Antalya’da 20 yıldır aynı mahallede, 14 yıldır aynı apartmanda oturan zihinsel engelli 3 çocuk annesi Halise Demir, ev sahibinin bulundukları evi daha yüksek ücretten kiraya vermek için kendileriyle 4-5 yıl boyunca uğraştığını ileri sürdü. Evden çıkarmak için açılan iki mahkemenin ikisini de kazandığını belirten Demir, bu olaydan sonra yine aynı ev sahibine ait olan karşı daireye taşınan kişinin ev sahibiyle anlaşarak kendilerini rahatsız ettiğini, duvarlara vurarak sesler çıkarttığını dile getirdi. Daha sonra 3 Temmuz 2024 tarihinde çocuklarının aşağıda servis beklediği esnada balkonda olduğunu ve apartmandan bağırma sesleri duyduğunu belirten Demir, bir süre sonra kapının çalmasıyla şoka uğradı. Kapıya gelen polis Demir’e, oğlu Emrecan’ın komşusuna tacizde bulunduğunu söyledi. Olay saatinde oğlunun orada olmadığını doğrulayan şahitler olmasına rağmen, ilerleyen süreçte mahkemede şahitlerin dinlenmediğini iddia eden Halise Demir, 19 Mart 2025’te oğluna verilen “1 hafta 10 gün süreyle akıl hastanesinde kalma” cezasına isyan etti.
‘EVDEN ATTIRMAK İÇİN’
Engelli oğlunun, iddia edilen eylemleri gerçekleştiremeyeceğine dikkat çeken Halise Demir, “İfadesinde marketten döndüğünü ve oğlumun kapıda kendisini beklediğini söylemiş. Daha sonra oğlum Emrecan’ın kendisine, ‘oğlun Orçun evde mi?’ diye sorduğunu belirtmiş. Benim oğlum 3 kelimeyi bir araya getiremeyen bir çocuk. Buna rağmen kadın, ‘Ben kapıdan giriş yapıyordum. Oğlu benim arkamdan gelip beni merdiven altına götürdü’ demiş. Ve daha bir sürü kötü şeyler anlatmış. Benim oğlum birisini alıkoyabilecek güçte ve yapıda değil. Yani anlayacağınız ev sahibiyle kiracısı bir olup beni evden attırmak için iftiraya başvurdular” diye konuştu.
‘CİNSELLİĞE MEYİLLİ DEĞİL’
Oğlunun destek almadan yürümekte zorluk çektiğini ayrıca cinselliğe meyilli olmadığını ifade eden Demir şunları söyledi: “Ben olaydan sonra polis eşliğinde oğlumu hastaneye götürdüm. Oğlumun cezai ehliyeti yok. Yüzde yüz ilişkiye, cinselliğe meyilli değil raporu var. Raporu ben savcının dosyasına koydum. Şu anda dosyada mevcut. Hakim beye hastaneden alınmış raporu olduğunu, ayrıca ağır zihinsel engelli raporu olduğunu belirttim. Benim oğlum böyle bir şey yapamaz dedim. Çocuklarımın tüm bakımlarını ben yapıyorum cinsellik düşünebilecek durumda değiller dedim.”
‘KARARDAN SONRA YIKILDIM’
Kadının ifadesinde oğlunun kaçtığını söylemesinin şüpheli olduğunu belirten Demir, “Gece sabaha kadar ayaklarında cihazla uyuyor kaçma şansı yok. Yani üfleseniz düşer. Bu çocuk bu kadar hareketi yaparken kadının hiçbir şey yapmaması da şüpheli” dedi. Ayrıca hakimin cezayı belirlemek için kadına sorduğunu iddia eden Demir, “Kadına sorduğu şey, ‘Çocuğa ne ceza verelim’ oldu. Kadın, ‘uzaklaştırma cezası istiyorum’ dedi. Hakim ise, ‘Ben uzaklaştırma cezası vermeyeceğim ceza olarak çocuğu bir hafta on gün akıl hastanesine yatıracağım, ondan sonra tekrar görüşürüz’ dedi. O karardan sonra ben yıkıldım. Peki benim çocuğum bir hafta on gün akıl hastanesine yattığında benim bu çocuğumun psikolojisi ne olacak?” diye konuştu.
YETKİLİLERE SESLENDİ
Çocuklarının akıl yaşının 18-30 aylık bebeklere eş değer seviyede olduğunu söyleyen Demir, çocuklarının okulda olduğuna dair belgeleri olduğunu da vurguladı. Ayrıca engelli oğlunun akıl hastanesinde yatmasını istemediğini ifade eden Demir, “Ben bir anneyim, benim yüreğim yanıyor. Akıl yaşı bebeğe denk olan bir çocuk bunu yapar mı? Ben bakmadan orada nasıl dayanacak. Adalet böyle mi işliyor? Benim ve çocuğumun psikolojisi ne olacak. Ben kendinden vazgeçmiş üç melek annesi bir kadınım” diye dert yandı. Demir, kendilerine kumpas kurulduğunu ve yetkililerin adalet çağrısına kulak vermesini de istedi.
Oğuzhan BOZAĞAÇ