yargı teşkilatımızla beraber, sizlerle beraber çok çalışarak milletimizin güvenine layık olarak, millet adına, o kürsülerde görev yapan hakim ve savcılarımız gerçekleştirecek.
Avukatlarımız onlara adaletin tecellisinde destek olmaya devam edecekler, çok çalışacaklar. Bizler de Adalet Bakanlığı olarak, Hakim Savcılar Kurulu olarak onlara her türlü desteği, donanımı vermek, onların özlük hakları başta olmak üzere konutları olmak üzere her konuda zaten destek verdiğimizin de bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanı'mızın katkılarıyla fark ediyorsunuzdur."
Tunç, Bölge İdare Mahkemelerinde de karara bağlanan dosya sayısı bakımından bir başarının söz konusu olduğunu ve Yargıtay ile Danıştay'ın iş yükünün azaldığını gördüklerini dile getirdi.
"Kuvvetler ayrılığının olması gerekir"
Tunç, adaletin devletin temeli, toplumsal barış ve huzurun da teminatı olduğunu vurguladı.
Adaletin tecellisi için hukuk devletinin şart olduğunu belirten Tunç, "Hukuk devleti olabilmek için de yasaması, yürütmesi, yargısıyla üç sac ayağıyla kuvvetler ayrılığının olması gerekir. Özellikle hukuk devletinin tahkimi, hukuk devletinin inşası ve hukuk devletinin gereği içinde tarafsız ve bağımsız yargı şarttır." ifadelerini kullandı.
Tunç, tarafsız ve bağımsız yargının olabilmesi için insan unsurunun çok önemli olduğuna, hakim ve savcıların yetiştirilmesi için çalışmalar yaptıklarına dikkati çekti.
Avukat adayları hukuk mesleklerine giriş sınavına girecek
Hukuk fakültelerinde verilen eğitim kalitesinin artırılması için çalışmalar yapıldığını anlatan Tunç, şunları kaydetti:
"Özellikle kürsüdeki kardeşlerimizin daha güçlü ve donanımlı olabilmeleri noktasındaki çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu sene itibarıyla uygulamaya koyduğumuz önemli çalışmalarımız var. Artık hukuk fakültesi mezunu kardeşlerimiz avukat olabilmesi için öncelikle hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması gerekecek. Yine hakim ve savcı yardımcılığı sınavına girebilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması gerekecek.
Aynı zamanda bu sene uygulamaya koyduğumuz hakim ve savcı yardımcılığı sistemiyle de iki yıl süren hakim savcı adaylığı yerine artık üç yıl süren hakim savcı yardımcılığı sistemine geçtik. 2023 sonu itibarıla sınavlarını yapmıştık. Bu hafta eğitimlerine başlıyorlar. Bir yıl adalet akademisinde eğitim görecekler, iki yıl tecrübeli hakim ve savcıların sizlerin yanında usta çırak ilişkisi içerisinde uygulamayı görecekler, yetişecekler. Adalet Akademisi'nde aldıkları ara sınavlar, tecrübeli hakim ve savcılarımızın verdikleri puanlarla birlikte 70 puanı aşarlarsa Hakimler ve Savcılar Kurulumuz onları mesleğe kabul edecek. Güçlü bir eleme sistemi geldi. Artık bu konuda çok daha güçlü, kürsünün daha donanımlı olması noktasındaki gayretimizi inşallah sürdürüyoruz."
Yapay zekanın önemi
Tunç, teknolojinin tüm imkanlarından faydalandıklarını ve adaletin hizmetine sunduklarını anlattı.
Yapay zeka döneminde bu durumun yargıda da kullanılması gerektiğine işaret eden Tunç, şöyle sürdürdü:
"Artık
yapay zeka dönemine geçtik, dijital çağdayız dolayısıyla yargı hizmetlerinin hızlandırılması anlamında da dijitalin kullanılması lazım, yapay zekanın kullanılması lazım. Birçok dava tipi yapay zekayla daha hızlı bir şekilde çözülebileceğine yönelik projeler alıyoruz. Tanıtımlar gerçekleştiren arkadaşlarımız var.
