EĞİTİM SEN Antalya Şubesi tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Şube Sekreteri Özlem Yavuz, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelelerinden de kadını kamusal alandan çıkarma çabalarına karşın 'Kadın mücadelesi' demekten de asla vazgeçmeyeceklerini belirterek şöyle konuştu: "Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sendikamızın 10 Mart günü toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ders yapılması ile ilgili kararına karşı çarpıtmalarla dolu ve suçlayıcı ifadeler kullanarak kamuoyuna dönük bir açıklama yayınlamıştır. EĞİTİM SEN olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini, yalnızca akademik bir kavram olarak değil, uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve demokratik eğitim anlayışının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz. UNESCO, Avrupa Konseyi ve birçok uluslararası eğitim kurumu, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını temel bir gereklilik olarak kabul etmektedir. Uluslararası kadın hakları yasası olarak da kabul edilen CEDAW, sözleşmeye taraf olan ülkelerde kadın haklarının güvence altına alınmasını ve geliştirilmesini hedefleyen en yararlı araçlardan biridir. Gerçek eşitliği hedefleyen CEDAW, sözleşmeyi imzalayan devletlerin kadınlara yönelik ayrımcılığın tüm biçimlerini önlemek, kadınların toplumsal durumlarını iyileştirmek, toplumsal cinsiyet ilişkilerini ve toplumsal cinsiyete dayalı basmakalıp yargıları değiştirmek üzere taahhütlerde bulunmasını sağlar."
GERİCİLEŞTİRME POLİTİKALARI
Türkiye'nin hala bu sözleşme ve anlaşmaya taraf olduğunu ve yükümlülüklerini yerine getirmekte sorumlu olduğunu ifade eden Yavuz sözlerin şöyle sürdürdü: "Ancak MEB, dünkü açıklaması ile toplumsal cinsiyet eşitliğini 'zararlı' veya 'tehdit' olarak göstermeye çalışarak, bilimsel bilgiye dayanmayan bir yaklaşım sergilemektedir. MEB’in, EĞİTİM SEN’in önerdiği toplumsal cinsiyet eşitliği derslerine karşı geliştirdiği tehdit ve çarpıtma dolu ifadeler, kadın-erkek eşitliğini hedef alan ve geleneksel cinsiyet rollerini mutlaklaştıran bir bakış açısına dayanmaktadır. Öyle ki yandaş sendikalarıyla, ittifak içerisinde oldukları, okullarda iftar yemekleri programı dayatan, laik eğitimi hedef alan dini tarikat ve cemaatlerle önce çocuklarımız, sonrasında da toplumsal yaşamın her alanı gericileştirme politikalarının hedefindedir."
ETCEP HATIRLATILDI
"MEB’e 2014-2016 yılları arasında yürüttükleri Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ni (ETCEP) hatırlatmak isteriz. 'Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın ve erkekler ile kız ve erkek çocukların haklar ve fırsatlardan tam ve eşit bir biçimde yararlanmaları ve sorumlulukları eşit olarak bölüşmeleri olarak tanımlanabilir. Toplumsal cinsiyet eşitliği kadın ve erkeğin aynılaştırılması anlamına gelmez; haklar ve sorumlulukların cinsiyet temelinde farklı bir biçimde tanımlanmamasını öngörür. Toplumsal cinsiyet eşitliği, herhangi bir konuda plan, program ve politika hazırlama ve uygulama süreçlerinde kadın ve erkeklerin ihtiyaçlarının, beklentilerinin ve önceliklerinin farklı olabileceğini kabul eder. Bu ihtiyaç, beklenti ve önceliklerin dikkate alınması gerektiğine işaret eder. Bu nedenle de, toplumsal cinsiyet eşitliği hem bir insan hakları meselesidir hem de insan merkezli kalkınmanın ön koşulu ve göstergesidir.' Bu tanımlama bize değil, 2014-2016 yılları arasında ETCEP projesini yürüten MEB’e aittir."
'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
"EĞİTİM SEN’in toplumsal cinsiyet eşitliği dersine sahip çıkması, MEB’in iddia ettiği gibi “ideolojik” değil, tam tersine bilimsel ve pedagojik bir gerekliliktir. Çünkü demokratik ve çağdaş bir toplum, bireylerin cinsiyetlerinden bağımsız olarak eşit haklara sahip olduğu bir eğitim sistemini zorunlu kılmaktadır. EĞİTİM SEN, her koşulda bilimsel, laik ve demokratik eğitimi savunmaya devam edecektir. MEB’in suçlayıcı dili ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikaları, toplum tarafından asla kabul edilmeyecektir. MEB’in bu gerici ve baskıcı tutumuna karşı durmak, tüm eğitim emekçilerinin ve demokratik kitle örgütlerinin sorumluluğudur. Eğitim hakkı, cinsiyet eşitliği ile güçlenir; özgür ve adil bir toplumun temelini ancak eşitlikçi bir eğitim anlayışı oluşturur. EĞİTİM SEN, bütün çarpıtma, suçlama ve tehditlere karşı toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini sürdürmeye devam edecektir."
(www.akdenizmanset.com.tr)
---