Bir turizm seyahat acentesi olmakla beraber eski çağlardan günümüze Antalya’nın tarihiyle ilgili çalışmaları, Kaleiçi çevre ve gezileriyle tanınan Antalya Merakı, her ayın ilk haftası gerçekleştirdiği söyleşilerini de sürdürüyor. AKS’de yapılan 2025 ocak ayının ilk söyleşisinin konuğu Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Aslan oldu. Araştırmacı/Yazar Boran Eser Kavaz’ın moderatörlüğünü üstlendiği söyleşide Prof. Dr. Erdoğan Aslan, Kemer’de yer alan Phaselis Antik Kenti’nin tarihi ve orada yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
YENİ ALTARLAR BULUNDU
Phaselis Antik Kenti, milattan önce 690'lara uzanan tarihi ve Pamfilya ile Likya sınırındaki konumuyla dikkat çeken, üç limanıyla ender bulunan antik kentlerden biri olarak biliniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında son iki yılda hız kazanan kazı çalışmaları, Prof. Dr. Erdoğan Aslan'ın başkanlığında sürdürülüyor. Bu süreçte, kentin tarihi açısından oldukça değerli yeni keşiflere ulaşıldı. 20 yıldır sualtı arkeolojisinde yetiştiğini, Antalya ve Muğla sınırlarında çalışmalarda bulunduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan Aslan, Phaselis’e yabancı olmadığını ifade etti. Phaselis'teki kazıların 1980'lerde başladığını ve özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle son yıllarda önemli bir ivme kazandığına dikkat çeken Aslan, "Son iki yılda elde edilen bulgular, kentin erken dönem tarihini aydınlatıyor. MÖ. 620'lere kadar tarihlenen bir altar (sunak) yapısı ve onun içinde bulunan küçük adak heykelcikleri, 100-200 yılda bir karşılaşılabilecek nitelikte eşsiz buluntular arasında yer alıyor" diye konuştu.
ANTİK ADAK GELENEĞİ
Kazı çalışmalarında, tanrılara adanan küçük heykelciklerin kırık halde bulunduğunu tespit ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Aslan, bu durumun o dönemde heykellerin ritüel amaçlı kırılarak adandığını gösterdiğini belirterek, “Yapının, antik limanın hemen yanında bulunması ise bu kutsal alanın, deniz ticareti ve yolculuklarla bağlantılı ritüellerde kullanıldığını düşündürüyor. Gemilerle gelen yolcular, burada tanrılara adak adayıp denize açılıyordu. Heykellerin bir kısmı taştan, bir kısmı ise seramikten yapılmış, insan, aslan, at ve savaşçı figürleri gibi farklı tasvirleri içeriyor" ifadelerini kullandı.
KIBRIS VE MISIR BAĞLANTILARI
Bulunan heykellerin Kıbrıs ve Mısır kökenli olduğunu ifade eden Aslan, Phaselis’in erken dönemde bu bölgelerle olan ticari ve kültürel bağlarını gözler önüne serdiğini vurguladı. Aslan, “Tarihçi Herodot'un anlatımlarında geçen, MÖ. 650’lerde Phaselis’in Mısır’ın Naukratis kentiyle olan bağlantısı, kazı bulgularıyla da destekleniyor. Yapılan incelemelerde, kutsal alanın Apollon’a adandığına dair yazıtlar ve arkeolojik veriler bulundu” dedi. Prof. Dr. Aslan, çalışmaların kesintisiz sürdürüleceğini ve daha fazla keşfe ulaşılmasının hedeflendiğini ifade ederek, Phaselis’in tarihsel önemine dikkat çekti. (www.akdenizmanset.com.tr)
---