Neredeyiz?
Nereye talibiz?
Hayatımızı kime göre düzenliyoruz?
Sorumluluklarımızı biliyor muyuz?
Güvenliği sağlamakla veya adaleti temin etmekle görevli kurum ve şahıslar, görevlerini yapmazlarsa kaos olur.
Manevi olarak ülkeyi imar edecek olanlar görevini yapmazlar ise, olumsuz olan her şey olur. MÜSLÜMANLAR YA İNANCINI YAŞAMIYORLAR, YA DA BAŞKA BİR DİNE İNANIYORLAR.
Birkaç WhatsApp grubum var. Bunlardan bir tanesi de Ankara’daki MTTB grubudur. Ziya BADUR kardeşim bu grubu koordine etmektedir. Eski arkadaşların, tatlı tatlı atışmalarını ilgi ile izliyorum. Farklı ve faydalı bilgiler de paylaşıyorlar. Bir yazı çok dikkatimi çekmişti.
29 Kasım 2018 tarihli Milli Gazete’de Abdülaziz KIRANŞAL imzalı bu yazının, bazı bölümlerini sizinle paylaşmak istiyorum.
Bugün 106 İlahiyat Fakültemiz, 10 bin İlahiyat akademisyenimiz, 314 bin İlahiyat talebemiz var. 1607 İmam Hatip Lisemiz, bu liselerde görev yapan 44 bin öğretmenimiz, 504 bin İmam Hatip öğrencimiz, 100 binin üzerinde din görevlimiz var. Hacı sayımız ise yüzbinlercedir.
Binlerce derneğimiz, STK’mız, vakfımız, tarikatımız, cemaatimiz, yardım kuruluşlarımız, medrese ve İslami ilimler merkezlerimiz ile Kur’an Kurslarımız var. Buralarda görev alan hocalarımız, başkanlarımız, üyelerimiz, yönetim kurullarımız, şeyhlerimiz, müritlerimiz, gönüllülerimiz ve tüm bunların aileleri, eşleri ve çocukları var.
110 bin Diyanet personeli, 90 bin camisi olan Diyanet İşleri ve yukarıda bahsettiğim kurum, kuruluş ve şahıslar dini önemsememektedirler. Bir memurun görev yapması ve karşılığında maddi bir bedel alması gibi algılıyorlar. Rızalillah ve Fisebilillah kavramı yok sayılıyor.
Sapık din ve ideolojiler; Deizm, Ateizm ve maneviyatsızlık yükselen değer olmuş. Allah’ın (c.c) haram kıldıkları, meşru sayılmış, neredeyse helal gibi kabul edilmektedir.
İnananlar ve görevlilerin tamamında din yorgunluğu, metal yorgunluğu, neme lazımcılık ve vurdumduymazlık oluşmuştur.
Gösterişe dayalı bir hayatımız, lüksümüz oldu. Gizli yapılması gerekenlerle, aleni yapılması gerekenleri karıştırdık. Hayırlarımızı bile reklam aracı yaptık.
DİN BU DEĞİLDİR! DİN ALLAH (c.c) KATINDA İSLAMDIR.
Allah’ın (c.c) dinini yaşamıyoruz. Heyecan yok. Ancak beden var, ama ruh yok, kaybolmuş.
Camilerimiz boş.
Müslümanlarda güven kalmadı.
Dostluklar menfaate bağlı oldu.
Her yardımda karşılık beklenmektedir.
Aile bitti. Millet ve Devlet de gitmektedir.
Değerlerimizi kaybettik. Bir samimiyet testi yapalım.
ÖRNEK ALINACAK, ETKİLENECEK BİR MÜSLÜMAN ŞAHSİYET, KALMADI.
İmamlar, kendilerini memur gibi görüyorlar.
Biz okulu bitireni direk imam yapıyoruz. Herhangi yeni bir eğitim ve pedagojik formasyon vermiyoruz.
Eğitim merkezlerimiz var. Okullarımız var. Kur’an Kurslarımız var. Camilerimiz boş.
Kendimizi bir hesaba çekelim.
Kalın Sağlıcakla…
GÜNDEM
30 Kasım 2018 - 10:09
ÇÖKÜŞÜN SORUMLUSU HERKESTİR
GÜNDEM
30 Kasım 2018 - 10:09
Keşke her şey Kur'an a uygun yaşansa. Allah büyüktür.O her şeyi görür.Saygı ve selametle. (2)