Bu konu özellikle ilgimi çeken bir konudur. Yurt dışında yaşayan hemşerilerimizin vatandaşlarımızın çocukları Avrupa Birliği projeleri ile de desteklenen şekilde yabancı devletlere bağlı Gençlik Merkezlerinde kaldığını bazen de koruyucu Hristiyan kökenli ailelere verildiğini öğrendiğimden beri bu konuda duyarlılık sergiliyorum.
Hatta Halkla İlişkiler öğrencilerimle beraber İsmail-Şerife Sarı Rehabilitasyon merkezine ziyarete gelen o zaman ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e de "Hasanlar Hans Olmasın" projesini sunduk. Gerçekten de Bakan hanım özellikle dört kez iletişime geçmesine rağmen burada hata benim olayın devamını getiremedik. Hatam neredeydi derseniz sorumlulukları öğrencilerime verdim. O noktadan sonra akademik olarak bir ekip takip etmeliydi.
Ama unuttuğumuz nokta o dosyanın içeriğindeki gerçeklerdi. Bakınız Avrupa da çok önemli bir rakama ulaşan çocuklarımız maalesef yabancı ailelerin yanında büyüyor. Bu konuda Avrupa da önemli faaliyetler gösteren Kamil Altay ile de iletişime geçtik. Bu konuyla ilgili dikkat çekmek için bir sinema filmi çekmiş. Umarım yeterli sponsorlar bulunarak film gösterime girer.
Bu sohbet esnasında Birleşmiş Milletler Çocuk sözleşmesinin "koruma" ile ilgili olan kısmının da İslami düşünceden alındığını öğrenmiş olduk. Bu konular önemli ilerleyen zamanlarda "Hasanlar Hans" olmasın başlıklı çalışmalarımızda gelecek. Çünkü belki de yüzbinlerce çocuk Müslüman ve Türk olduğunu unutarak büyüdü.
GÜNDEM
08 Kasım 2018 - 10:35
Hasanlar Hans Olmasın
GÜNDEM
08 Kasım 2018 - 10:35