SES Antalya şube binasında basın açıklaması gerçekleştiren Eğlenti, 8 Mart 1957’de New York’ta dokuma işçisi kadınların çalışma koşullarının daha iyi iyileştirilmesi eşit işe eşit ücret talebi için gerçekleştirdiği grevlerde polis müdahalesiyle çıkan yangında, 129 kadın işçinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. Bunun üzerine kadınların yüzlerce yıldır verdiği eşitlik ve özgürlük mücadelesi 8 Mart ile somutlaştı diyen Nurcan Eğlenti; “Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma gününde, dünyanın her yerinden, her dilden, her renkten kadınlarla; Ataerkiye, kapitalist sömürüye ve savaşlara karşı isyanı dalga dalga büyütmeye geliyoruz. Erkek egemen kapitalist iktidarların savaş ve çatışma politikaları, ülkemizde ve dünyada, kadınların yaşadığı; baskı, şiddet, eşitsizlik ve yoksulluğu da derinleştirmektedir” ifadelerini kullandı.
‘GERİCİ POLİTİKALARI REDDEDİYORUZ’
Mevcut iktidarın izlediği politikaların kadını eve hapsetmekle ilgili olduğunu dile getiren Eğlenti, açıklamanın devamında şunları söyledi: “İktidar baskı ve zulüm aygıtlarını her alanda ısrarla uygulamaya devam ediyor, seçme ve seçilme hakkımız, halkın iradesiyle seçilen belediyelere uygulanan kayyum ataması ve toplumsal muhalefete dönük baskı ve gözaltılarla gasp ediliyor. İktidar kadınların yaşamları ve haklarına saldırmaya devam ediyor. Gerici politikalarla, kutsal aile söylemiyle, kadınların hayatını kuşatıp, erkek şiddetini meşrulaştırıyor. İktidar 2025 yılını aile yılı ilan etti. Bu politikaların amacının; kadını eve hapsetmek, bakım emeğini arttırmak, kadının tek yaşam alanının ev içi ve bakım olduğunu ilan etmek olduğunu biliyoruz. Kadını sosyal yaşamdan uzaklaştıran, eve ve bakım emeğine mahkum eden gerici politikaları kabul etmiyoruz.”
‘ÜCRETLİ TATİL EDİLMELİ’
Son olarak toplumsal eşitlik, güvenli iş ortamı ve emeğimizin değerini aldığımız iş yerleri istiyoruz diyerek taleplerini ileten Eğlenti şunları kaydetti: “Grevli toplu sözleşme hakkımız uygulansın. Tüm alanlarda kadına şiddet, taciz, tecavüz ve mobbingin son bulması için İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülsün. Ücretler insanca yaşayacak seviyede olsun ve emekliliğimize yansısın. Doğumdan sonra ücretli doğum izninin 52 haftaya çıkarılmasını kadın emekçilerin doğum izni nedeniyle ekonomik, sosyal, özlük hakları ve statülerinde hak kaybına uğramamasın. Doğum kontrol yöntemlerine erişim engeli kaldırılsın. İsteğe bağlı kürtaj kamu kurumlarında ücretsiz sağlansın. HPV aşısı ulusal aşı takvimde yer alsın, her yaştan kadın için ulaşılabilir ve ücretsiz olsun. Kadınlar ve LGBTİ+ lar için daha fazla yoksulluk, şiddet, taciz, tecavüz, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulsun. 8 Mart ücretli tatil edilsin istiyoruz!” (SES/Bülten)
---