Soru Y.K : Öncelikle bize kendinizden ve takımdan bahseder misiniz?
Cevap R.I : İsmim Ramazan Irmak, Akdeniz Üniversitesi BESYO mezunuyum. Türkiye'de en genç B antrenör lisansı alan antrenörüm. Beden eğitimi öğretmenliği formasyonu alıp Antalyaspor Futbol Okulları'yla işe başladık. İlk önce Sütçüler şubesini aldık, her sene şubelerimizi arttırdık. Sütçüler, Varsak, Akdeniz Üniversitesi ve Döşemealtı bölgelerinde Antalyaspor Futbol Okulları'yla yolumuza devam ediyoruz. Futbol okullarındaki yetenekli sporcuları da 1966 Akrepspor çatısı altında resmi müsabakalara çıkarıyoruz. Orada sporcuların maç deneyimini ve maç temposunu arttırmayı amaçlıyoruz. Başta Antalyaspor olmak üzere diğer profesyonel takımlara futbolcu kazandırıyoruz. Ekibimiz 14 kişiden oluşuyor, 4 bölgede 600 öğrencimiz var. Kaliteli jenerasyonlarımız var. Hatta Macaristan'a uluslararası bir turnuvaya gittik. Akrepspor’un altyapısında u-14'ten u-9'a kadar takımlarımız devam ediyor çalışmalara. 3 oyuncumuza Altınordu'dan, 1 oyuncumuza Fenerbahçe'den, 2 oyuncumuza da Galatasaray'dan transfer teklifi geldi. Antalyaspor da 15 tane futbolcumuza teklif verdi. Ekibimiz BESYO mezunu kişilerden veya hala burada okuyan kişilerden oluşuyor. Soru Y.K : Antalyaspor’la bir bağınız var mı?
Cevap R.I : Biz Antalyaspor'un 4 bölgede resmi olarak futbol okullarını yapıyoruz. Yıllık onlara isim hakkı ücreti ödüyoruz. Antalyaspor'un Antalya merkezde 17 şubesi var bunlardan 4'ü bize ait. Ama Akrepspor Antalyaspor'un pilot takımı değil. Biz futbol okullardaki çocukların maç tecrübesi kazanması için kurduk bu takımı. Kulübün başkanlığını da antrenörlüğünü de kendim yapıyorum. Akrepspor tamamen bağımsız bir kulüp. Soru Y.K : Macaristan'da ülkemizi temsil ettiniz bize biraz o turnuvadan bahseder misiniz?
Cevap R.I : 2017 Mart'ında Antalya'da Çanakkale turnuvası düzenlendi. Bu turnuvaya sadece amatör kulüpler katılabiliyordu. Bu turnuvada şampiyon olan kulübü turnuvayı organize eden şirket ücretsiz bir şekilde yurt dışına turnuvaya gönderiyordu. Aileler sadece çocukların vize ve pasaport masraflarını karşılayacaktı. Konaklama ve ulaşımı şirket tamamlıyordu. Akrepspor olarak 2008 yaş grubunda şampiyon olduk ve 15. Kaposvar Uluslararası Turnuvasına katılmaya hak kazandık. Turnuva 8 gece 9 gün sürdü. Yarı finale kadar yükseldik ve bu aşamada ev sahibi takıma yenilerek elendik. Ülkemize Avrupa üçüncüsü olarak döndük.
Soru Y.K : Altyapılarda ne durumdasınız?
Cevap R.I : Biz Akrepspor'u 2017 yılında kurduk. Aslında çok yeni bir kulübüz. yeni bir kulüp olmamıza rağmen şu an bünyemizde 115 lisanslı sporcu var. Bizim en büyük yaş grubumuz 2006 yaş grubu, bu snee u-13 liginde boy gösterdiler. Tecrübe kazansınlar diye u-14 ligine de koyduk kendilerini. Federasyon resmi liglere u-11 ligiyle başlıyor. Ligler başlamadan 1.5, 2 sene biz çocukları liglere hazırlıyoruz. Soru Y.K : Bir sporcu yetiştirirken nelere dikkat etmeliyiz?
