Eğitim sistemindeki kötü gidişat hakkında açıklamalarda bulunan ve başarısızlığın öğrenciyle sınırlı olmadığını ifade eden Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Her sınav dönemi sonrasında ortaya çıkan tabloya paralel olarak, çeşitli eşitsizliklerin varlığı ve bunların giderilmediği gerçeği 2024 yılında da karşımızda durmaktadır. Çok sayıda kontenjanın boş kalması, meslek liseli öğrencilerin başarı düzeylerinin bu sınavlarda en alt sıralarda yer alması, hükümetin sözde gözdesi İmam Hatip Liseleri’nin (İHL) başarı ortalamasının düşüklüğü bu sınava da damgasını vurmuştur. Sınava odaklı sistem eğitsel anlamda öğrencilerimizin kazanımlarını azalmakta ve bu da öğrencilerin üniversiteye girişte başarısızlıklar yaşamalarına yol açmaktadır. Sınavlarda başarısız olan aslında öğrenciler değil, eğitim sistemi ve bizzat Milli Eğitim Bakanlığı’dır. İktidarın ve eğitimden sorumlu kurumların, görevlerini yerine getiremedikleri ortadadır. Mevcut iktidar döneminde orta öğretim iflas etmiş, başarı oranı yüksek olan köklü okullarımız, proje okulu adı altında sınıflandırılarak başta öğretmen kadrosu olmak üzere her açıdan içleri boşaltılmış, devlet liseleri sadece diploma alınan kurumlar haline getirilmiştir. Eğitimin piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesi, eşitsizlikleri giderek daha da derinleştirmektedir” diye konuştu.
‘GEÇEN YILA GÖRE DÜŞÜK’
Açıklamasında 2024 YKS yerleştirme sonuçlarını da değerlendiren Acar şöyle devam etti: “8-9 Haziran 2024 tarihlerinde uygulanan, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları 16 Temmuz 2024 tarihinde açıklanmıştır. Sınavda bazı alanlardaki doğru ortalamasının geçen yıla göre azaldığı bazı alanların ise aynı düşük ortalamada devam ettiği görülmüştür. Bu yıl Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından bazı bölümlerin kontenjanı daraltılmış ve ikinci öğretim programlarının kapatılması kararı alınmıştır. Bu durumun tercih yapan adayların sayısı, tercih ettikleri bölümleri ve yerleşen adayların sayısını ne yönde etkilediği merak konusudur. Bunun için geçen son birkaç yılın yerleştirme ve kayıt yaptıran öğrenci sonuçları ile bu yılın sonuçlarını karşılaştırmak durum ile ilgili bilgi verici olacaktır.”
‘VERİLEN EĞİTİM YETERLİ DEĞİL’
“Son sınıf öğrencilerinin yani lise eğitimini yeni tamamlamış olanların YKS’deki durumuna bakıldığında son iki yılda sınava katılan sayısında azalma yaşandığı görülmektedir. Bu durum çoğu son sınıf öğrencisinin mezun olup ikinci kez sınava hazırlanmak istediğini göstermektedir. Lise son sınıf öğrencileri içinde YKS’ye giren sayısına göre üniversite örgün lisans bölümlerine bu kadar düşük yerleşme sayılarının yaşanması okulda verilen eğitimin yeterli olmadığını ya da sınavın beklentilerini karşılayacak niteliği yakalayamadığını göstermektedir. 2024 yılı için yapılan tercihlerin sonuçları 13 Ağustos’ta açıklanmıştır. Önceki yılların 2024 yılı ile mukayese edilmesi için istatistiki veriler grafikler yardımıyla analiz edilmiştir. 2023 yılı kontenjanı 923 bin 411 iken 2024 yılı kontenjanı 800 bin 481’e gerilemiştir. YÖK bazı bölümlerde kontenjanın daraltılacağını ve ikinci öğretim programlarını kapatacağını söylemiş ve bu durumun kontenjan sayısına etkisi açıkça görülmüştür.”
‘ADAY ÇOK YERLEŞEBİLEN YOK’
Sınava girmesine rağmen yerleşmek istemeyen öğrenciler olduğunu ve sebebinin yetersiz ekonomik durumdan kaynaklandığını dile getiren Sadık Acar, “Yerleştirme puanı hesaplanan aday sayısı 2 milyon 755 bin 301 olmasına rağmen yerleştirmeye başvuran sayısının nerdeyse yarısı kadar olması dikkat çekicidir. Çoğunluğun puanının hesaplanmasına rağmen düşük olması ve bu nedenle yerleştirmeye başvurmayarak tekrar sınav için hazırlanmaya karar vermesi, ekonomik nedenlerden dolayı başka bir ilde üniversite eğitimi almak konusundaki imkansızlıkların etkisi gibi çok sayıda nedeni olabilmektedir. Yerleştirme konusunda son sınıf öğrencilerinin ve önceki yıllarda yerleşmemiş olanların durumuna bakıldığında bir değişim olmadığı görülmüş ve son sınıf öğrencileri içinde yerleşenlerin sayısı 351 bin 204 olurken önceki yıllarda yerleşmemiş yani mezuna bırakanlar içinde yerleşenlerin sayısı 407 bin 983 olmuştur. Eğitimde niteliğin düşmesine ve başarılı, başarısız olarak nitelendirdiği liselere de dikkat çeken Başkan Acar, “Sayılara bakıldığında en fazla yerleştirme puanı hesaplama sayısı, yerleştirmeye başvuran sayısı ve yerleşen sayısı Anadolu liselerine ait olurken, en düşük sayılar öğretmen liselerine ait olmuştur. Ancak sayısal durum başarı konusunda yeterli bilgi sunmamaktadır. Önemli olan yerleştirmeye başvuran sayısı içinde ne kadar adayın yerleşebildiğidir. Okul türlerinin başarı sıralamasına baktığımızda ilk sırada Fen Liselerinin son sırada ise İmam Hatip Liseleri ve Meslek Liselerinin yer aldığı görülmektedir. YÖK’ün yapmış olduğu kontenjan daraltması ve ikinci öğretimlerin kapatılması geçmiş yıllara göre kontenjandaki azalmayı açıkça göstermektedir. Ancak buna rağmen yerleşen kişi sayısının azalması ve boş kontenjan sayısının geçmiş yıllara göre fazla olması eğitim niteliğindeki düşüşün devam ettiğini ortaya koymaktadır. Son sınıf öğrencilerine göre önceki dönemde yerleşmemiş olanların yerleşme sayısında daha yüksek başarının görülmüş olması, zorunlu eğitim sürecindeki eğitimin yetersizliğini ve mutlaka destek olarak kurs ya da özel derse başvurulması gerektiğini ancak o zaman başarının arttığını kanıtlamaktadır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Oğuzhan BOZAĞAÇ