Sayın Adullah GÜL ile 1970’ de, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ile 1972’ de MTTB’ de tanıştım. Dava adamıdırlar. Karadeniz’ li Kasımpaşalı Tayyip Bey yolunu hiç değiştirmemiştir.
Kayserili GÜL kardeşim de talebeliğinde Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK Bey’ in fikir çeşmesinden içmiştir.
Ali BİRADEROĞLU, Bahattin CEBECİ, Yaşar KARAYEL, Tevfik Rıza ÇAVUŞ, İrfan GÜNDÜZ gibi değerli dostlarımızdandır. Refah yol döneminde çok güzel icraatları olmuştur.
Cumhurbaşkanı iken Akdeniz Üniversitesi rektörlüğüne ikinci kez Prof. Dr. Israfil’i atamamasını, yanlış olduğunu belirtmemize rağmen, bazı siyasiler ,STK’ lar ve Kayseri lobisi faaliyeti ile atadı. Oda şuanda cezaevindedir.
Vebali refere edenlerdedir. Bakanlık, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah GÜL Bey ile hiç bir kırgınlığım ,küskünlüğüm olmamıştır.
TBMM onbirinci cumhurbaşkanını seçecekti. Daha önce 367 diye bir garabet ortaya çıkmıştı. Bütün şer cepheleri birleşmişler. Cumhurbaşkanı “Ak Partiden olmasın, eğer olacaksa liberal birisi olsun” diye çalışıyorlardı. Türkiye genelinde kampanyalar düzenliyorlardı.
Ülkeyi karıştırmak isteyenler, devlet ve millet düşmanları herşeyi kötü gösteriyorlardı. Bazı basın ve medya organları ise yalan-yanlış, abartılı haberlerle mikser görevi görüyorlardı. Kumpaslar, iftiralar, hakaretler, sosyal medyada hızla yayılıyordu.
Ülke çapında Cumhuriyet mitingleri düzenlendi. Siyasi partiler, STK lar buna öncülük etti. Ankara, İstanbul, İzmir ve daha bir çok ildeki mitinglerin finansör destekçileri, odalar ,baro ve üniversitelerdi. Antalya’ dan 61 otobüs Ankara’ ya gitmişti.
Gidenlerin yol, yemek v.s masraflarını bu kuruluşlar karşılıyordu. Katılımcılar üyeleri veya üniversite öğrencileriydi. Halkın iradesine ipotek koymak istiyorlardı. Ak Parti yöneticileri toplandılar. Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Cumhurbaşkanı adayı olarak, Sayın Abdullah GÜL’ ün elini kaldırdı. “Kardeşim, dava arkadaşım, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Abdullah GÜL’ dür” dedi.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN isteseydi, kendisini Cumhurbaşkanı adayı gösterebilir ve seçilirdi. Kardeşlik hukuku ve dava herşeyin üstündeydi.
Yol arkadaşları ve birliktelikler çok önemliydi. Arkadaşlık, peki demekle kaimdir. Peki demeyecek kişiyle arkadaşlık yapılmaz. Kardeşlik, peki demesede devam eder.
Siyasete Prof Dr. Nevzat Yalçıntaş’ ın teşvikiyle giren Abdullah GÜL vefalı birisidir. Halkın büyük teveccühüyle Sayın Abdullah GÜL Cumhurbaşkanı seçildi. Millet bir dava için, bir “zulme dur” demek için tercihini ortaya koydu. Bin yıl sürecek denen savaşlar bitmişti. Tabi bu kolay olmadı.
Seçildikten sonra da, akıl almaz olaylar oldu. Laiklik adına bir sıra abuk -subuk, pespaye haraketler sergilendi. Esenboğa havalimanında bazı komutanlar el sıkmayıp sırtını dönüp gittiler.
Neler ,neler oldu?
Ak Partiyi kuran isimlerden biri, gaza gelip Ak Partiye karşı cephe açtı. Sayın ARINÇ’ ta FETÖ’ yü savunmak için “cübbemi mi giyeyim?” dedi. Gezi olayları ve kozmik oda kumpası bir rezaletti. Sayın GÜL’ de geride hoş bir durum sergilemedi.
Piyasa da lüzumsuz dedikodular, eşlerinin kavgaları konuşuldu. Hayrunisa Hanımın yeni bir intifadadan bahsetmesi şık olmadı. Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN yahudimiydi ki, böyle bir olay zuhur etti.
Müslümanlar dolduruşa gelmemelidir. Çamurlu su ile kirli gömlekler yıkanmaz. Yol ve dava arkadaşlarını yarı yolda bırakmamalıdırlar. İçte ve dışta her türlü tezgah ve oyunlarla mücadele eden, İstiklal mücadelesi veren ülkemizde, herkes konuşmalara çok dikkat etmelidir.
Basın ve medya yoluyla değil, bizzat bir husus varsa konuşmalıdırlar. Müslümanlar ,İslam düşmanları ile bir arada bulunmamalıdır. Kişi sevdiğiyle beraberdir. Ak Partinin aldığı rey davalar içindir. Davanın temsilciside Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ dır. Rüzgar bundandır. Parti içindeki insanlar, kerameti kendinden menkul saymasınlar. Daha önceleride yazdım. Birçok parti kurulmuştu. Yeni bir partide kurulacakmış. Hayırlı olsun.
Iyi parti kuruldu da ne oldu?
Ak Partide ve diğer partilerde yer bulamayanlar, yeni bir ümit bulabilir miydi?
Ak Parti bünyesinde rey verenlerden ,vatandaş nezdinde FETÖ’ den haksız yatanlar, bazı bakan ve siyasilere küsenler, bürokratlara kızanlar başka partiye gitmez. Sandığada gitmez. Sayın Abdullah GÜL’ de, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ da haşa peygamber değildir.
Hainde değildirler. Hata ve yanlış yapabilirler. Elbette dostları olacaktır. HAK BATIL TERAZİSİNDE, HAKKIN KEFESİNDE YER ALMALIDIRLAR. GÜL’Ü DİKENİ İLE SEVERİZ. AMA GÜL DİKENİN ARASINDA KAYBOLMAMALIDIR. ENANİYET ,KİBİR VE ŞİRKTEN HERKES KAÇMALIDIR.
BİZ MUHABBET FEDAİLERİYİZ. HUSUMETE VAKİT YOKTUR.
Kalın Sağlıcakla...
GÜNDEM
02 Ocak 2018 - 09:55
KARDEŞLİK HUKUKU KORUNMALIDIR
GÜNDEM
02 Ocak 2018 - 09:55