Bugünkü yazıma ben başlayacağım, Cemal Altan bitirecek..
Çünkü..
“Birilerinin” gerçekten artık “akıllanması” gerekiyor..
…
MANZARALARI BÖYLE
- Seçim öncesinde yazdığım yazıları eleştirmekten, eleştirinin ne olduğundan bile bihaber “akıllılar”..
- Yazdıklarımızı “itibarsızlaştırmak” için kadına da erkeğe de yakışmayacak çirkin laf eden “densizler”..
- Yazdıklarımı yalanlayamayınca, söyleyecek söz de bulamayınca, “yandaş-yalaka-emir alan-beslenen” türünden aşağılama girişimleriyle “alçaldıklarını” anlamaktan bile aciz “zavallılar”..
- “Sözcü, Halk TV, Fox TV” gibi, sadece “Tayyip nefreti”yle haber/yayın yapan kuruluşları izleyip/okuyup bunlara körü körüne inanarak CHP’nin iktidara geleceğini zanneden ve bu nedenle de yazılarıma “gittiniz anam güle güle” anlamına gelecek el sallama işaretleri koyan “okumuş cahiller”..
- Aklını kullanmak yerine başkalarının aklını kullanmasına izin veren “ahmaklar”..
- Muharrem İnce’nin “seçimi alıyoruz” demesine inanıp defalarca, “arkadaşlar seçim 2. tura kalıyor, sandıkları terketmeyin” çağrısıyla militanca paylaşımlar yaparken, İnce’nin Fox’a çektiği mesajla uyanıp, “neler dönüyor anlamıyorum.. 50 bin avukat nerde? Sen neden kayıpsın?” diye sorma gafletine düşen “beyinsizler”..
- Milleti ahmak, kendini akıllı zanneden “köylü kurnazları”..
Sizce 24 Haziran seçimlerinde derslerini almışlar mıdır?
Hiç sanmıyorum..
Yaklaşık 9 ay sonra “yerel seçimler” yapılacak..
Göreceksiniz, bütün bu yazdıklarım “tekerrür” edecek..
Ders alınsaydı, tarih (ve seçim mağlubiyetleri) “tekerrür” eder miydi hiç?
…
DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSAK
Burada sizi Cemal Altan’la başbaşa bırakmak istiyorum..
Bence bir yazıyı bir kere olsun “gönül gözünüz”le okuyun..
…
Biz..
Hakir görmenin, aşağılamanın ve bunu alenen yapacak kadar küstahlaşmanın hemen her zaman yerildiği bir kültürden bir an önce kurtulmalıyız..
Biz..
“Ne oldum delisi” olmayı, “kendi fikrine uymayanları aşağılamayı” marifet sayanları hoş görmeyi acilen bırakmalı ve bu konuda tavır göstermeliyiz..
Biz..
Tercihleriyle “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” olmamız gerekirken, artık neredeyse “kendisi gibi düşünmeyenlerin fikrine tahammül edemeyen bir toplum” halinden bir an önce kurtulmalıyız..
Biz..
Kendimiz gibi düşünmeyen, kendimiz gibi yaşamayan, kendimizin siyasi tercihlerini kabul etmeyen kitlelere karşı kırıcı, kaba, görgüsüz, kötü tavırlar göstermemeliyiz..
Biz..
Dinlemeliyiz, eleştiriye tahammül edip, özeleştirimizi yapmaktan çekinmemeliyiz..
Biz..
Siyasi tercihleri nedeni ile kimseyi dışlamamalıyız, onlarla konuşma ve dinleme ve anlatma imkanları sağlamalıyız..
Biz..
Toplumda epey bir DESTEK gören hayvan hakları konusunda DESTEK OLMALI ve kamu kullanımlarında “benim HIRSIZIM iyidir” görüşünden vazgeçmeliyiz..
Biz..
Seçmediğimiz siyasetçileri seçme alışkanlığından en kısa zamanda vazgeçmeliyiz..
…
“DEĞİŞİM” KOLAY DEĞİL
Evet, Altan’ın dediği gibi..
“Değiştirmek” istiyorsanız, önce “değişmek” zorunda olduğunuzu anlamanız gerekiyor..
Gerekiyor da..
1- Aranızda bu kadar “okumuş cahil” varken..
2- Fikir alışverişi yapmak yerine aşağılamayı/ötekileştirmeyi yeğleyenler varken..
3- Karşı fikre tahammülsüzlerin sayısı bu kadar çokken..
4- Milletinin bir kısmını aşağılamaktan çekinmeyen “zübük”ler aranızda cirit atarken..
Bu “değişim” nasıl olacak, bilmiyorum artık..
Değiştirmek istiyorsanız, gerçekten değişir misiniz?
GÜNDEM
Yayınlanma: 26 Haziran 2018 - 09:57
Güncelleme: 26 Haziran 2018 - 10:00
"Birilerinin" artık "akıllanması" gerekiyor..
GÜNDEM
26 Haziran 2018 - 09:57
Güncelleme: 26 Haziran 2018 - 10:00