Birleşik Kamu-İş Antalya İl Başkanlığı Sadık Acar, “Yüzde 3-4 zam değil, insan onuruna yaraşır emeğimizin karşılığı kadar ücret istiyoruz” dedi.
Grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır
Birleşik Kamu-İş Antalya İl Başkanlığı Sadık Acar, kamu emekçilerinin yanı sıra emekliler ile diğer kamu görevlilerini de ilgilendiren 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin, 2 Ağustos tarihinde başlayacağını belirterek, “Kamu emekçileri çözüm bekleyen sayısız sorunla karşı karşıyadır. Sözleşmeli, ücretli, vekil gibi esnek ve güvencesiz statülerde çalıştırılma, atama ve görevde yükselmelerde liyakat yerine adam kayırmacılığın ve kadrolaşmanın esas alınması, vergi tarifeleriyle ağırlaştırılan vergi yükü, insan onuruna yakışmayan bir ücret düzeyi ve adaletsizliği, adaletsiz ek gösterge sistemi, özelleştirme tehdidi, hayat pahalılığı, kötü çalışma koşulları, tarafların eşit olmadığı toplu sözleşme sistemi ve grev hakkının olmaması gibi daha birçok sorun çözüm beklemektedir. Daha birçok sorun çözüm beklerken yetkili konfederasyon, altı ayda bir yapılan yüzde 3-4’lük maaş zamlarıyla imzaladığı toplu sözleşmeleri, “başarı hikayesi” olarak anlatmaktadır.Öncelikle, Anayasa’nın çalışma yaşamı ve çalışanların haklarına ilişkin hükümleri, uluslararası sözleşmelere uygun olarak, ayrımsız tüm çalışanlara sendika hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkını içerecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır” dedi
Vergi yükü altındalar
Kamuda ancak zorunlu durumlarda ve istisnai olması gereken sözleşmeli personel istihdamının, başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamu hizmeti olan asli ve sürekli görevlerde son yıllarda giderek arttığına dikkat çeken Acar, 2013 yılında 105 bine kadar azalan kamuda sözleşmeli çalışan sayısı Mart 2021 itibariyle 523 bine kadar çıkmıştır. Kamu hizmetlerinin önemli bir bölümü bu şekilde güvencesiz ve birçok sosyal ve mali haktan yoksun olarak çalıştırılan sözleşmeli personel eliyle yaptırılmaya çalışılmaktadır. Kamuda güvencesiz çalıştırılmaya son verilmeli, tüm kamu çalışanları aynı statüde istihdam edilmelidir. Kamu görevlilerinin ilk atanmalarında, görevde yükselmelerinde, yer değiştirmelerinde kariyer, liyakat, görevin gerektirdiği nitelikler ve adalet yerine, iktidardaki siyasi partiye yakınlık, sendika üyeliği, siyasi görüş, kadrolaşma niyeti ve benzeri unsurlar belirleyici olmaktadır. Atama ve görevde yükselmelerde sözlü sınav kaldırılarak liyakat esas alınmalıdır. Ücretli çalışanlar ödedikleri gelir vergisinin yanı sıra dolaylı vergiler nedeniyle de ağır bir vergi yükü altında bulunmaktadır” dedi
Acar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, toplu sözleşmeyle ilgili taleplerimizin bazıları şöyle: Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı yapılmasını talep ediyoruz. Önceki yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının ücretlerine öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra 2022 yılının ilk yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı içi yüzde 15, 2023 yılının ilk yarısı için yüzde 15 ve ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır. Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3.600’e çıkarılmalı, 6’ncı dereceye inen tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir. Kamu çalışanlarına yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında ikramiye ödenmelidir. Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan vergi yükü artışı önlenmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmı vergiden istisna edilmelidir. Aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki maaş farklılıkları giderilmeli ve eşit işi eşit ücret ödenmelidir. Yıllardır artırılmayan doğum yardımı ödenekleri günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir. Enflasyon kadar zam değil bütün haklarımızı, insan onuruna yaraşır bir şekilde emeğimizin karşılığını, gelirin adil dağılımını istiyoruz.”