Cevap R.I : Ben antrenörlük eğitimi aldım ama benim futbolculuk dönemim de var. Ben futbolu bırakalı çok bir zaman olmadı. Bu yüzden ben çocuklara kendimi daha yakın hissedebiliyorum. Çocuklarının gözünden bakıp, duygularını anlayabiliyorum. Sporcularla antrenörlerin arasında bir bağ kurulması gerektiğine inanıyorum. Antrenörlerin her hareketi çocukların beyninde yer ediniyor. Antrenörlerin çocuklarla rol model olarak bir bağ kurması gerekiyor ki iletişim kurabilsin. Eğitim de çok önemli. Biz çocuklara haftada 1 kitap okuma görevi veriyoruz. Antrenmanlardan önce kitap okuma saatlerimiz oluyor. Çocukların futbolculuk eğitiminin yanında ahlaki ve sosyal gelişimlerini de ön planda tutuyoruz. Bu sayede çocukların oyun zekasını geliştirmesini de sağlıyoruz. Çocuklarımız profesyonel olduklarında röportaj verdiği zaman konuşabilecek seviyede olsun istiyoruz. Fair play ruhunu anlayıp uygulasın istiyoruz. Soru Y.K : Bizim altyapılarımızla, Avrupa'daki altyapılar arasında nasıl bir fark var?
Cevap R.I : Yurt dışına çıkalı çok bir zaman olmadı, oradaki altyapıyı yerinde görme imkanı buldum. Oradaki turnuvaya 500 takım ve 5000 sporcu katıldı. Gözlemlediğim kadarıyla onlar futbola bir oyun olarak bakıyorlar. Çocukların gelişim yaş gruplarına göre eğitim veriyorlar. 5 yaşındaki bir futbolcunun yapacağı antrenmanla 6 yaşındaki sporcunun yapacağı antrenmanı ayırıyorlar. Türkiye'deki hocalar ne yazık ki Youtube'dan bir antrenman videosu açıp bunu çocuklara uyguluyorlar. İzledikleri video Süper Lig seviyesindeki bir antrenman. Bu antrenmanı çocuklara uygulamaya çalışıyorlar. Çok yanlış bir uygulama. Her çocuk kendi yaş kategorisine göre antrenman eğitimi almalıdır. Öğrenmenin en iyi çağı 9-12 yaş arası. Ama Türkiye'de biz bu yaştaki çocukları yarışmanın içine koyuyoruz ve o çocuklar yarışma zihniyetinden kendi geliştirmeye zaman bulamıyor. Öğrenme doğru zamanda doğru yerde olması gerekir.
Soru Y.K : Amatör kulüplerin en büyük sorunları nelerdir sizce?
Cevap R.I : Amatör kulüplerin sorunları oldukça fazla, bunu çok geniş bir kapsamda konuşabiliriz. Ama belli başlı sorunları ele olacak olursak, veliler, sporcular bilinçli değiller. Antrenörler yönetim kısmında çok yararlı olamıyorlar. Tesis problemleri oldukça fazla. Okullardan dolayı haftaiçi antrenman saatleri çok büyük problem oluyor. Bütün çocuklar gelebilsin diye antrenmanları oldukça geç vakitlere koyuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının bu soruna bir el atması gerekiyor. Soru Y.K : Okullar Ligi hakkında ne düşünüyorsunuz, Antalya futbolu için yararlı bir proje mi?
Cevap R.I : Okullar Ligini düzenleyen kişi olan Mustafa Sırrı Mutlu benim öğretmenim. Bu sebeple projeyi çok yakından biliyorum. Her çocuğa ulaşabilmek için çocukların bir arada olması gerekiyor. Bir arada bulunabildikleri tek ortam okul oluyor. Yeteneklerin keşfedilip kulüp takımlarına aktarılabilmesi için yapılmış en iyi projelerden biri. Ben bu projeyi en başından beri takip edip destekliyorum. Soru Y.K : Altyapı hocalarının gelişmesi için neler yapılmalı sizce?
