Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte özellikle Antalya’da yaşanan yabancı göçü nedeniyle kiralık konuk fiyatlarında fahiş oranlarda artışlar yaşandı. Yüksek kazanç elde etmek isteyen emlakçılar ve fırsatçı ev sahipleri Rus ve Ukraynalılara kiralık konutları yüksek bedellerle kiralaması ile başlayan fahiş zam furyası nedeniyle özellikle asgari ücretli çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere pek çok kesim etkilendi. Emlak piyasasındaki bu fahiş artış nedeniyle ev kiraları 25-30 TL’lere kadar yükseldi. Hatta bazı emlakçı ve ev sahipleri döviz üzerinden kira talep etmeye başladı. Rusya-Ukrayna savaşı öncesinde 2 bin TL bandında olan kira fiyatları yüzde 500-600 oranında artış gösterdi. Yüksek kira bedeli isteyen ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle adliyelerde ve icra dairelerinde yığılmalar yaşandı.
36 MADDELİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Ekonomide yaşanan istikrarsızlık ile birlikte içinden çıkılamaz bir hal alan fahiş kira artışları nedeniyle pek çok kişi Ev sahibi tarafından sokağa atılırken, bütçesine uygun kiralık ev bulamayan vatandaş çareyi başka kentlere göç etmekte buldu. En düşük kira bedelinin asgari ücret seviyesinde olduğu Antalya’da kanayan bir yaraya dönüşen kiralık konut meselesi nedeniyle Antalya Kiracılar Dayanışması Platformu üyeleri geçtiğimiz günlerde sorunlara çözüm bulunması amacıyla Ankara’ya yürüyüş başlattı. Yürüyüşün sonunda Ankara’ya ulaşan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partiler ve milletvekilleri ile görüşen platform üyeleri toplanan 15 binden fazla imza ve fahiş kira zamları, yüksek kiralar, tahliye taahhüdü gibi konularda yaşanan sıkıntılara yönelik hazırlanan 36 maddelik çözüm önerilerini içeren dosyayı teslim etti.
‘EN DÜŞÜK KİRA ASGARİ ÜCRET KADAR’
Kiralık konut fiyatlarının son bir yılda çok hızlı bir şekilde yükselişe geçtiğini ve bu durumun dar gelirli, emekli, memur, öğrenci ve asgari ücretli çalışanları derinden etkilediğini belirten Kiracılar Dayanışması Platformu kurucusu Seda Kul, “Antalya'dan başlatmış olduğumuz kiracılar dayanışması platformu ile bir senedir bu konu ile ilgili 7 kez basın açıklaması ve yürüyüşler düzenledik. Türkiye’nin kanayan yarası olan barınma ile ilgili her ilimiz için mücadele vermekteyiz. Barınma sorunu Pandemi koşullarında git gide zorlaşırken ülkemizin yaşamış olduğu deprem, Rusya-Ukrayna savaşıda bu durumu tetiklemiştir. Maaşlara yapılan zamlar enflasyon karşısında hızla erirken, yurttaşlar büyük istihdam ve gelir kayıpları yaşamışlardır. Basta Antalya, Ankara ,İzmir, İstanbul gibi daha birçok büyük şehrimizde son bir senedir ortalama kiralar asgari ücreti aşmıştır” dedi.
‘TEDBİRLER ÇÖZÜM GETİRMEDİ’
Sosyal medyada ve haberlerde ev sahibi kiracı anlaşmazlıkları nedeniyle yaşanan olaylar ve dramları endişe içinde izlediklerini belirten Kul, “Ev sahibi ve emlakçılar yüzde 25 sınırlamasına uymamış, kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıkları fahiş fiyat istemi ile daha da artmıştır. Bu durum biz dar gelirli vatandaşları psikolojik olarak etkilemiş ve sahip çıkılmadığımız hissiyatını doğurmuştur. Arabuluculuk sistemi de yaşanan anlaşmazlıklara çare olmamıştır. Aksine adliyelerin yoğunluğu tahliye taahhütnamesi dayatması sebep gösterilerek dolup taşmıştır. Çocuklarımız sıcak bir çatı altında değil, sokaklarda eşyalarının başında nöbet tutmaya mahkum edilmiştir. Artık evlerde huzur kalmamıştır. Önceden ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyen bir toplumken şimdi para hırsı yüzünden ev sahipleri ile kiracılar karşı karşıya gelmiştir” ifadelerini kullandı.