İlk başta, 'olur mu böyle şey' dediğimizde, baktığımızda gerçekten özellikle yargının belli bir kısmının, insan unsurunun dışında özellikle motamot, veriler ışığında karar verilen bazı hususlar var. Hatta bunların bir kısmını noterlere devredildi. İşte mirasçılık belgeleri gibi diğer konular. Bunlara ilişkin özellikle yargımızın belli bir kısmını yapay zekayı da devreye alarak bu yapımızı daha da geliştiriyoruz."
Bakan Tunç, son 22 yılda yapılan değişikliklerle temel kanunların yenilendiğinin altını çizdi.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan strateji belgesini paylaşacak"
Adalet Bakanlığı bünyesindeki bilim kurullarının aldığı görüşler doğrultusunda kanun ve mevzuatlarda sürekli yenilenmeye gittiğini anlatan Tunç, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştıklarını dile getirdi.
Alınan görüşler doğrultusunda önemli bir hazırlık yapıldığını belirten Tunç, "Bu ayın sonunda inşallah Sayın Cumhurbaşkanı'mız Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni, Türkiye Yüzyılı'nın ilk yargı reformu strateji belgesini kamuoyuyla paylaşacak. O belgede koyulan hedefleri, yasamayı gerektirenler, idari uygulamaları gerektirenler tüm bunları biz tek tek ele alarak önümüzdeki 2024-2028 yıllarını kapsayacak yargı reformu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda hiç durmadan yargı teşkilatımızla beraber çalışacağız. Ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde olacağız inşallah." dedi.
- "Hakim ve savcı sayısı 9 binden 25 bine yükselmiş durumda"
İnsan Hakları Eylem Planı ile ilgili olarak da çalışmaların devam ettiğini dile getiren Tunç, reformdan, gelişmeden ve ilerlemeden yana olduklarını vurguladı.
Tunç, fiziki mekanların geliştirilmesinin yanı sıra mahkemelerin ve bu yerlerde görev yapan hakim ve savcıların artırılması için çaba sarf ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Hakim ve savcı sayısı 9 binden 25 bine yükselmiş durumda. Adli yargıda 3 bin 581 mahkeme vardı. Bugün 7 bin 133 mahkemeye yükselttik. Son bir yılda da 2 bin 812 ilk derece mahkemesinin kurulmasını sağladık. Bunların da peyderpey faaliyete açılmasını sağlıyoruz. Dolayısıyla bizim son bir yılda kurduğumuz yeni mahkeme sayısıyla mevcut sayıyı yüzde 30 arttırmış oluyoruz. Şu anda Adalet Akademisi'nde 3 bine yakın aday hakim ve savcı yardımcısı var. Bunlar da mesleğe girdiklerinde inşallah yargı süreçlerinin aksamadan devam etmesi, insan unsurunun daha da hem nitelik hem nicelik açısından artırılmasını sağlamaya çalışacağız."
Tunç, teknolojinin imkanlarından faydalandıklarını, delillerin tespiti ve olayların açığa çıkartılması için Adli Tip Kurumunun 81 ilde ve büyük ilçelerde hizmet verdiğine dikkati çekti.
Tunç, arabuluculuk yöntemiyle de toplumsal barışa hizmet etmeye çalıştıklarını ifade etti.
Arabuluculuk yöntemiyle uyuşmazlıkların çözüldüğünü belirten Tunç, "Uyuşmazlıkların barışçıl bir yöntemle çözülmesindeki başarımız yüzde 67. Yani 6 milyon dosyanın dört milyon civarı barışçıl bir yöntemle çözülüyor. 6 milyon kişi arabulucuya gidiyor, 4 milyonu barışarak masadan kalkıyor." dedi.
Bakan Tunç, özellikle yeni atanan hakim ve savcıların konut ihtiyacını karşılamak için çalışmalar yaptıklarını ve bugün itibarıyla pazarlığı tamamlanan 55 konutun hayırlı olmasını diledi.
AA