Denizli’de yer alan Leodikya Antik Kenti, özellikle Roma İmparatorluğu döneminde gelişerek ticaret, sanat ve bilginin merkezi olarak biliniyor. MÖ 3. yüzyılda Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından, eşi Laodike'nin onuruna ‘Laodikeia’ adıyla kurulan kent, kuruluşundan itibaren hızla gelişerek zengin bir kent haline geldi. Leodikya, tarihte Fırat Nehri'nden başlayarak Batı Anadolu'ya kadar uzanan önemli ticaret yollarının kesişmesinde bir yerde bulunuyordu. Bu durum, kente ekonomik ve kültürel açıdan katkı sağladı. Roma İmparatorluğu döneminde çok sayıda Roma vatandaşı bu kente yerleşti. Leodikya’nın ticaret yollarının birleştiği bir konumda olması, şehirde büyük bir refah ve zenginlik yarattı. Roma döneminde özellikle tekstil, mermer ve mücevher ticaretiyle ün yapan Leodikya, Anadolu'nun önemli sağlık, sanat ve eğitim süreçlerinin biri arasında yer aldı.
20 BİN KİŞİLİK STADYUM
Leodikya’da çok sayıda tarihi yapı bulunuyor. Tarihi dönemde Leodikya'nın büyük stadyumu, spor etkinlikleri ve sosyal aktiviteler için kullanıldı. Yaklaşık 350 metre uzunluğunda, 60 metrelik kapasiteye sahip stadyum, 20 bin kişilik kapasiteye sahip. Şehirde iki tiyatro bulunuyor. 15 bin kişilik bir kapasiteye sahip olan Büyük Tiyatro, Roma mimarisinin özelliklerini taşıyor. Küçük Tiyatro ise dinleti ve toplantılar için kullanıldı. Leodikya'da Zeus Tapınağı gibi, şehrin dini ve inançlarını yansıtan çok sayıda tapınak da yer alıyor. Su yolu sistemi ve çeşmeler, spor salonu ve hamam kompleksi, Agora (pazar yeri) döneminin önemli mimari yapıları olarak gösteriliyor. Şehirde bulunan su yolu sistemleri, Roma dönemi biliminin gelişmişliğinin göstergesi durumunda. Bu sistemler, şehirdeki hamamlar ve çeşmeler gibi alanlara su sağlayarak herkesin günlük hayatını kolaylaştırdı. Kentte büyük bir spor salonu ve hamam kompleksi yer alıyor. Spor salonu, eğitim ve spor faaliyetleri için kullanıldı. Hamamlar ise Roma dönemi sosyal yaşantısının önemli bir parçasını oluşturuyor. Leodikya'nın agora bölgesi, ticaretin merkezi olarak işlev görüyordu. Bu alanda günlük ihtiyaçlar ve lüks ticaret yapılıyordu.
İNCİL’DE ADI GEÇEN KİLİSE
Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Leodikya’da İncil'de adı geçen Yedi Kilise'den biri burada bulunuyor ve bu kilise, Hristiyanlığın ilk dönemlerindeki önemli bilgileri sunuyor. Bu kilisenin kalıntıları, Leodikya antik özellikler halinde görülebiliyor. Günümüzde Denizli'nin simgelerinden biri haline gelen Leodikya antik kenti, kazı ve restorasyon çalışmaları ile gün yüzüne çıkarılmaya devam ediliyor. 2003 yılından bu yana sürdürülen kazı çalışmaları neticesinde çok önemli miktarda kalıntı ortaya çıkarılarak Leodikya’nın bazı bölümleri ziyarete açıldı. Turistlerin ilgisini çeken geniş bir tarihi dokuya sahip olan Leodikya’da kazı çalışmaları sayesinde daha fazla yapı, gün yüzüne çıkarıldıkça Leodikya’ya ilginin artacağı öngörülüyor. Hem mimari yapısı hem de tarihi zenginlikleriyle Denizli’nin en etkileyici antik kentlerinden biri olan Leodikya, Denizli'nin kültürel değişimi için büyük bir önem arz ediyor. (www.akdenizmanset.com.tr)
---