Ankara gar saldırısı 1 Kasım seçimlerinden kısa bir süre önce 10 Ekim 2015'te Ankara Garı önünde düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi sırasında iki intihar bombacısı tarafından düzenlendi. ‘Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı’ olarak kayıtlara geçen olayda 103 kişi hayatını kaybetti, 500'den fazla kişiyse yaralandı. Saldırıda hayatını kaybedenleri anmak ve hatırlatmak için tören düzenleyen Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, ‘10 Ekim katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız’ diyerek basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasını Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk okudu.
‘104 İNSAN ÖLDÜ’
Yapılan basın açıklamasında saldırının faillerinin hala bulunmadığını dile getiren ve saldırıda ölenleri unutmayacağız diyen Öztürk şunları kaydetti: “Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinin en büyük katliamı olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamı üzerinden koca 9 yıl geçti. 10 Ekim 2015’te düzenlediğimiz Emek, Barış Ve Demokrasi Mitingine yapılan saldırıda 104 arkadaşımızı yitirdik, 500’e yakın arkadaşımız ise yaralandı. Aradan geçen 9 yılda patlamadan kaynaklı çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. 9 yıl herkesi aynı şekilde etkilemedi elbette. Yüreğimiz kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı, insanlık suçları işleyen cani bir örgüte selam yolladı!”
‘DELİLLER KARARTILDI’
“Bizler ülkemizin üstünde kara bir leke olarak kalan katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa defnettiğimiz sıralarda iktidar katliamı önlemek yerine adeta yol verdi ve anketlerle oy hesabı derdine düştü. Katliam milyonların ruhunda, yüreğinde derin yaralar açarken, bizler acının bir nebze olsun hafiflemesi için katliamın sorumlularının yakalanmasını beklerken yetkililer ‘kokteyl örgüt’ diyerek ilk karartmayı yaptılar. Barış karanfillerimizin aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadele arkadaşları katliamın gerçek suçlularının açığa çıkması için kılı kırk yararak belge ve delil ararken idareciler delilleri ‘dolaplarda unuttular’, kimisini de imha ettiler.”
‘İHMALLER ZİNCİRİ’
“10 Ekim katliamından önce aynı merkezden planlandığı düşünülen 5 Haziran 2015 Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 Suruç katliamları yaşandı. Her üç katliamın sadece planlaması değil sözümüz ona ‘ihmaller zinciri’ de büyük benzerlikler taşımaktadır. Gerçekleştirilen üç saldırının öncesinde güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştır. Tüm saldırıların dava süreci de birkaç maşaya ceza verilerek kapatılmak istenmektedir. Katliamlar zincirinin iktidarı sarsılan AKP’nin yeniden çoğunluğu sağlamasıyla bıçakla kesilir gibi kesilmesi sürecin politik arka planı için kafalardaki en önemli soru olarak varlığını korumaktadır.”
‘KONTROL YAPILMADI’
“10 Ekim Ankara Gar Katliamı, Türkiye devletinin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu hatta katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığı göstermektedir.” Sadece katliamın önünün açılmadığını aynı zamanda binlerce insanın yardım beklerken ambulanslardan önce TOMA ve zırhlı araçların geldiğini vurgulayan Öztürk, kamu görevlisi sorumluluğunu taşımayanların alana gelen ambulansları durdurup yaralılara biber gazı sıktığını, yardım etmeye çalışanlara da saldırdıklarını da dile getirdi.
‘DOSYALAR GİZLENİYOR’
Açıklamanın son kısmında dava sürecinden ve ölenlerin hatırasını yaşatmak istediklerinden bahseden Öztürk şu sözlerle devam etti: “Dava süreci de iktidarın ve siyasallaşan yargının katliama bakış açısını ele vermektedir. Katliam sorumlusu olmasına karşın kimliği tespit edilemediği iddia edilen, fotoğraf ve videolarda apaçık görünen ve X-Y diye kodlanan kişiler hakkındaki dosyada 5 yıldır tek bir işlem yapılmamıştır. Katliamla bağlantılı oldukları tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen IŞİD militanları hakkında bir işlem yapılmadığı gibi, bütün evraklar avukatlarca sunulmasına karşın savcılığın aldığı kısıtlılık kararıyla dosya gizlenmektedir.”
‘KONTROLLER KALDIRILDI’
“Katliam sorumluları 10 gün önce tespit edilmesine rağmen hiçbir işlem yapmayanları unutmadık. Yol kontrollerini kaldırarak katillere adeta koridor açanları unutmadık. Saldırı olacağı istihbaratını miting tertip komitesinden gizleyenleri unutmadık. Katliamın yaşandığı alana ambulansların girmesini geciktirip, alana önce TOMA’ları sürenleri, yaralılara gaz sıkma emri verenleri unutmadık. Katliam sonrası anket yapıp oylarının ne kadar arttığını araştıranları unutmadık. 9 yıldır katliamın aydınlatılması, gerçek faillerin açığa çıkarılması için talep edilen esaslı bilgi ve belgelerin neredeyse tamamı, büyük bir engelleme gayretiyle reddedilmiştir.”
‘İZİN VERMEYECEĞİZ’
“Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenerek, müdahale edilerek 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!”
Oğuzhan BOZAĞAÇ