İktidarın nimeti de, külfeti de vardır. Bazıları sadece nimete taliptir. Genelde eski siyasiler girdikleri partiye güç veriyorlardı. Şimdi ise güç alıyorlar. Tabi ki bunların müstesnaları vardır. Her iktidar döneminde samimilerin yanında menfaat ve rant peşinde koşan sahtekarlar, yağcılar, dolandırıcılarda vardır.
Geçmişte bir gün havaalanında VİP’ de bir Bakan arkadaşımızı bekliyoruz. VİP sorumlusu yanımıza geldi. “Hocam buradakilerin %80 i her dönem buradadır. % 20 ise iktidara göre değişir.” demişti.
ÇETENİN İNTİKAMI
ANAP iktidarda iken Antalya’ da küçük bir ilçenin İl Genel Meclisi üyesi “ ÇETE” lakaplı bir siyasinin yaşadığı enteresan bir olay vardır. İlçede iki İl Genel Meclisi üyeliği vardır.
Bunlarında bürokrasi, politikacılar ve halkla iyi bir diyaloğu vardır. Çete sosyal demokrat kökenden gelmektedir. Rahmetli Sayın Turgut ÖZAL dört eğilimi birleştirmişti. Dengeyi iyi sağlıyordu.
Çeteye “ Sen niye CHP’ den aday olmadın?” diye soru soranlara;
“ Ben aptalmıyım. Muhalefette ne yapılır? İktidarda hizmet olur. İktidarın nimetlerinden istifade edilir. Muhalefette söz hakkın bile yoktur.”der. Mesele iktidarın nimetinden yararlanmaktır.
Çetenin Antalya Işıklar Caddesinde bir evi vardır. Bir karı koca öğretmen kiracısıdır. Bu aile yıllarca burada oturur. Ama hiç kira artırmaz. Çete aileye “zam yapmasını” söyler. Ama aile zam yapmaz. “Evi boşalt” der. Evi de boşaltmaz. Çete en sonunda aile reisi olan öğretmene der ki;
“Bak hoca, sana kaç defa “evi boşat!” dedim, boşaltmadın. “Zam yap!” dedim, yapmadın. Bende çeteysem seni sürmesini bilirim.”der.
Öğretmeninde Milli Eğitim’de üst kademe yakın dostları, güvendiği kişiler vardır.
Güler, “Çete, elinden geleni ardına koyma” der.
Çete bir gün kalkar Ankara’ya TBMM gider. Rahmetli Cengiz TUNCER, Cengiz DAĞYAR ve diğer ANAP’ lı milletvekilleriyle görüşür. Onlar sorarlar;
- “Ooooo !! Çete ne ararsın Ankara’da? Hayır mı? derler.
Çete, “Çok üzgünüm sormayın, arkadaş.” der.
Benim damat Adana’ lıdır. Ailesi “Adana’ ya gel.” diye baskı yapmış. İstifa edip Adana’ ya gidecek. Orada tarlaları varmış. Memuriyetini bitirecek. Bu kadar yıllık devlet memuru, memuriyeti yanacak. Yazık olacak. Benim kızda çok üzgün. İçim kan ağlıyor. Ayrılacaklar. Ne yapayım bana bir yol gösterin? der.
Cengiz Bey;
- Çete!!! Ne yapalım?
“Efendim, istemeyerek de olsa tayinlerinin Adana’ ya yapılmasını istiyorum.”der.
“Tamam, çete sen ver bilgilerini” derler.
Çete, “Efendim, görevli şahsa siz beni gönderin. Ben elden takip edeyim.”der. Bakan Bey Milli Eğitim Bakanlığının müsteşarını arar. “Gelen kişiye yardımcı olun.”der.
Çete müsteşara gider.
“Sen bilgileri ver, biz atama yaparız.”der Müsteşar bey.
“Efendim müsaade ederseniz ben kızıma, damadıma sürpriz yapmak istiyorum. Yazının bir fotokopisini alabilir miyim? Cengiz Bey sizin yardımcı olacağınızı ve yapacağınızı belirtti. Ben oralarda herkesin derdini Sayın Bakanımın namına dinleyip, çözüyorum. İlk defa benim sıkıntım oldu, sizleri de Antalya’ ya beklerim. Memnun oldum. Lütfen yardımcı olursanız, sevineceğim.”der.
Müsteşar Bey Bakanın ricasını emir telakki eder. Tebliğ yazısını yazdırır. Bir fotokopisini de elden verir.
“ Haftaya, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yazıyı göndeririz.”der.
Çete yazıyı alır. Müsteşar Bey’ e teşekkür eder. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gelir. Yazıyı gösterir. “Bu hafta sonu yazının aslı gelecek, kimse duymasın. Müdürüm ikide şahit huzurunda tebliğ etmezsen, bu adam tebliğden kaçar.”der.
Bir hafta sonra yazı gelir. Müdür Bey iki müdür yardımcısını ve öğretmenleri çağırır. Yazıyı okur ve tebliğ etmesi için uzatır. Öğretmenler yazıyı imzalamadan odadan çıkmak isterler. Müdür imzadan, tebellüğden imtina etmiştir. deriz” deyince imzalarlar.
Müdür Bey çeteyi arar. “Sayın meclis üyem. İşlem tamam.”der
Çete teşekkür eder. Sonrada kiracısı öğretmeni arar.
- “Hoca, göç ne zaman?” der.
Hocada bir anda şafak atar.
- Yahu!!! Çete sen mi yaptın?
- “Eee, herhalde ben yaptım. Sana göstereceğim demedim mi?”der. Sana Adana’ yı göstereceğim arkadaş.
NİMET KÜLFET DENGESİ ÖNEMLİDİR.
Siyasi veya bürokratik kadrolardaki değişiklikler uygun kişilerce yapılırsa tehlike yoktur. Kimse vazgeçilmez değildir. Mezarlıklarda yeri doldurulmaz nice insanlar vardır.
Siyasetteki insanlar eğer menfaat gereği oralardaysa iktidarı bırakmazlar.
Eğer dava adamı ise de “GÖREV İSTENMEZ, VERİLİR.”felsefesi gereği yerlerini korurlar. Tayyip Bey vefalıdır. İhanet etmeyenleri her zaman değerlendirmiştir. Hainleri, kalleşleri, brütüsleri tespit ettiği anda kapının önüne koymuştur.
Neme lazımcılar veya dava şuurundan uzak olanlar kırgınlıklarını, küskünlüklerini devam ettirirler.
Lüzumsuz küskünlüklere yol açmayalım. Yolsuzluklara da yol açmayalım. Siyasi partilerde seçimler var. Allah (c.c.) hayırlı yöneticileri başımıza getirsin. ZİRVEYE ÇIKMAK ZORDUR. ZİRVEDE DURMAK DAHA ZORDUR. AK PARTİ’NİN KADERİ DEVLETİN KADERİYLE ÖZDEŞLEŞMİŞTİR. Devletimize sahip çıkalım.
Kalın Sağlıcakla…
GÜNDEM
15 Eylül 2017 - 09:31
Güncelleme: 15 Eylül 2017 - 09:38
İktidarın gücü
GÜNDEM
15 Eylül 2017 - 09:31
Güncelleme: 15 Eylül 2017 - 09:38