Hicri yılınız hayırlı olsun. Göç hayatımızın her zerresinde vardır. Kötü ve çirkin emellerden, iyilik ve güzelliğe göç umdemizdir.
Muharrem ayı çok önemli aylardandır. Hayatımızı, inancımıza göre düzenlemeliyiz. İnancımızı, inandığımız gibi yaşamalıyız. Eğer gerçek İslam’ı yaşamazsak, yaşadığımız hayatı İslam zannederiz. Falan zata, feşmekan Efendiye göre hareket etmemeliyiz. Allah (c.c) ve Resul’ünün (S.A.V) emrettiği şekilde hareket etmeliyiz. Şekle değil, öze bakmalıyız.
Allah’a (c.c) bağlı olmayanlar, yarattıklarına bağlı olurlar. Bazıları dini yontmak istiyor. Leyleğin kuş olması gibi, euro dindar, az dindar, orta dindar, çok dindar gibi kavramlar ortaya atıyorlar.
Yılda bir mevlüt okutmak, bayram namazına gitmek, evde seccade ve Kur’an-ı Kerim bulundurmak bazıları için yeterlidir.
İnsanlar yalnızdır. Allah (c.c) ve Resul’üne muhtaçtır. Bazıları sadece farzlar yeter diyor. DİN PEYGAMBERSİZ OLMAZ.
Elbette, sünnetleri de yapalım. Ama önce farzları tam yapalım.
Allah (c.c) ne diyor? Kur’an-ı Kerim’de ne var? Hadislerle ne anlatılmak isteniyor? Hadisleri veya Kur’an-ı Kerim’i inkar küfürdür. Dinden çıkma sebebidir. Allah (c.c) muhafaza etsin.
Helale haram katmayalım. İbadet veya hizmet adına, kendimize veya çevremize zarar vermeyelim.
SİZ HACCA GİTTİNİZ Mİ?
Hac mevsimi sona erdi. Hacca gidip gelen hacılarımızın bazılarını ziyaret ettim. Çok güzel duygular içerisindeydiler. “İmkan olsa da, her yıl gitsek. Ama en azından sık sık Umre’ye gideceğiz” dediler. Heyecanları doruk noktadaydı.
İlk Hacca 1994 yılında gitmiştim. Dünya’ya bakış açım değişmişti.
Maddi imkanınız varsa, sağlığınız da yerinde ise, mutlaka Hacca gidin. Bu manevi zevki tadın. Sağlığınız yerinde ise, maddi imkan da varsa, “Sonra giderim” demeyin. Sonra gidemeyebilirsiniz.
“Hacca gidip geleceğim. Ama tutamam, günah işlerim” düşünceniz varsa, bunu da zihninizden atın. ÇÜNKÜ, HACI GÜNAH İŞLEMEZ. HACCA GİTMEYEN İŞLER, DİYE BİR KURAL YOKTUR.
Hacca gitsekte, gitmesekte günah işlememeliyiz. Kaldı ki, günah işlemişsek tövbe kapısı açıktır.
Hac yolculuğunda sıkıntılar olabilir. “Hac meşakkattir” derler.
Şeytanın büyüğü hacdadır. İnsanlar, küçücük bir şeyden kızıp, öfkelenip, kavga çıkartıyorlar. Bu en çok aileler arasında olmaktadır. Sabretmek gerekir. Onun için hep, “Hacı ya sabır, Hacı ya sabır” derler.
Hacda, arife günü Arafat’ta bulunmak çok önemlidir. “HAC ARAFAT’TIR. HAC ARAFAT’TIR” derler. Doğrudur. Arafat’a çıkmamışsanız, hacı olamazsınız.
Arafat’tan sonra, Müzdelife, Mina (şeytan taşlama), Kabe’yi tavaf, Safa-Merve arasında say. Saç-baş-tıraş…
Kısaca tanım budur.
HARAMDAN KAÇMAK
Hacı abilerden bir tanesi, her gelene ısrarla Hacer-ül Esved taşını üç defa öptüğünü övünerek anlatıyordu. Kalabalığı yarmış, herkesi itmiş, hatta birisi yere düşmüş, burnu kanamış. Ama o taşı öpmüş.
“Hacı abi sen bunu anlatma. Hac farzdır. Hacer-ül Esved taşını öpmek sünnettir. Sünneti yaparken, insanlara eziyet ediyorsun. Haklarını alıyorsun. Haram işliyorsun. Sevap yerine, günaha giriyorsun. Hacda yaşadığımız güzellikleri anlatalım. Manevi hazdan bahsedelim. Allah’ın (c.c) emri olan haccı sevdirelim. Sıkıntılardan değil” dedim.
Evet. İyiyi, güzeli, sevgiyi, maneviyatı anlatalım.
Kalın Sağlıcakla…
GÜNDEM
11 Eylül 2018 - 10:05
HACCI ANLAMAK VE YAŞAMAK
GÜNDEM
11 Eylül 2018 - 10:05