İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’de başlattığı Cumhurbaşkanlığı adaylık kampanyası için önceki gün akşam Antalya’ya geldi. Havalimanından Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’ne geçen ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile salona giriş yaparak partilileri selamlayan İmamoğlu, adeta gövde gösterisi yaptı. İmamoğlu, salonu dolduranların coşkulu tezahüratları arasında yaptığı konuşmasında, “Biz başarıya yaklaştıkça iktidarın da zulmü artıyor. Bunların yaptıkları şeytanın bile aklına gelmez. İmamoğlu kadar başınıza taş düşsün. Zannediyorlar ki ben korkarım. Onlardan korkan onlar gibi olsun. Ben önce Allah'a sonra milletime güveniyorum” dedi.
‘BÜYÜK KÖTÜLÜKLER YAPTILAR’
İmamoğlu, 2004 yılında Antalya'nın kişi başına gelirinin ülke ortalamasının üç katı olduğunu ancak bu oranın 2019’da 1,16'ya, şu anda ise 0,85'e gerilediğini belirterek, “Yani, dünya ilerlerken Antalya fakirleşmiş. Varlıklarını ortalama yüzde 40 kaybetmişler. Bu aslında insanlarımızın yoksulluğunun net tarifidir. Türkiye’den ve dünyadan gelen göçle beraber bu şehirde sıkıntılar yaratılmış. Antalya kira artışlarının en çok olduğu illerden biri olmuş. Milletimizin birikimlerini heba eden bu akıl, bu ülkeyi yönetenler sadece Antalya ve Batı Akdeniz’de bunları yapmakla kalmadılar, daha da büyük kötülüklere imza attılar. Önce 250 bin dolara sonra da 400 bin dolara ev alan yabancıları T.C. vatandaşı yaptık. Ülkemizin vatandaşlığını ticari bir ürün getirdiler. Özellikle Antalya’dan ev alanlar daha sonra bu evleri daha yüksek fiyata satarak hem T.C. vatandaşı oldular hem de para kazandılar. İşte ben buna karşıyım. Benim vatandaşım kirasını ödeyemezken, çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayamazken, başka ülke vatandaşlarının T.C. vatandaşlığı üzerinden para kazanmasına karşıyım” ifadelerini kullandı.
‘YOLA KOYULMALIYIZ’
“Bu ülkeyi pek çok alanda çökerten, milletin yoksullaşmasına, devletin köklü kurumlarının tahrip edilmesine neden olan bir iktidar var karşımızda” diyen İmamoğlu şöyle devam etti: “Bizim yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Yeni bir büyüme ve kalkınma hamlesine ihtiyacımız var. Ülke olarak şehir şehir, sektör sektör patinaj yapan bir ülke haline döndük. Antalya’yı kalkındırmak için hemen yola koyulmamız lazım. Bu şehir tarım ve turizmin yanı sıra teknoloji alanında da büyük bir gelişim potansiyeline sahip. Örneğin, EXPO haline bu stratejik sektörün en üst düzeyde değerlendirilerek çok güçlü bir merkez haline gelebilir. Antalya’nın ticaret ve ihracat tam anlamıyla kullanabilmesi için Serbest Bölge ve liman yatırımlarına öncelik vermeliyiz. Antalya’nın sahip olduğu stratejik konum sayesinde doğru yatırım ve planlamayla kısa sürede Türkiye’nin en önemli ticaret ve lojistik merkezlerinden biri haline gelebilir. Biz Antalya’yı, Isparta’yı, Burdur’u; iş merkezleriyle, turizm merkezleriyle entegre edecek projeleri hayata geçirerek ülkemizin gelecekteki aydınlık günlerine taşıma kararlılığındayız.”
‘3D MODELİYLE KALKINDIRACAĞIZ’
“Her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de ortak masalar kurarak bunu biz sağlayacağız. Hem Antalya’yı hem de yöreler bölgesini tarım, teknoloji, turizm için geliştirdiğimiz 3D modeliyle kalkındıracağız. Buradaki yol arkadaşlarımızın huzurunda hepinize söz veriyorum. Tarım, yüzyıllardır hiçbir ülkenin vazgeçmediği tam tersine yatırımlarını artırdığı stratejik bir sektör. Bu ülkeyi yönetenler tarımın stratejik ağırlığını unutmuşlar. Şunu unutmayalım; toprağını koruyamayan, ülkesini de koruyamaz.”
