Ekonomik krizden zarar görmüş ve barınma hakkı elinden alınmış vatandaşa ses olmak için düzenlenen basın toplantısı Muratpaşa Belediyesi’ne bağlı Kozaklı Komşu Evi’nde gerçekleştirildi. Basın açıklamasını Kiracılar Dayanışması Platformu sözcüsü Seda Kul ve Başkan Cengiz Kul okudu. Katılımcılara teşekkür ederek açılış konuşmasını gerçekleştiren Seda Kul, “Bugün buraya bizlere destek vermek ve sorunlarımızı, dertlerimizi paylaşmak adına gelen siz değerli üyelerimiz ve sevgili basın mensuplarımız, hepiniz hoş geldiniz. Bildiğiniz üzere 2 senedir meydanlardayız. Derdi olanın yanında olmak için canla başla mücadele veriyoruz. En başından beri barınmanın bir anayasal hak olduğunu, fakat devletimiz tarafından bunun Türk halkına sağlanmadığını vurguluyoruz” dedi.
‘AĞLAMAYANA ÇÖZÜM YOK’
Gerekli tüm makamlarla görüşüldüğünü fakat hiçbir mesafe kat edilemediğini dile getiren Seda Kul, “Biz bu zamana kadar gerek Antalya'daki belediyeler, yetkili kurumlar, STK'lar, hepsiyle görüşmeler sağladık. Her partiyle, her kuruluşla bu konuda istişarelerde bulunduk. Fakat sokağa atılan vatandaşa yardım sözünü hiçbir belediyeden ve iktidar partisinin temsilcilerinden alamadık. Aksine, bizim yaşadığımız bu konuyu dalga konusu yapan belediye başkanlarına bile denk geldik. Bize ‘ağlamayana çözüm yok’ meydanlarda sesiniz çıksın dediler. Fakat vatandaşımız meydana çıkmaya korktu, çünkü hak arayana terörist gözüyle bakan bir toplumla mücadele veriyoruz. Bu görüşmelerin ardından Ankara'ya, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 16 kişilik bir ekiple gittik. Orada da maalesef bir vekil hariç Antalya milletvekillerine ulaşamadık. Diğer illerin vekillerine, partilerin genel başkanlarına 36 maddelik çözüm önerilerimizi sunduk. Bu çözüm önerilerinden birkaçı şu an yavaş yavaş uygulanmaya geçiliyor. Fakat bunlar biz kiracılar için yeterli değil” diye konuştu.
‘TBMM’YE GİDECEĞİZ’
“Bizlerin tek sığınağı olan yüzde 25 kuralını zamanında siz getirip bizleri ev sahipleriyle karşı karşıya bıraktınız, şu anda da bu kuralı kaldırarak mağduriyetleri artırdınız” diyerek konuşmasını sürdüren Kul, “Mahkemelerde ne şartta olursa olsun avukatı olmayan hiçbir kiracı dinlenmiyor. Hakim, konu ne olursa olsun direkt tahliye kararını çıkarıyor. Gariban avukatı nereden tutsun, nasıl hakkını savunsun? Bizim platformumuzda gönüllü olarak insanlara mağduriyet yaşamaması için yol göstermeye çalışan avukatlarımız var. Fakat bizim varlığımızı bilmeyen bir dünya kiracı bulunmakta. Bizler artık gece gündüz demeden ağlayarak arayan, evinden atılma korkusuyla uyuyamayan, bir lokma ekmeği yiyemeyip ev sahibine ödeme yapacağım diye saklayan yaşlılarımızın hakkını istiyoruz. Önümüzde yeniden Ankara var. Yeniden Ankara'ya, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gideceğiz. Bu sefer tüm yetkililer ile görüşmeden de dönmeyeceğiz. Bu halkın sorununu çözene kadar bizler de onların yakasını bırakmayacağız. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim, sözü Cengiz Bey'e bırakıyorum” şeklinde konuştu.
‘TASARRUF DEVLETTEN BAŞLAR’
TÜİK verilerine olan güvenin sorgulanması gerektiği yanı sıra iktidar ve muhalefetin doğru adımlar atmadığına dikkat çekerek konuşan Başkan Cengiz Kul, şunları kaydetti: “Hükümet, devletin yönetimini üstlenen ve düzenli bir topluluğu idare bir takım insan grubudur. Devlet ise Anayasa’nın 5. Maddesi’nin gerekçesinde, milletin huzurunu sağlamak ve fertlerini mutlu kılmak görevi ile yükümlüdür. Devlet ferdin hayat mücadelesini kolaylaştırmalıdır. Muhalefet partilerin görevi iktidar olan partiyi denetleyip yanlış olan konular üzerinde iktidarı uyarmaktır. Fakat barınma konusunda ne muhalefet ne de iktidar bu soruna çözüm üretmediği için sorunlar giderek artmaktadır. Ne iktidar iktidarlığını ne de muhalefet muhalefetliğini yapmıyor. TÜİK ‘e gelecek olursak, görevi olan ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda veri ve bilgilerin derlenmesini, gerekli istatistiklerin üretilmesini, yayımlanmasını ve dağıtımını yapmaktır. Fakat TÜİK son zamanlarda görevinin aksine yanlış bilgi vererek insanları daha da derin bir çıkmaza sürüklüyor” ifadelerini kullandı.
KİRACI SAYISI 23 MİLYON
“TÜİK'e göre temmuz ayında ev kiraları 6 bin TL bile değilken, gerçek hayatta ev kiraları 15 bin TL’nin üzerindedir. TÜİK'e göre çok ucuz, ekonomisi düzgün bir ülkeyiz. Yurt ücretlerine bakarsak, TÜİK'e göre 450 TL ama şu an ülkemizde öğrenciler yüksek fiyatlar yüzünden kayıtlarını donduruyor. TÜİK'e göre her şeyin fiyatı güncel fiyatın dörtte biri kadar. Yani kısacası TÜİK, yaptığı açıklamalarda gerçeği yansıtan beyanlarda bulunmuyor. TÜİK'e Türkiye Kiracılar Dayanışması Platformu olarak halkımız adına dava açma yoluna gidiyoruz. Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, biz ülkemizde son verilere göre kiracı sayısının 23 milyona ulaştığını ve 100 kişiden yaklaşık 27 kişinin kiracı konumunda olduğunu belirtti.”
‘SARAYLAR KAPATILSIN’
“Yüzde 25 kuralı varken, hak arayan kiracı vatandaşlar ev sahipleri tarafından mahkemelik oldu. Sizlerden ve diğer bakanlardan, başkanlardan ve milletvekillerinden artık dar gelirli vatandaşın refahının gözetmenizi istiyoruz ve Tasarruf devletten başlar diyerek tasarruf kapsamında sizlerden birkaç talepte bulunacağız. Saraylar artık kapatılsın. Birden fazla maaşlar tek maaşa düşürülsün. Lüks ve gösterişli davetler kaldırılsın, bunlara harcanacak bütçe ile dar gelirli vatandaşın bir yarası sarılsın. Yüksek fiyata kiralanan devlet binalarından vazgeçilsin. Gereksiz yapılan yurt içi ve yurt dışı görevlendirmeler sonlandırılsın. Makam araçları satılsın. Eğer bir tasarruf yapılacaksa, buna ilk olarak devletimiz başlasın. Çünkü tasarruf ilk önce devletten başlar, milletle devam eder. Halkın daha fazla tasarruf edeceği bir durumu kalmamıştır”
Oğuzhan BOZAĞAÇ