Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMUAR, Türkiye nüfusunun büyük bir bölümünün alışveriş yaptığı zincir market şubelerinden hazırladığı 64 temel gıda maddesi içeren sepetlerin fiyatlarını esas alarak, Mart 2025 gıda fiyatları endeksi sonuçlarını açıkladı. Özellikle gıda fiyatlarının esas alınmasının nedeni olarak, yoksul kesimin gıda harcama oranının daha yüksek olmasından kaynaklandığı belirtildi. KAMUAR yaptığı araştırma sonucunda TÜİK tarafından açıklanan gıda harcama oranı olan yüzde 25’in değil giderek artan yüzde 36,6’nın gerçeği yansıttığını belirtti. Artışların vatandaşın belini giderek büktüğüne dikkat çeken Sadık Acar, “Türkiye’de son 49 aydır yaşanan kesintisiz artış en çok sabit gelirli ve yoksul kesimleri etkiliyor” ifadelerini kullandı.
‘YOKSULLAŞMA DEVAM EDİYOR’
KAMUAR verilerini açıklayarak, “Yüksek enflasyon sürecinin faturasını asgari ücretliler, yoksullar ve dar gelirliler ödüyor” diyen Acar şunları kaydetti: “Vatandaşlar bu faturayı temel ihtiyaçlarına yönelik harcamalarını kısarak ödüyorlar. Türkiye’nin, ne zaman sona ereceği tahmin edilemeyen enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları yüzde bin 165 oranında arttı. Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için vatandaşlar bu yıl ocak ayında bin 159 lira, şubat ayında bin 185 lira, martta ise bin 265 lira ödemek zorunda kaldılar. Gerek gıda fiyatlarında gerekse de genel enflasyon oranlarında yıllık olarak baz etkisiyle yaşanan düşüşler, fiyatların, dolayısıyla hayat pahalılığının azaldığı anlamına gelmiyor. Aksine fiyatların artış oranı düşse bile sabit gelirlilerin yoksullaşma süreci devam ediyor. Gıda fiyatlarındaki bu aralıksız artış Haziran 2020’de 100 liraya alınan bir sepet gıda maddesinin bugün bin 850 liraya alınabilir hale getirdi. Kamu çalışanlarının alım gücü gıda fiyatlarına karşı erimeye devam ediyor.”
GIDALARIN AYLIK ARTIŞ ORANI
Ayrıca KAMUAR tarafından yapılan araştırmanın aylık ve yıllık artış oranlarını aktaran Sadık Acar şu şekilde devam etti: “Martta yağ ve bakliyat grubu dışındaki tüm harcama gruplarında fiyatlar arttı. Mart ayında ekmek, pirinç, un, bulgur harcamaları, pirinç fiyatlarındaki artışa rağmen makarna fiyatlarındaki düşüş nedeniyle bir önceki aya göre yüzde 0,5 oranında azaldı. Et ve balık grubu harcamalarında yüzde 11,2 oranında yükseliş oldu. Süt, süt ürünleri ile yumurta grubunda fiyatlar bir önceki aya göre yüzde 3,8 oranında zamlandı. Tereyağı dışındaki yağ harcamaları ise ay çiçeği yağı fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak önceki aya göre yüzde 2,5 oranında azaldı. Meyve fiyatlarının yüzde 12,7 oranında yükseldiği martta sebze fiyatlarında da bir önceki aya göre yüzde 19,8 oranında artış kaydedildi. Mart ayında salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri işlenmiş gıda maddelerinden oluşan diğer gıda fiyatları ise yüzde 0,3 oranında yükseldi. Vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için martta bir önceki aya göre yüzde 6,8 oranında daha fazla para ödemek zorunda kaldı.”
''GIDA SEKTÖRÜNDE YILLIK DEĞİŞİM“
Ekmek, un, bulgur, makarna fiyatları geçen yılın mart ayına göre yüzde 44,8, et-balık fiyatları 29,6, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatları yüzde 33,4 oranlarında artış gösterdi. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 34,7 oranında zamlandı. Meyve fiyatları yüzde 123,8, sebze fiyatları ise yüzde 179,7 oranında yükseldi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 18,8, diğer gıda fiyatları ise yüzde 34,7 oranında zamlandı. Gıda fiyatlarında yıllık olarak yüzde 54,2 oranında artış yaşandı. 12 aylık ortalama fiyat artışı ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 46,9, et-balık fiyatlarında 49,5, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 42,1 oldu. Yıllık ortalamalara göre yağ fiyatları yüzde 58,2, meyve fiyatları yüzde 123,8, sebze fiyatları ise yüzde 179,7 oranında arttı. Bakliyatta son 12 aylık ortalama fiyatlar bir önceki 12 aylık döneme göre yüzde 40,2, diğer gıda fiyatları ise yüzde 68,3 oranında zamlandı.”(Birleşik Kamu-İş Bülten)