Dürtünün insanoğlunun yaratılıştan doğasında var olan bir özellik olduğunu belirten Psikolojik Danışman Gizem Yıldız, dürtünün ‘içsel istek ve arzular’ anlamına geldiğinin ifade ederek, “Dürtülerin yaşamımızda var olan, çoğu zaman bizleri koruyan fakat kontrol altında tutulması gereken ve zaman zaman törpülenmesi gereken insani bir özelliktir. Çünkü dürtüler kontrol altında tutulmadığı zaman sosyal yaşantıda problemler doğurmaya başlayabilmektedir. Dürtüler haz ilkesine göre çalıştığı için kontrolü sağlanamadığı zaman toplumsal yaşamda birbirimizin haklarına ve isteklerine saygı gösterememe durumu ortaya çıkabilmekte bununla ilgili hem bireyi hem de toplumu zorlayıcı durumlar oluşabilmektedir. Dürtü kontrolü sosyal çevreden öğrenilebildiği gibi bireyin kişisel tecrübeleri ile de öğrendiği bir durumdur. Tecrübeler ve sonuçlar arasında bağlantı kurularak kontrol mekanizması doğumdan itibaren gelişerek süreç olarak ortaya çıkar. Dürtü kontrol bozukluğu, başkalarının haklarını ihlal edebilecek veya toplumsal normlarla çatışabilecek bir şeyi yapmak için ani, güçlü, karşı konulamaz bir şekilde hissettiğimiz dürtülerdir. Bu davranışlar, tekrar tekrar, hızlı bir şekilde ve eylemlerin sonuçları dikkate alınmadan ortaya çıkabilir” diye konuştu.
‘KURALLARDAN HOŞLANMAZLAR’
Gizem Yıldız, dürtü kontrol bozukluklarının belirtileri ve semptomlarından şöyle bahsetti: “Dürtü kontrol bozukluğunun temel belirtilerinden biri kurallardan hoşlanmamaları ve aşırı cesur olmalarıdır. Dürtü kontrol bozukluğu genel olarak aşırı yeme, sık yaşanan öfke patlamaları, fiziksel şiddet ve kendine zarar verecek hareketler gibi semptomlarla ortaya çıkar. Dürtüsel kontrol bozukluğu belirtileri ve semptomları genellikle 6 ay veya 12 ay boyunca belirgin bir şekilde kendini gösterir. Dürtüsellik, benlik gelişimi döneminde 2,5 yaşlarında başlar. Çocuklarda dürtü kontrol bozukluğu genelde 4-5 yaşlarında fark edilebilir. Dürtü kontrol bozukluğunun neden geliştiğine dair kesin yargılardan bahsedilemez. Birkaç faktör gelişmesinde rol oynayabilir. Bunlardan bazılarını genetik, duyguların, planlamanın ve hafızanın işleyişiyle bağlantılı belirli beyin yapılarının dengesiz hale gelmesi durumu, şiddetin yaygın olduğu, sözlü fiziksel ve duygusal tacizin var olduğu yaşantılar içerisinde büyütülmek, düşünme ve bilişsel işlev bozuklukları, Parkinson hastalığı, ihmal veya istismara uğrama, kronik uyuşturucu ve alkol kullanımı, şiddete ve saldırganlığa maruz kalma olarak sıralayabiliriz.”
‘UZMAN GÖRÜŞÜ SAĞLANMALI’
“Birden fazla değişkene bağlı gelişebileceği için dürtüselliği tespit etmek kolay olmayabilir. Belirtileri 3 ana başlıkta ele alabiliriz. Bunlardan ilgi davranışsal belirtiler. Buna örnek olarak, çalma davranışı, yangın çıkarma, yalan söyleme, agresyonu yoğun davranışlar sergileme verilebilir. Bilişsel belirtiler içerisinde; obsesif davranışlar, planlama becerisi ile ilgili sorunlar, zayıf konsantrasyon örnek olarak verilebilir. Sosyal ve duygusal belirtiler içerisinde ise zayıf özgüven ve benlik algısında düşüklük, sosyal anksiyete sebebiyle sosyal ortamlardan geri durma ve izolasyon , ruh halinde şiddetli değişimler, suçluluk ve pişmanlık duyguları bulunmaktadır. Bu durumlardan birkaçını gözlemlediğiniz noktada muhakkak bir uzman ile görüşme talep edilmelidir. Dürtü kontrol bozukluk türlerini, piromani, kleptomani, aralıklı patlayıcı bozukluk, trikotilomani, muhalif meydan okuyan bozukluk olarak sıralayabiliriz. Dürtü kontrol bozukluğu için öncelikle olarak öngörülen tedavi psikoterapidir. Bilişsel davranışçı terapi, dürtüselliği olan kişilerin problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.”
‘TEDAVİ ŞARTTIR’
“Araştırmalar, BDT'nin piromani hastalarının dürtülerini belirlemelerine ve onlara direnmelerine yardımcı olabileceğini göstermektedir. Aile üyeleri arasındaki iletişimi güçlendirmek ve aile içindeki stresi azaltmak için aile terapisi faydalı olabilir. Aile içi iletişimi güçlendirmek, sınırları belirlemek ve tutarlı disiplin uygulamak, çocuğun dürtü kontrolünü geliştirmesine yardımcı olabilir. Multisistemik tedavi, bireyin yaşamının tüm alanlarındaki dürtü kontrol bozukluğu semptomlarını ele alan bütüncül bir davranışsal müdahale programıdır. Bu tedavide bireyin hayatındaki birçok kilit figür olumlu davranışı pekiştirmek, problemli davranışı önlemek amacıyla iş birliği içerisinde bulunur. Bazı durumlarda, dürtü kontrol bozukluğu ile ilişkili semptomları yönetmek için ilaç tedavisi önerilebilir. Maalesef bu problem tedavi edilmezse öngörebildiğimizden daha büyük sorunlara neden olabilmektedir. Bunlar çocukluk döneminde madde bağımlılığı, uygun olmayan cinsel ilişkiler, şiddet ve suç eğilimi, kişilik bozuklukları olurken; yetişkinlik döneminde ise akademik ve iş hayatında ciddi problemler, evlilik hayatını yürütmede güçlükler, trafik kazaları, depresyon olabilmektedir. Dürtü kontrol bozukluğunun tedavi almadan geçmesi pek olası değildir. Toplum ve bireyin sağlığı için muhakkak bir uzman desteği tercih edilmelidir.” (www.akdenizmanset.com.tr)
---