Cevap R.I : Antrenörlerin gelişmesi için Federasyonun ve TÜFAD'ın ( Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği) seminerler yapması gerekiyor. Mesela ben antrenörlük belgesini alıyorum geriledim mi gelişme mi gösterdim kimse bakmıyor, bu belge bende ömür boyu kalıyor. Bu belgelerin denetlenmesi gerekiyor. Artık her antrenörün federasyonda bir kimliği olacak, kurslara, seminerlere katılmayan antrenörlerle sözleşme imzalanmayacak. Soru Y.K : Akrepspor olarak en büyük gelir kaynaklarınız neler?
Cevap R.I : Antalyaspor Futbol Okulları'nda çocuklardan aldığımız aidatlar kulüp takımımızda kamp masraflarımızı karşılıyor. Amatör Kulüpler Derneğinin yardımları var Büyükşehir Belediyesi maddi yardımda bulundu. Gençlik Spor Bakanlığının maddi yardımları oluyor. Bizim ekstra maddi gelir getirecek bir halı sahamız veya tesisimiz yok.
Soru Y.K : Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Cevap R.I : Böyle bir röportaj gerçekleştirdiğiniz için öncelikle size teşekkür ederiz, amatör kulüplerin tanınması ve sesini duyurması için oldukça güzel bir şey bu. Antalya futbolcu anlamında bir fabrika ama bu fabrikayı işletmek için gerçekten bu işe gönül vermiş insanların işin içinde olması gerekiyor. Çocuk psikolojisinden anlayan antrenörlerin işin içinde olması gerekiyor. Antrenörlerin isminin bir leke almaması gerekiyor. Antrenörlerin sabırlı olması lazım çünkü bizim işimiz sabır işi. Amatör işi gönül işidir bu işi gerçekten gönülden bağlı kişiler yapabilir. Yiğithan KOCAKALAY
Cevap R.I : İsmim Ramazan Irmak, Akdeniz Üniversitesi BESYO mezunuyum. Türkiye'de en genç B antrenör lisansı alan antrenörüm. Beden eğitimi öğretmenliği formasyonu alıp Antalyaspor Futbol Okulları'yla işe başladık. İlk önce Sütçüler şubesini aldık, her sene şubelerimizi arttırdık. Sütçüler, Varsak, Akdeniz Üniversitesi ve Döşemealtı bölgelerinde Antalyaspor Futbol Okulları'yla yolumuza devam ediyoruz. Futbol okullarındaki yetenekli sporcuları da 1966 Akrepspor çatısı altında resmi müsabakalara çıkarıyoruz. Orada sporcuların maç deneyimini ve maç temposunu arttırmayı amaçlıyoruz. Başta Antalyaspor olmak üzere diğer profesyonel takımlara futbolcu kazandırıyoruz. Ekibimiz 14 kişiden oluşuyor, 4 bölgede 600 öğrencimiz var. Kaliteli jenerasyonlarımız var. Hatta Macaristan'a uluslararası bir turnuvaya gittik. Akrepspor’un altyapısında u-14'ten u-9'a kadar takımlarımız devam ediyor çalışmalara. 3 oyuncumuza Altınordu'dan, 1 oyuncumuza Fenerbahçe'den, 2 oyuncumuza da Galatasaray'dan transfer teklifi geldi. Antalyaspor da 15 tane futbolcumuza teklif verdi. Ekibimiz BESYO mezunu kişilerden veya hala burada okuyan kişilerden oluşuyor. Soru Y.K : Antalyaspor’la bir bağınız var mı?
