Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nde görevli Op. Dr. Zeki Salar, radyasyon ile genellikle üç koşulda karşı karşıya kalındığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bunlardan ilki; hastanelerde diş ve akciğer filmi çekimi, renkli böbrek filmi olarak adlandırılan IVP çekimi ile tomografi gibi işlemlerdir. İkinci olarak; vücudun değişik organlarında saptanan kanserlerin tedavisinde radyoterapi amacıyla hastaya uygulanan tedavilerdir. Son olarak da; günlük yaşamın ayrılmaz parçaları olan TV, bilgisayar, cep telefonu, güvenlik kapıları, mikrodalga fırınların kullanımı esnasında oluşmaktadır.”
yoktur.”
Konuşma süresi kısa tutulmalı
Gebelik sürecinde günlük kullanılan araçların yaydığı radyasyonun anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmasa da cep telefonu ile uzun süre konuşulmaması, gece başucunda telefonla uyunmaması ve güvenlik kapılarından çok sık geçilmemesi konusunda anne adaylarını uyaran Op. Dr. Zeki Salar, sözlerini şöyle sürdürdü: ”X Ray cihazlardan geçilmesi yerine klasik üst araması talep edilmelidir. Ayrıca, güvenlik kapılarının ya da tomografi cihazının olduğu alanlarda çalışan gebelerin de bu dönemde başka alanlarda görev yapması daha uygun olacaktır. Gebeliğin ilk dönemi olan 6 ve 14’üncü haftalar arası radyasyona maruz kalma açısından en riskli dönemdir. Anne adayı gebeliğin 6’ıncı hafta öncesi eğer yüksek dozda radyasyona maruz kalmışsa, ‘ya hep ya hiç’ kuralı işlemektedir. Bebek eğer radyasyondan etkilenmişse gebelik tutunamaz ve kanama ile sona erer. Eğer herhangi bir etkilenme olmamışsa gebelik sağlıklı bir şekilde devam eder. 6-14’üncü haftalar bebeğin organ gelişimi olduğu için adet düzeninde bir gecikme varsa ve film çekilmesi gerekiyorsa, öncesinde mutlaka kan alınarak gebelik testi yapılmalıdır.” İHA
SAĞLIK
06 Ocak 2014 - 16:38
Hamilelere 'cep' uyarısı
Cep telefonuyla uzun süre konuşulmaması, gece başucunda telefonla uyunmaması ve güvenlik kapılarından çok sık geçilmemesi konusunda anne adayları uyarıldı
SAĞLIK
06 Ocak 2014 - 16:38