‘HAYALİM 35 MİLYON TURİST’
“2024 yılında 17 milyon turist gelmiş. Bu bölgenin turizmle ilgili potansiyelini yükseltmek için Belediye Başkanımız Muhittin Bey ve çalışma arkadaşlarının nasıl mücadele ettiklerini biliyorum. Benim hayalim bu bölgede 35 milyon turist. Ama turist sayısı kadar turizm çeşitliliği, gelirin nasıl bölüşüldüğü, sürekliliğin sağlanması önemli. Turizmdeki gelirlerin hiç biri eğer yerel yönetimlerle paylaşılmıyorsa, siz turizmde sadece günü idare edersiniz. O bakımdan biz her türlü ziyaretçinin artmasını, otel dışına çıkmalarını, döviz bırakmaları için de performans alanlarına yatırım yaparak çoklu gelişimi çok önemsiyoruz. Ben ülkenin ve bu bölgenin daha güzel günler göreceğine canı gönülden inanıyorum. Neden inanıyorum biliyor musunuz? Sesim kısılsa da ayağıma taş bağlasalar da bize sıkıntılar vermeye çalışsalar da size güveniyorum, çünkü siz varsınız yanımda. Bu ülkenin, milletimizin evlatlarına güveniyorum. Kendime olduğu kadar tek tek hepinize güveniyorum. Gelecek kaygısı içindeki tüm vatandaşlarımızı kadınlarımızı, gençlerimizi saflarımıza katarak büyüyeceğiz.”
‘ÖN SEÇİM DEMOKRASİ DEVRİMİ’
“Aday belirleme kararımızdan telaşlananlar, seçim yapacağımızı duyunca daha da paniğe kapıldı. Çünkü onlar demokrasiyi bilmiyorlar, unuttular. Sadece bir kişinin iki dudağı arasından çıkanları demokrasi zannediyorlar. Biz ise gücümüzü 1 milyon 750 bine yakın üyemizin tek tek sandığa oy atarak vereceği güce inanıyoruz. O yetkinin kutsal olduğunu biliyoruz çünkü o yetki, milletimizin bir adım sonra bize vereceği Cumhurbaşkanlığı yetkisinin ilk adımıdır. Bunlar ise öyle değil. Bu arkadaşlar, bir kişi ne derse o olur anlayışındalar. Partimizin ön seçim kararı demokrasi devrimidir. Demokrasi devriminin kararını alan genel başkanımızı, merkez yöneticilerimizi ve beni bu yola çıkartan Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekili grubumuzu hem alkışlıyorum, hem onlara teşekkür ediyorum."
‘TEHDİDİ BIRAK MİLLETE GİDELİM’
"Adalet sistemi çöktü. Meclis artık neredeyse işlevsiz, herkes adalet istiyor. Biz başarıya yaklaştıkça iktidarın da zulmü artıyor. Bunların yaptıkları şeytanın bile aklına gelmez. İmamoğlu kadar başına taş düşsün. Zannediyorlar ki ben korkarım. Bunlardan var ya korkan onlar gibi olsun. Önce Allah'a sonra milletime güveniyorum. Bir derdiniz varsa ben buradayım, bana gelin. Milleti tehdit etmeyi bırak, gel millete gidelim, buradayım. Açıkça diyorum, İmamoğlu olmadan seçime girmek istiyorsun. İmamoğlu olmadan yarış meşru olmaz. Bu yargısal tacizlerle seçim ne özgür ne de adil olur. Tek suçumuz onları 4 kez yenmiş olmak. O sandık gelecek bu millet seni tıpış tıpış evine yollayacak."
BÖCEK: HER DAİM YANINDA OLACAĞIZ
Programda konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise 23 Mart'ta Türkiye'ye baharı müjdeleyecek bir ön seçim olacağını belirterek, “Antalya'mızda mart ayı bir başkadır. Martın güzelliği, 6–11 Mart'ta Ata'mızın Antalya'yı ziyaret ettiği o tarihi günlerle başlar. Güzel şehrimizin güzel insanları Atatürk'e ve Cumhuriyet'e sevgilerini, bağlılıklarını haykırırlar. Ardından 8 Mart'ta değişimin her daim öncüleri olan Akdeniz'in çağdaş ve emektar kadınlarının özgürce sesi yankılanır. Tüm Antalya, kadınların haklı sesine güç verir. 12 Mart'ta kabul edilen, bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşı hep bir ağızdan söylenir. 18 Mart'ta 'Çanakkale geçilmez' diyerek destan yazan ebedi başkomutanımız ve silah arkadaşlarıyla yeniden gurur duyarız. 31 Mart seçimleri de siyaset arenasında yerini almıştır. Antalya Büyükşehir Belediyesini ilk defa iki kez üst üste kazanarak hep birlikte bir tarih yazdık. Şimdi mart ayı için unutulmayacak tarihi bir gün daha olacak. 23 Mart ön seçimlerinde Karadeniz'in yiğit evladı Ekrem İmamoğlu başkanımızı, Toroslar'ın evlatları olarak bağrımıza basacağız. İktidarımızın ayak sesleri Toroslar'dan Akdeniz'e, oradan da tüm Anadolu'ya yayılacaktır. Partimizin Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun da her daim yanında olacağız” dedi.
EMRE ARKIN