Cevap R.I : Biz Antalyaspor'un 4 bölgede resmi olarak futbol okullarını yapıyoruz. Yıllık onlara isim hakkı ücreti ödüyoruz. Antalyaspor'un Antalya merkezde 17 şubesi var bunlardan 4'ü bize ait. Ama Akrepspor Antalyaspor'un pilot takımı değil. Biz futbol okullardaki çocukların maç tecrübesi kazanması için kurduk bu takımı. Kulübün başkanlığını da antrenörlüğünü de kendim yapıyorum. Akrepspor tamamen bağımsız bir kulüp. Soru Y.K : Macaristan'da ülkemizi temsil ettiniz bize biraz o turnuvadan bahseder misiniz?
Cevap R.I : 2017 Mart'ında Antalya'da Çanakkale turnuvası düzenlendi. Bu turnuvaya sadece amatör kulüpler katılabiliyordu. Bu turnuvada şampiyon olan kulübü turnuvayı organize eden şirket ücretsiz bir şekilde yurt dışına turnuvaya gönderiyordu. Aileler sadece çocukların vize ve pasaport masraflarını karşılayacaktı. Konaklama ve ulaşımı şirket tamamlıyordu. Akrepspor olarak 2008 yaş grubunda şampiyon olduk ve 15. Kaposvar Uluslararası Turnuvasına katılmaya hak kazandık. Turnuva 8 gece 9 gün sürdü. Yarı finale kadar yükseldik ve bu aşamada ev sahibi takıma yenilerek elendik. Ülkemize Avrupa üçüncüsü olarak döndük.
Soru Y.K : Altyapılarda ne durumdasınız?
Cevap R.I : Biz Akrepspor'u 2017 yılında kurduk. Aslında çok yeni bir kulübüz. yeni bir kulüp olmamıza rağmen şu an bünyemizde 115 lisanslı sporcu var. Bizim en büyük yaş grubumuz 2006 yaş grubu, bu snee u-13 liginde boy gösterdiler. Tecrübe kazansınlar diye u-14 ligine de koyduk kendilerini. Federasyon resmi liglere u-11 ligiyle başlıyor. Ligler başlamadan 1.5, 2 sene biz çocukları liglere hazırlıyoruz. Soru Y.K : Bir sporcu yetiştirirken nelere dikkat etmeliyiz?
Cevap R.I : Ben antrenörlük eğitimi aldım ama benim futbolculuk dönemim de var. Ben futbolu bırakalı çok bir zaman olmadı. Bu yüzden ben çocuklara kendimi daha yakın hissedebiliyorum. Çocuklarının gözünden bakıp, duygularını anlayabiliyorum. Sporcularla antrenörlerin arasında bir bağ kurulması gerektiğine inanıyorum. Antrenörlerin her hareketi çocukların beyninde yer ediniyor. Antrenörlerin çocuklarla rol model olarak bir bağ kurması gerekiyor ki iletişim kurabilsin. Eğitim de çok önemli. Biz çocuklara haftada 1 kitap okuma görevi veriyoruz. Antrenmanlardan önce kitap okuma saatlerimiz oluyor. Çocukların futbolculuk eğitiminin yanında ahlaki ve sosyal gelişimlerini de ön planda tutuyoruz. Bu sayede çocukların oyun zekasını geliştirmesini de sağlıyoruz. Çocuklarımız profesyonel olduklarında röportaj verdiği zaman konuşabilecek seviyede olsun istiyoruz. Fair play ruhunu anlayıp uygulasın istiyoruz. Soru Y.K : Bizim altyapılarımızla, Avrupa'daki altyapılar arasında nasıl bir fark var?
