Eğitim-İş Antalya Şubesi, geçtiğimiz günlerde Genel Merkezi’nin aldığı karar ile Antalya’da 3 şube olarak ayrıldı. Mevcut Antalya Şube Başkanı Sadık Acar batı ilçelerden sorumlu 1 Nolu Şube Başkanı olarak görevlendirilirken, merkez ilçelerden sorumlu olarak 2 Nolu Şube Başkanı Birsen Atmaca oldu. Doğu ilçelerinin sorumluluğu ise 3 nolu şube başkanlığına atanan Hüseyin Zeybek’e verildi. 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde yaşanan bu ani gelişme sonrası Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ile Eğitim-İş Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Birsen Atmaca arasında görüş farklılığı yaşandı. Eğitim İş Antalya Şube Başkanlığı’na seçim ile gelen Sadık Acar, tüzüklerinde olmamasına rağmen genel merkezin hukuksuz bir şekilde atama yaptığını belirterek “Biz seçilmiş insanlar olarak şubede 5 kişi görevimiz başındayız. İşlerimizi Antalya Eğitimi İş Şubesi olarak devam ettirmeliyiz. Hem iç hukuku hem de dış hukuku yürüteceğim. Biz atamalara biat etmiyoruz. Çünkü biz seçimle geldik. Yasal sürecimiz var. Antalya Eğitim İş olarak yine eskisi gibi çalışacağız” dedi.
‘BÖLÜNME DEĞİL, GÜÇLENME’
Genel Merkez tarafından Eğitim İş Antalya 2 Nolu Şube Başkanlığı’na getirilen Birsen Atmaca ise kendilerine bir görev verildiğini ve bu durumun bir bölünme değil güçlenme olduğunu savundu. Atmaca, “Genel Merkez bir görev verdi. Bu durum bir bölünme değil güçlenmedir. Antalya 400 kilometrelik bir coğrafya. 9 bin üye sayımız var. 9 bin üyeyi merkezden kontrol etmek kolay değil. Üyelerin yanında olmamız gerekiyor ve 7 yönetici artık yetmiyor. Genel Merkez bunu düşünerek doğu batı ve merkez olarak uygun görmüş ve 7 değil 21 yönetici sahada olsun diyor. Biz yine bir bütünüz. Eylemlerimiz bir bütün ve ayrıştığımız bir nokta yok sadece daha güçlendik. Bu sadece Antalya’ya mahsus yapılmış bir şey değil, İstanbul’da 11 şube var ve diğer illerde de şubeler artırıldı. Demokratik bir örgütüz, isteyen ve istemeyen elbette vardır. Kesinlikle bu bölünme değil güçlenmedir” ifadelerini kullandı.
YARIM SAAT ARAYLA İKİ AÇIKLAMA
Öte yandan, Eğitim İş’te yaşanan bu huzursuzluk dün yapılan 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde de yüzünü gösterdi. Atmaca’nın ‘Eylemlerimiz bir bütün ve ayrıştığımız bir nokta yok’ açıklamasına rağmen Attalos heykeli önünde yarım saat arayla iki farklı basın açıklaması gerçekleştirildi. İlk açıklamayı Eğitim İş Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Birsen Atmaca yaptı. Atmaca, “Eğitim emekçisinin haklarını kırpan, sistematik olarak itibarsızlaştıran, geçinemez ve yaşayamaz hale getirenler, bugün riyakarca bir tiyatro sergileyerek, bizleri ezberledikleri sözlerle övmek için sıraya girecekler. Bugün yılın 364 günü eğitime de eğitimciye de çile çektirenler, yılın bir gününü vicdan rahatlatmak, imaj tazelemek için kullanacaklar. Eğitime dair toz pembe bir tablo çizip, eğitim emekçisine en çok kendilerinin değer verdikleri safsatalarını sıralayacaklar” dedi.
‘ERDEM MÜCADELESİ VERİYOR’
Attalos heykelinin önünde bundan yarım saat sonra ise bu kez Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar ve yöneticiler toplandı. Acar da açıklamasında, “Adına meslek kanunu denen ucube ÖMK’yı çıkarırken öğretmenlere danışmaya lütfetmeyen yönetim zihniyeti, lokal ve daha küçük çaplı yönetimsel kararlarda da despot tarzını koruyor. Eğitimi herkesten iyi bilen öğretmenlerin yüzde 72’si çalıştığı kurumla ilgili bir karar alınırken görüşü bile alınmıyor. Öğretmenler liyakatin yok edildiği bir sistem içinde erdem mücadelesi veriyor. Öğretmenlerin yüzde 95’inin maaşı yetersiz. Bu maaşla kendim ve ailem için bir gelecek hazırlayamam diyenlerin oranı yüzde 98. Öğretmenlerin hakları gibi umutları da çalınmış durumda; yüzde 96’sı ‘gelecekten ümitli değilim’ diyor. Öğretmenlerin yüzde 96’sı düşük maaş nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığı görüşünde. Sınıfındaki her öğrenciye kendi evladı gibi yaklaşan öğretmenlerin yüzde 97’sinin bütçesi kendi çocuklarının ihtiyacını gidermeye yetmiyor. Matematiğe aykırı biçimde öğretmenler için bir ay ortalama 30 gün değil bir yıl gibi geçiyor, ay sonu bir türlü gelmiyor, öğretmenlerin yüzde 72’si her ay borç alarak ayakta kalabiliyor. Geçim derdi yüzünden öğretmenler, kendilerini adadıkları mesleklerini bile ağız tadıyla, kafa rahatlığıyla icra edemiyor” dedi.
RAMAZAN BOZCA