Günümüzde giderek artan yoğun nüfusa paralel olarak yükseliş gösteren sağlık sorunları nedeniyle vatandaşlar sıkça ilaç ihtiyacı duyuyor. Antalya’da birçok noktada çok sayıda eczane olsa da mesai saatleri dışında nöbetçi eczane bulmanın zor olması, vatandaşların ciddi oranda şikayetlerine sebep oluyor. Yoğun nüfuslu semtlerde ve bazı hastanelerin yakınında bile nöbetçi eczane bulunmaması konusundaki şikayetleri değerlendiren Antalya Eczacı Odası Başkanı İsmail Erçin, “Nöbetçi eczanelerinin sayısı, açık olan eczane sayısına ve sağlık merkezine göre belirleniyor. Bununla ilgili bir nöbet kılavuzu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından yayınlandı ama o da iptal edildi. Yine de sağlık merkezlerinin yakınlığına göre ve eczane sahipleri gözetilerek düzenleniyor” dedi.
‘NÜFUSA GÖRE BELİRLENMİYOR’
Nöbetçe eczanelerin sayısı belirlenirken hangi hususların dikkate alındığına değinen Erçin, “Her ilçede 35 eczaneye 1 eczane olacak şekilde nöbetçi eczane sayılarımız mevcut. Tabi bu bazı bölgelerde daha fazla. Devlet hastanesi, özel hastane ve eczanelerin durumuna göre nöbetçi sayılarını belirliyoruz. Nüfusa göre bir belirleme yok ama ilçe bazında bir belirleme var. Örneğin 9 Şubat'ta Muratpaşa'da 7 tane, Kepez'de 5 tane ve Konyaaltı'nda 2 eczanemiz var. Bu sayılar bazen daha az bazen daha çok olacak şekilde değişkenlik gösterebiliyor. Eczacıların özel durumları da buna sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘ECZANELER ARTTIKÇA DÜZELECEK’
Erçin, Antalya Şehir Hastanesi önünde sürekli olarak nöbetçi eczane bulunmaması konusunda ise, “Şehir hastanesinin yanında yapılaşma yeni başladı. Hastanemiz yapıldı ama eczane açabilecek yer sayısı şu anda yeni yeni oluşmaya başladı. Bazı eczaneler bu bölgelere başvuru yapacak ki, eczane açılacak. Biz de nöbet sistemimize onları dahil edeceğiz. Yaklaşık 2 ay önce şehir hastanesine özel bir nöbet düzenlemesi yaptık. Fakat hastane yakınında eczane sayısı az olduğu için şu anda olmayan bir eczaneyi de nöbetçi ayarlayamayız. Şehir hastanesi çok büyük bir bölge. Zamanla hastanenin karşısında da eczanelerin sayısı artacak ve sorun çözülecektir” diye konuştu.
‘BUGÜN OLMAZSA YARIN OLUR’
Bazı bölgelerde yoğun nüfus ve çok sayıda eczane olmasına rağmen nöbetçi eczane olmamasının nedenlerini de anlatan Erçin şöyle devam etti: “Biz nöbet bölgelerini belirlerken bölgedeki duruma göre yaklaşık olarak 20 ila 40 eczanede bir olacak şekilde değişkenlik gösteren nöbetçi sayısı belirliyoruz. Bu nedenle 8 eczanede, 8 günde bir nöbet tutmayı organize etmemiz mümkün değil. Çünkü bu bir sağlık hizmeti olsa bile, çalışanlar ve eczaneler için açıkçası bir mali yük. Biz burada bir sağlık hizmeti veriyoruz ve bunu gönüllü olarak yapıyoruz. Yani biz nöbetlerde bir kazanım elde etsek de yapıyoruz, elde etmesek de yapıyoruz. Bazı bölgelerde bugün nöbetçi olmaz, yarın nöbetçi olur.”
‘YETERLİ DİYE DÜŞÜNÜYORUZ’
“Eczanenin sahibi, eczacının sağlık durumu, personel durumu, stok durumu ve sonuçta bir mali güç de gerektiriyor nöbet tutmak. Stok tutmak gerekiyor. Stok tutmak dediğiniz, paranız olacak, ilaç alacaksınız, koyacaksınız. Stokunuz güçlü olacak, vatandaşa hemen hizmet edebileceksiniz. Tabi sağlık durumları da bir sorun. Sağlık durumu uygun değilse, nöbet tutmaya zorunlu kılamayız. Nöbette eczacımıza bir şey olursa ya da eczane çalışanımıza, bu konuda sorumluluk bizde olacağı için zorunlu kılmıyoruz. Bu konuda sağlık müdürlüğü ile iletişim halindeyiz. Bunu o yüzden zorunlu kılmadık ama nöbet bölgelerimizde sayıya baktığımızda yeterli diye düşünüyoruz.”
’36 SAAT NÖBET TUTUYORUZ’
“Yaklaşık 15 senedir eczacılığın çeşitli kademelerinde görevli birisi olarak. Çok acil ihtiyacı olanlar ambulans veya farklı yollarla hastaneye gelebiliyor. Sonuç olarak herkesin evinin yakınında hastane yok. Nöbetçi eczaneye de bir şekilde gitmesi lazım. Çünkü bizim mesaimiz, örneğin, Pazartesi sabah başlar, gece aralıksız nöbetimiz olur, Salı günü akşamına kadar devam eder. Yani yaklaşık 36 saatlik bir çalışmaya denk gelir. Örneğin bir doktor 24 saat nöbet tutar, 2 gün işe gelmez dinlenir. Bizde öyle bir şey yok ne yazık ki. Biz 36 saat nöbet tutuyoruz. Ve bir sonraki gün yine mesaimize devam etmek zorundayız.”
Oğuzhan BOZAĞAÇ