Cevap R.I : Yurt dışına çıkalı çok bir zaman olmadı, oradaki altyapıyı yerinde görme imkanı buldum. Oradaki turnuvaya 500 takım ve 5000 sporcu katıldı. Gözlemlediğim kadarıyla onlar futbola bir oyun olarak bakıyorlar. Çocukların gelişim yaş gruplarına göre eğitim veriyorlar. 5 yaşındaki bir futbolcunun yapacağı antrenmanla 6 yaşındaki sporcunun yapacağı antrenmanı ayırıyorlar. Türkiye'deki hocalar ne yazık ki Youtube'dan bir antrenman videosu açıp bunu çocuklara uyguluyorlar. İzledikleri video Süper Lig seviyesindeki bir antrenman. Bu antrenmanı çocuklara uygulamaya çalışıyorlar. Çok yanlış bir uygulama. Her çocuk kendi yaş kategorisine göre antrenman eğitimi almalıdır. Öğrenmenin en iyi çağı 9-12 yaş arası. Ama Türkiye'de biz bu yaştaki çocukları yarışmanın içine koyuyoruz ve o çocuklar yarışma zihniyetinden kendi geliştirmeye zaman bulamıyor. Öğrenme doğru zamanda doğru yerde olması gerekir.
Soru Y.K : Amatör kulüplerin en büyük sorunları nelerdir sizce?
Cevap R.I : Amatör kulüplerin sorunları oldukça fazla, bunu çok geniş bir kapsamda konuşabiliriz. Ama belli başlı sorunları ele olacak olursak, veliler, sporcular bilinçli değiller. Antrenörler yönetim kısmında çok yararlı olamıyorlar. Tesis problemleri oldukça fazla. Okullardan dolayı haftaiçi antrenman saatleri çok büyük problem oluyor. Bütün çocuklar gelebilsin diye antrenmanları oldukça geç vakitlere koyuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının bu soruna bir el atması gerekiyor. Soru Y.K : Okullar Ligi hakkında ne düşünüyorsunuz, Antalya futbolu için yararlı bir proje mi?
Cevap R.I : Okullar Ligini düzenleyen kişi olan Mustafa Sırrı Mutlu benim öğretmenim. Bu sebeple projeyi çok yakından biliyorum. Her çocuğa ulaşabilmek için çocukların bir arada olması gerekiyor. Bir arada bulunabildikleri tek ortam okul oluyor. Yeteneklerin keşfedilip kulüp takımlarına aktarılabilmesi için yapılmış en iyi projelerden biri. Ben bu projeyi en başından beri takip edip destekliyorum. Soru Y.K : Altyapı hocalarının gelişmesi için neler yapılmalı sizce?
Cevap R.I : Antrenörlerin gelişmesi için Federasyonun ve TÜFAD'ın ( Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği) seminerler yapması gerekiyor. Mesela ben antrenörlük belgesini alıyorum geriledim mi gelişme mi gösterdim kimse bakmıyor, bu belge bende ömür boyu kalıyor. Bu belgelerin denetlenmesi gerekiyor. Artık her antrenörün federasyonda bir kimliği olacak, kurslara, seminerlere katılmayan antrenörlerle sözleşme imzalanmayacak. Soru Y.K : Akrepspor olarak en büyük gelir kaynaklarınız neler?
Cevap R.I : Antalyaspor Futbol Okulları'nda çocuklardan aldığımız aidatlar kulüp takımımızda kamp masraflarımızı karşılıyor. Amatör Kulüpler Derneğinin yardımları var Büyükşehir Belediyesi maddi yardımda bulundu. Gençlik Spor Bakanlığının maddi yardımları oluyor. Bizim ekstra maddi gelir getirecek bir halı sahamız veya tesisimiz yok.
Soru Y.K : Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Cevap R.I : Böyle bir röportaj gerçekleştirdiğiniz için öncelikle size teşekkür ederiz, amatör kulüplerin tanınması ve sesini duyurması için oldukça güzel bir şey bu. Antalya futbolcu anlamında bir fabrika ama bu fabrikayı işletmek için gerçekten bu işe gönül vermiş insanların işin içinde olması gerekiyor. Çocuk psikolojisinden anlayan antrenörlerin işin içinde olması gerekiyor. Antrenörlerin isminin bir leke almaması gerekiyor. Antrenörlerin sabırlı olması lazım çünkü bizim işimiz sabır işi. Amatör işi gönül işidir bu işi gerçekten gönülden bağlı kişiler yapabilir. Yiğithan KOCAKALAY