Kendinizi tanıtır mısınız?
Babam Danimarkalı Annem ise Fransız ve Ermeni kökenli bu yüzden hayatım boyunca dünyayı dolaştım ve seyahat ettim. Uluslar arası anlamda çok gezmemin bana olumlu anlamda çok kattığı şeyler var. Tiyatroya başlamam da babamın çok büyük etkisi var. Çünkü babam 1966 yılında Danimarka’da çocuk oyunları yapmaya başladı. Danimarka da çocuk tiyatrosunun başlamasına öncülük eden grupların içinde babam da yer alıyor. Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde çocuğa karşı büyük bir saygı vardır bu yüzden de çocuk tiyatrolarına çok büyük önem veriliyor. 17 yaşımda okulu bırakıp tiyatro da çalışmaya başladım. Tiyatroya başladıktan sonra da özel olarak eğitimime devam ettim. Paris’te ve İtalya’da eğitimler aldım. Ağrılıklı olarak şunu söyleyebilirim beden diline dayalı fiziksel tiyatrolar üzerine çalışmalar yapmış. 23 yaşında Kopengah’ta fiziksel tiyatroya dayalı ders vermeye başladım. Aynı dönemde yönetmenlere asistanlık yapmaya ve oyun yazmaya başladım. 1986 yılında ise ilk yönetmenlik deneyimimi gerçekleştirdim. Serbest yazar olarak da 70 kadar oyun yazıp yönettim. 2001 yılından itibaren de Türkiye – Danimarka arasında çalışmalarım oldu. Ankara’da da çocuk oyunları üzerine çalışmalarım oldu.
Türk tiyatrosunu yakından takip edebiliyor musunuz?
Türkiye’ye geldiğim zamanlar da festivallerde sahnelenen tiyatroları takip edebiliyorum. Ayrıca Türk müzikleri ve sinemasını da çok beğeniyorum ve takip ediyorum ve başarılı buluyorum.
Genç Türk tiyatrocularla ile birlikte çalışmak nasıl bir duygu?
Genç Türk tiyatrocuların yetenekli olduklarını düşünüyorum. Ayrıca hayal güçlerinin de çok geniş olduğunu düşünüyorum. Burada onlarla keyifli bir çalışma ortamımız oluyor.
Okyanusta bir su damlası oyunundan bahseder misiniz?
Oyunumuz sözsüz bir performans olacak. Küçük bir sahnede geçecek ve söz olmayacak. 6 yaş ve üzeri çocuklar için uygun bir performans gösterisi olacak. Anlaşılması kolay keyifli bir oyun diyebiliriz. Beş adamın bir adaya düşüp yaşamaya çalışıyorlar hikayemiz böyle başlıyor. Trajik komedi bir oyun diyebiliriz. 26 Mayıs’ta Antalya Şehir Tiyatrosu’nda sahneleyeceğiz. Ve tüm Antalyalıları izlemeye davet ediyoruz.
Antalya Şehir Tiyatrosu’nun başında Mehmet Özgür gibi önemli bir isim bulunuyor. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Mehmet Özgür’ün burada olması ve yurt dışından yönetmen ve yazarları Antalya’ya çağırması ortak bir paylaşımda bulunması tiyatro adına çok güzel. Bizlere uluslar arası bir çalışma ortamı yaratıyor. Açık fikirli ve büyük düşünebilen bir insan, farklı kültürleri bugün burada bir araya getirmesi en güzel örneği. Yönetmen ve aktörlere karışmıyor ve onları baş başa bırakıyor. Tüm bunlar Şehir Tiyatrosunun gelişmesi için çok önemli. “Okyanusta Bir Su Damlası” oyunu 26 Mayıs’ta Antalya Şehir Tiyatrosunda sahnelenecek. Umut ÖZEN
GÜNDEM
Yayınlanma: 23 Mayıs 2016 - 16:43
Güncelleme: 23 Mayıs 2016 - 16:55
Genç Türk Tiyatrocular yetenekli ve başarılı
Antalya Şehir Tiyatrosu dünya çapında tanınmış tiyatro sanatçıları ile yönetmenleri genç tiyatrocular ile buluşturup yeni oyunlar sahnelemeye devam ediyor. Bunlardan bir tanesi olan Danimarkalı ünlü yazar, yönetmen ve oyuncu Jaques Mathiessen, ile 26 Mayıs’ta Antalya Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenecek “Okyanusta Bir Su Damlası” oyunu öncesinde konuştuk.
GÜNDEM
23 Mayıs 2016 - 16:43
Güncelleme: 23 Mayıs 2016 - 16:55