Attalos Heykeli önündeki basın açıklamasını İHD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ferdi Parim okudu. Ortak basın açıklamasını okuyan Parim, “Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hâlâ kurulamamıştır. BM, varoluş gerekçesiyle çelişir biçimde, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede, sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede, küresel çapta doğal ve kültürel mirasın korunmasında, yoksullukla ve adaletsizlikle mücadelede, başta kadınlara yönelik olmak üzere her türlü ayrımcılığı sonlandırmada yeterince etkin olamamaktadır. Maalesef güçlü devletlerin çıkar ilişkilerine dayalı oluşturdukları askeri ve ekonomik birliktelikler, savaş politikaları en son Gazze’de yaşanmakta olan derin insani krizde olduğu gibi halkları temel hak ve özgürlüklerini tümüyle kullanamaz hale getirmiştir. Özellikle devletlerin demokrasi ve hukuk taahhüdünden giderek uzaklaşmaları insanlığın en önemli kazanımlarından birisi olan insan haklarının, hem bir referans sistemi hem de bir denetim mekanizması olarak zayıflamasına yol açmıştır” dedi.
'İTİRAZLAR YÜKSELİYOR'
‘Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın dünyanın her yerinde halklar özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükselmektedir’ diyen Parim, “Devletlerin ve hükümetlerin bu itirazlara yanıtı ise şiddetin her türünü sistematikleştirip yaygınlaştırma ve hayatın tek gerçeği olarak toplumlara dayatma şeklinde olmaktadır. Bugün tüm dünyada yaşanan ağır kriz karşısında insan haklarını savunmak ve kurucu rolünü yeniden etkin kılmak en asli görevimizdir. Bu kriz hali Türkiye’de de tüm yoğunluğu ve ağırlığı ile yaşanmaktadır. Ülke, 2016 yılından bu yana önce doğrudan, 19 Temmuz 2018 tarihinden itibaren de resmen kaldırıldığı söylense de yapılan pek çok düzenleme ile kalıcılık, süreklilik kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu durum ve süreç, siyasal iktidarın gücünü sınırlandıran anayasacılık ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin terk edilmesine yol açmıştır. Böylelikle keyfilik ve belirsizlik kamusal, siyasal alanın asli unsurları haline gelmiştir. 2023 yılında insan hakları örgütlerinin, dernek, vakıf, emek ve meslek örgütleri ile siyasi partilerin çok sayıda üye ve yöneticisi gözaltına alınmış, tutuklanmış, haklarında açılan davalar ile üzerlerinde baskı oluşturulmaya çalışılmıştır. Geçen yıl TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar sonrası başlayan sürecin Merkez Konsey üyelerinin mahkeme kararıyla görevden alınmasıyla sonuçlanması örgütlenme özgürlüğü bakımından endişe verici bir gelişmedir” ifadelerini kullandı. (www.akdenizmanset.com)
---