Serçin ÇILDIR
Grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır
Birleşik Kamu-İş Antalya İl Başkanlığı Sadık Acar, kamu emekçilerinin yanı sıra emekliler ile diğer kamu görevlilerini de ilgilendiren 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin, 2 Ağustos tarihinde başlayacağını belirterek, “Kamu emekçileri çözüm bekleyen sayısız sorunla karşı karşıyadır. Sözleşmeli, ücretli, vekil gibi esnek ve güvencesiz statülerde çalıştırılma, atama ve görevde yükselmelerde liyakat yerine adam kayırmacılığın ve kadrolaşmanın esas alınması, vergi tarifeleriyle ağırlaştırılan vergi yükü, insan onuruna yakışmayan bir ücret düzeyi ve adaletsizliği, adaletsiz ek gösterge sistemi, özelleştirme tehdidi, hayat pahalılığı, kötü çalışma koşulları, tarafların eşit olmadığı toplu sözleşme sistemi ve grev hakkının olmaması gibi daha birçok sorun çözüm beklemektedir. Daha birçok sorun çözüm beklerken yetkili konfederasyon, altı ayda bir yapılan yüzde 3-4’lük maaş zamlarıyla imzaladığı toplu sözleşmeleri, “başarı hikayesi” olarak anlatmaktadır.Öncelikle, Anayasa’nın çalışma yaşamı ve çalışanların haklarına ilişkin hükümleri, uluslararası sözleşmelere uygun olarak, ayrımsız tüm çalışanlara sendika hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkını içerecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır” dedi
Vergi yükü altındalar
Kamuda ancak zorunlu durumlarda ve istisnai olması gereken sözleşmeli personel istihdamının, başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamu hizmeti olan asli ve sürekli görevlerde son yıllarda giderek arttığına dikkat çeken Acar, 2013 yılında 105 bine kadar azalan kamuda sözleşmeli çalışan sayısı Mart 2021 itibariyle 523 bine kadar çıkmıştır. Kamu hizmetlerinin önemli bir bölümü bu şekilde güvencesiz ve birçok sosyal ve mali haktan yoksun olarak çalıştırılan sözleşmeli personel eliyle yaptırılmaya çalışılmaktadır. Kamuda güvencesiz çalıştırılmaya son verilmeli, tüm kamu çalışanları aynı statüde istihdam edilmelidir. Kamu görevlilerinin ilk atanmalarında, görevde yükselmelerinde, yer değiştirmelerinde kariyer, liyakat, görevin gerektirdiği nitelikler ve adalet yerine, iktidardaki siyasi partiye yakınlık, sendika üyeliği, siyasi görüş, kadrolaşma niyeti ve benzeri unsurlar belirleyici olmaktadır. Atama ve görevde yükselmelerde sözlü sınav kaldırılarak liyakat esas alınmalıdır. Ücretli çalışanlar ödedikleri gelir vergisinin yanı sıra dolaylı vergiler nedeniyle de ağır bir vergi yükü altında bulunmaktadır” dedi
Acar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, toplu sözleşmeyle ilgili taleplerimizin bazıları şöyle: Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı yapılmasını talep ediyoruz. Önceki yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının ücretlerine öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra 2022 yılının ilk yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı içi yüzde 15, 2023 yılının ilk yarısı için yüzde 15 ve ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır. Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3.600’e çıkarılmalı, 6’ncı dereceye inen tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir. Kamu çalışanlarına yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında ikramiye ödenmelidir. Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan vergi yükü artışı önlenmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmı vergiden istisna edilmelidir. Aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki maaş farklılıkları giderilmeli ve eşit işi eşit ücret ödenmelidir. Yıllardır artırılmayan doğum yardımı ödenekleri günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir. Enflasyon kadar zam değil bütün haklarımızı, insan onuruna yaraşır bir şekilde emeğimizin karşılığını, gelirin adil dağılımını istiyoruz.”
Serçin ÇILDIR