Antalya’da son dönemlerde yaşanan fahiş konut kiraları, tahliye taahhütnamesi dayatması gibi sorunlara çözüm amacıyla geçtiğimiz günlerde yürüyerek Ankara’ya giden ve TBMM’de grubu bulunan siyasi parti ve milletvekilleri ile görüşmeler yapan Antalya Kiracılar Dayanışma Platformu üyeleri, CHP ve AK parti Antalya Milletvekillerine ulaşamadı. 36 maddelik çözüm önerilerini içeren dosyayı siyasi parti temsilcilerine teslim eden ve Antalya’ya dönen grup üyeleri önceki gün bir kez daha Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Ankara ve TBMM’deki yapılan görüşmeleri ve sonuçlarını açıklayan Antalya Kiracılar Dayanışması Platformu kurucusu Cengiz Kul, halkın seçtiği milletvekillerine halkın yanında olması çağrısı yaparak, “Bugüne kadar onlarca basın açıklaması ve yürüyüş yaptık. Ancak hiçbir şekilde siyasi kanallardan bizlere bir ulaşım olmadı. Biz de kendilerine ulaşmak için Ankara’ya TBMM’ne gittik” dedi.
RANDEVUYA RAĞMEN
Mecliste gurubu bulunan İYİ Parti, Saadet Partisi, MHP, TİP milletvekilleri ile görüşmeler yaptıklarını belirten Kul, “AK Parti ve CHP Antalya Milletvekillerine randevu almamıza rağmen hala ulaşamadık. CHP milletvekili Cavit Arı mecliste olduğu ve Ankara’ya gideceğimizi bildiği halde randevu almamıza rağmen kendisine ulaşamadık. Görüşebildiğimiz milletvekillerine çözüm önerilerini içeren dosyalarımızı teslim ettik. Sadece Antalya değil tüm Türkiye’de dar gelirli, asgari ücretli, emekli, öğrenci, memur kesimi etkileyen yüksek kiralar ve barınma sorunu ile boğuşuyor. Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı sayın Erkan Baş ile kısa bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye geneli mağdur olan kiracıların bir nebze içini rahatlatacak açıklamalar yaptı, hukuki destek sözünü aldık ve hakkımızı alana kadar sonuna kadar destek sözü verdi. Ancak AK Parti, CHP ve MHP Antalya Milletvekillerine ulaşamamanın üzüntüsü içerisindeyiz. Bizim seçtiğimiz milletvekilleri dar gelirli vatandaşı seçilmek için kullanmış. Seçim yaklaşıyor sadece seçim için kullandığınız halk, bu yapılanı unutmayacak” diye konuştu.
‘KORKU İÇİNDE YAŞIYORUZ’
En düşük kira bedelinin asgari ücret seviyesinde olduğunu ve barınma ile beslenme arasında seçim yapmak zorunda olduklarını belirten Kul şöyle devam etti: “Aldığımız maaşlar kiraya yetmiyorken, bir de eğitim, sağlık ve beslenme sorunu yaşıyoruz. Anneler, babalar evlerinde huzurlu değil, öğrenciler okullarda mutlu değil. Seçimden seçime halka karışıp sonrasın da halka arkanızı dönüyorsunuz. Halk kirasını ödeyemiyor, sokağa atılıyor. Türk halkının canı burnunda, barınamıyoruz. Aldığımız maaşların neredeyse tamamını ev sahiplerine kira olarak ödüyoruz. Bir ay boyunca ailemiz için değil, ev sahipleri için çalışır vaziyete geldik. Barınmayı çözersek bu sefer de beslenme ve sağlık konusunda çözümsüz kalıyoruz. Ev sahibi kiracı kavgaları, cinayetler, darplar, intiharla, balta ile kapı pencere kırılması, çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden insanların sırf daha yüksek kira getirisi için sokağa atılması yetmedi mi? Asgari ücretli, emekli, öğrenci, dar gelirli vatandaş ‘acaba ev sahibi ne zaman evden atacak, tahliye kararı çıkartacak’ korkusu ile yaşıyor.”
EV SAHİPLERİNİN İNSAFINDA
Türkiye’de belirli bir gelir seviyesinin altında yaşam mücadelesi veren kesimin barınma hakkının tamamen ev sahiplerinin insafına bırakıldığını belirten Seda Kul ise “Tabi ki insanlar mülk alıp, kiraya verip, para kazanmak isteyeceklerdir ama bu en temel hakkımız olan bir çatı üzerinden yapılmamalıdır. Devletimiz, ev sahipleri bizlere bedava ev versin demiyoruz. Şimdi bize TOKİ diyecekler, biz dar gelirli vatandaşlar kirasını ödeyemiyorken TOKİ'nin teminat ücretini hiç veremeyiz. Bizler TOKİ gibi konutların dar gelirli vatandaşlara devlet tarafından kiraya verilmesini ve ücretlerinin belirlenirken asgari ücretin baz alınmasını istiyoruz. Bizlere evlerini kiraya verenler mülk sahipleri zengin veya zengin olmak isteyenlerden oluşuyor. Bizler ise sadece barınma ve beslenme ihtiyacımızı sağlamak için çırpınan bir topluluğuz. Artık öğrenciler intihar etmesin, anneler babalar çaresizlikten kendisine zarar vermesin, çocuklar evlerinde korkuyla oturmasın. Artık güvenli bir ülkede, devletimiz arkamızda güvencesiyle rahat bir nefes alalım” ifadelerini kullandı.
RAMAZAN BOZCA