Devlet teşkilatı, millete hizmet etmenin kurumsal halidir. Devlette görev alan personel (bürokrat ) kendisine tanınan yetki çerçevesinde millete hizmet faaliyetinin bir parçasıdır.
Ancak, yıllar yılı, yetkiyi ele geçiren bürokratların bir kısmı, geldiği mevki ve makamı, millete hizmet yerine, şahsi ikbal, hırs, arzu ve emellerini gerçekleştirmek veya ideolojik fikir ve hedefleri istikametinde kullanmışlardır.
Cumhurbaşkanımız ne diyor: “ BİZ MİLLETE EFENDİ OLMAYA DEĞİL, HİZMETKÂR OLMAYA GELDİK.”
Maalesef, bürokrasi, hizmetkâr olmaya yanaşmıyor. Benimsemediği yönetimi vatandaş nezdinde zor duruma düşürmek için elinden geleni ardına koymuyor.
Seçim sath-ı mailine girilen bu dönemde, halkın büyük çoğunlukla seçerek başa geçirdiği cumhurbaşkanımız ile ekibini seçimlerde geriletmek maksadıyla, bazı bürokratlar elindeki yetkileri vatandaşa eziyet, zorluk, sıkıntı ve hatta işkence vasıtası olarak kullanıyor.
Bu cephede sadece bürokrasi yer almıyor. Kastettiğimiz bürokratlar, Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen, cumhurbaşkanımızı devirmek isteyen ve kim oldukları hepimizce malum olan dış güçler, iç güçler, terör örgütleri vs. ile işbirliği ve davranış birliği içindedirler.
Dış güçleri anlayabiliriz. Terör örgütlerini anlayabiliriz. Bu onlardan beklenen bir davranıştır. Ancak, bu milletin bir ferdi olduğu halde, bu devletin bir vatandaşı olduğu halde, bu iktidar yıkılsın.
Recep Tayyip ERDOĞAN gitsin de, isterse ülke batsın anlayışı ile davrananları anlayamayız ve affedemeyiz.
İşte, devlet teşkilatına sızmış olan ve bugüne kadar kendisini gizlemiş olan kripto bürokratların, bugünlerde faaliyetlerini artırdıklarını müşahade ediyoruz.
Bizde eskiden beri bürokrasiyi ifade eden kalıplaşmış bir laf vardır: “Bugün git, yarın gel.”
Hatta şarkıları bile yapılmıştır."YEVM RUH, TEAL BUKRA."
Şimdiki uygulamalar bu ifadeyi bile masum hale getirmektedir. Vatandaşın işini yavaşlatma, sıkıntıya sokma, zorlaştırma, yokuşa sürme, çözümsüz bırakma, cezalandırma gibi uygulamalar dikkat çekecek hale gelmiştir.
Yıllardır istenmeyen paralar, (vergi ve cezalar vs)seçim aylarında en zecri tedbirler alınarak ve katlanarak isteniyor.
Bazı memurlar kraldan çok kralcı oluyorlar. Ceza-İ müeyyideler haf safhadadır. Teftişleri daha da artırmaktadırlar.
Daha yumuşak uygulamaların yapılması mümkün iken, vergi cezaları, icra davaları, trafik cezaları, müfettişlerin denetimlerinin artması ve denetimlerin ceza ile sonuçlandırılması çoğalmıştır.
Ülkemiz hayati öneme haiz bir erken seçime giderken, bürokrasinin bu atağı mutlaka önlenmelidir.
Çok geç olmadan, bakanlıklar, emrindeki bürokrasiyi kontrol altına alarak vatandaşı rahatlatmalıdır. Bu tür uygulamaların içinde olan personeli etkisiz ve yetkisiz hale getirerek gereğini yapmalıdır.
Bürokratik oligarşiye ”DUR” denmelidir. Bu tür bürokratlar statükoyu, vesayeti korumak ister. Hükümeti, idareyi, gelişmeyi ve ilerlemeyi engeller. Ahenkli çalışmaya karşıdırlar.
Yani atanmışlar, seçilmişlerin emrinde olmalı, tersi olmamalıdır.
BÜROKRATİK OLİGARŞİ DEVLETİ YÖNETMEMELİDİR.
Şu an bazı bürokratların frene basması ya fetocu olduğu içindir, ya siyasi görüş farklılığındandır, ya da iktidarın değişeceği ümidindendir.
Devlete güveni sarsanlardan bir hesap sorulmalıdır.
Ancak dikkat edilmelidir. Hesabı kim, kimden soracak?
Kalın sağlıcakla...
GÜNDEM
11 Mayıs 2018 - 10:47
Bürokratik Oligarşiye Dikkat!...
GÜNDEM
11 Mayıs 2018 - 10:47