Antalya Defterdarlığı önünde toplanan KESK Antalya Şubeler Platformu üyeleri, ‘Halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz’ talebiyle basın açıklaması yaptı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Antalya Şubeler Platformu üyeleri Antalya Defterdarlığı önünde basın açıklaması yaptı. 'Lütuf değil, hakkımız olanı istiyoruz' yazılı pankart açan KESK Antalya Şubeler Platformuna üye sendikalar adına basın açıklamasını okuyan dönem sözcüsü Devrim Mol, mevcut gelir dağılımı adaletsizliğinin daha da derinleştiğini ve çalışanların omuzlarına yıkılan vergi yükünün daha da arttığını belirterek, "Emeği ile geçim mücadelesi veren milyonlar olarak hayatın her geçen gün daha zorlaştığı bir süreçten geçiyoruz. TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşülüyor. Kaynakların dağıtılması ve bütçe gelirlerinin toplanması ülke gerçekleri üzerine planlanması gerekirken yoksul halkın ve emekçilerin taleplerinin yer almadığı, işsizliğin, yoksulluğun ve hayat pahalılığının yok sayıldığı aynı tas aynı hamam bir bütçe tasarısı ile karşı karşıyayız" dedi.
İğneden ipliğe zam
Milyonlarca kişinin temel gündeminin iğneden ipliğe her şeye devam eden zam yağmuru olduğunun altını çizen KESK Antalya Şubeler Platformu dönem sözcüsü Devrim Mol, "Bugün milyonlarca emekçinin temel gündemi TL’nin döviz karşında değer kaybı ile gelirinin, ücretinin, maaşının her geçen gün mum gibi erimesidir. Açlık ve yoksulluk sınırı hızla artmaya devam etmektedir. Türk-İş verilerine göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı Ekim ayı için 3 bin 93,20 TL’ye yükselmiş, yoksulluk sınırı 10 bin TL'yi aşmıştır. Bütçe görüşmeleri devam ederken milyonlarca emekçinin kaderini belirleyecek olan asgari ücret görüşmeleri de başlayacaktır. Açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkum edilen emekçi kardeşlerimizle de Asgari değil insanca yaşanabilecek ücret mücadelesinde de birlikte olacağız" ifadelerini kullandı.
Bu bütçeyi kabul etmiyoruz
İktidar tarafından sınırlanan şekliyle 3600 ek göstergenin kamuda eşitsizliği derinleştireceğinin altını çizen Mol, "Tüm kamu emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerinin emekliliğe de yansıtılmasının güvence altına alınması esas talebimizdir. Adil bir ek gösterge sistemi pansuman tedavi ile geçiştirilemeyeceği gibi geleceğimizin seçim malzemesi yapılmasına da izin vermeyeceğiz. Mevcut gelir dağılımı adaletsizliğini daha da derinleştiren, Yıllardır omuzlarımıza yıkılan vergi yükünü daha fazla artıran, Pandemiden etkilenen milyonların temel gelir güvencesi talebine yer verilmeyen, bunun yerine bizim cebimizden alıp işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği , ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarmayı, savunma ve güvenlik adı ile savaş harcamalarını artırmayı temel alan bu bütçeyi kabul etmemiz mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Serçin ÇILDIR
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Antalya Şubeler Platformu üyeleri Antalya Defterdarlığı önünde basın açıklaması yaptı. 'Lütuf değil, hakkımız olanı istiyoruz' yazılı pankart açan KESK Antalya Şubeler Platformuna üye sendikalar adına basın açıklamasını okuyan dönem sözcüsü Devrim Mol, mevcut gelir dağılımı adaletsizliğinin daha da derinleştiğini ve çalışanların omuzlarına yıkılan vergi yükünün daha da arttığını belirterek, "Emeği ile geçim mücadelesi veren milyonlar olarak hayatın her geçen gün daha zorlaştığı bir süreçten geçiyoruz. TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşülüyor. Kaynakların dağıtılması ve bütçe gelirlerinin toplanması ülke gerçekleri üzerine planlanması gerekirken yoksul halkın ve emekçilerin taleplerinin yer almadığı, işsizliğin, yoksulluğun ve hayat pahalılığının yok sayıldığı aynı tas aynı hamam bir bütçe tasarısı ile karşı karşıyayız" dedi.
İğneden ipliğe zam
Milyonlarca kişinin temel gündeminin iğneden ipliğe her şeye devam eden zam yağmuru olduğunun altını çizen KESK Antalya Şubeler Platformu dönem sözcüsü Devrim Mol, "Bugün milyonlarca emekçinin temel gündemi TL’nin döviz karşında değer kaybı ile gelirinin, ücretinin, maaşının her geçen gün mum gibi erimesidir. Açlık ve yoksulluk sınırı hızla artmaya devam etmektedir. Türk-İş verilerine göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı Ekim ayı için 3 bin 93,20 TL’ye yükselmiş, yoksulluk sınırı 10 bin TL'yi aşmıştır. Bütçe görüşmeleri devam ederken milyonlarca emekçinin kaderini belirleyecek olan asgari ücret görüşmeleri de başlayacaktır. Açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkum edilen emekçi kardeşlerimizle de Asgari değil insanca yaşanabilecek ücret mücadelesinde de birlikte olacağız" ifadelerini kullandı.
Bu bütçeyi kabul etmiyoruz
İktidar tarafından sınırlanan şekliyle 3600 ek göstergenin kamuda eşitsizliği derinleştireceğinin altını çizen Mol, "Tüm kamu emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerinin emekliliğe de yansıtılmasının güvence altına alınması esas talebimizdir. Adil bir ek gösterge sistemi pansuman tedavi ile geçiştirilemeyeceği gibi geleceğimizin seçim malzemesi yapılmasına da izin vermeyeceğiz. Mevcut gelir dağılımı adaletsizliğini daha da derinleştiren, Yıllardır omuzlarımıza yıkılan vergi yükünü daha fazla artıran, Pandemiden etkilenen milyonların temel gelir güvencesi talebine yer verilmeyen, bunun yerine bizim cebimizden alıp işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği , ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarmayı, savunma ve güvenlik adı ile savaş harcamalarını artırmayı temel alan bu bütçeyi kabul etmemiz mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Serçin ÇILDIR