‘MÜLTECİ KONUMUNA DÜŞTÜK’
Barınmanın anayasal bir hak olduğunu ve özellikle asgari ücretli çalışanların bir aylık emekleri karşılığında aldığı maaşlarını ev kiralarına vermek zorunda kaldığını belirten Kiracılar Dayanışması Kurucusu Cengiz Kul ise “Bizim ülkemiz değerli bir ülkeyken kendi ülkemize halk olarak sahip çıkamıyor, bizler mülteci konumuna getiriliyoruz. Ülkemize savaş mağduru olarak gelen yabancılar artık bizleri oturdukları apartmanlarda, mahallelerde istemiyor. Önce geçim derdi, sonra mülteciler Türk halkının kabusu oluyor. Çocuklarımız okullarda sanki yabancı bir ülkedeymiş gibi Rus ve Ukraynalılar tarafından dışlanıyorlar. Bu durum bu şekilde nereye kadar devam edecek. Bizler bugün buraya Antalya'dan kalkıp sorunlarımızı çözüm önerilerimizi ve imzalarımızı TBMM’ye teslim etmeye geldik” dedi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNDULAR
TBMM’de bulunan siyasi partilere dosyalarını teslim ettiklerini belirten Cengiz Kul, “Öncelikle İYİ Parti grup toplantısına katıldık ve Antalya Milletvekili Aykut Kaya’ya çözüm önerilerimizi teslim ettik. Kendisinden mecliste sorunlarımızı dile getirmesi sözünü aldık. MHP milletvekillerimizden Naci Şanlıtürk’e, Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’a, CHP milletvekillerinden Mahmut Tanal’a dosyamızı verip kendilerinden destek sözü aldık. Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ile bir toplantı gerçekleştirip çözüm önerilerimizi içeren dosyamızı ilettik. İktidar partisinin Antalya milletvekillerimizden kimseye ulaşamadık. AK Parti Grup Toplantısı’na katıldık fakat kiralarla ve kiracıların sorunları ilgili bir söz duyamadık. Şunu bir kez daha gördük ki, Antalya milletvekilleri yalnızca seçimden seçime vatandaşı hatırlıyor” ifadelerini kullandı.
İŞTE O ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kiracılar Dayanışması’nın yüksek kira bedelleri, fahiş zamlar ve tahliye taahhüdü ile ilgili yaşanan sorunlara yönelik 36 maddelik çözüm önerilerinden bazıları şu şekilde:
* Boş olarak tutulan evlerı̇n bellı̇ bı̇r süre sonunda kı̇raya verı̇lme zorunluluğu getı̇rı̇lmesı̇
* Konut kı̇ralama ve satışının serbest pı̇yasanın ı̇nsafına bırakılmaması
* Emlak komı̇syonları kı̇racıdan alınmamalı. Komı̇syon bı̇r kı̇ra bedelı̇ olmamalı, yıllık, 6 aylık gı̇bı̇ kı̇ra bedellerı̇ toplu olarak kı̇racıdan talep edı̇lmemelı̇dı̇r.
* Yüksek kı̇ralara karşı bı̇r şı̇kayet hattı oluşturulup süreklı̇ kontrol altında tutulmalıdır.
* Sokağa atılan vatandaşın yardım ı̇stemek üzere arayacağı bir bı̇rı̇m olmalıdır. İnsanlar çocuklarıyla, eşyalarıyla dışarda kalmamalıdır.
* Yabancılara toprak satışı yasaklanmalıdır.
* Toki tarzında evler yapılması ve dar gelı̇rlı̇, emeklı̇, asgarı̇ ücretlı̇ vatandaşa devlet tarafından kı̇raya verı̇lmesı̇
* Beledı̇yelerde konut satış ve kı̇ra tespı̇t komı̇syonları oluşturulmalıdır
* Tahlı̇ye taahhüdü uygulaması kaldırılmalıdır ya da sadece kı̇racı kı̇rasını ödemı̇yorsa, eve zarar verı̇yorsa ve mülk sahı̇bı̇ kendı̇ oturacaksa geçerlı̇ olmalıdır.
* Kı̇ralar bazı ev sahı̇plerı̇ tarafından elden alınmakta veya düşük vergı̇ ödemek ı̇çı̇n yarısını bankadan yarısı elden alınmaktadır. Sonrasında kı̇ramı ödemedı̇ dı̇ye dava açıp kı̇racıyı evden çıkarabı̇lmektedı̇r. Bunu önlemek adına kı̇racı dı̇rek PTT’ye kı̇ra sözleşmesi ile müracaat edı̇p ödemeyı̇ oradan yatırabı̇lmelı̇dı̇r.
* Kı̇ra ödemelerı̇ yanlızca tapu sahı̇bı̇ne yatırılmalıdır.
* Sözleşmeler E-devlet üzerı̇nden yapılmalıdır.
* Konutlar ve ı̇ş yerlerı̇ nı̇telı̇klerı̇ne göre sınıflandırılmalı buna göre boşta olsa kı̇raya verı̇lse de her mülk ı̇çı̇n katlanarak vergı̇ alınmalıdır.
* Tek bı̇r kı̇şı̇nı̇n çok sayıda mülk edı̇nı̇mı̇nı̇ zorlaştırıcı ve caydırıcı tedbı̇rler alınmalıdır. Yı̇ne yabancılar Türk vatandaşı olsa dahı̇ barınma amaçlı sadece tek konut satın alabı̇lmelı̇, toprak devlete aı̇t olmalı, toprak satışına asla ı̇zı̇n verı̇lmemelı̇dı̇r
* Kentsel rantın düzenleme altına alınması ve yeterlı̇ arsa üretı̇mı̇
* Al satçı yetkı̇ belgesı̇z emlakçılar pı̇yasadan temı̇zlenmelı̇dı̇r. Bunun ı̇çı̇n yetkı̇lı̇ ve odaya kayıtlı emlakçılara verı̇len QR kod ı̇le elektrı̇k, su, doğalgaz, ı̇nternet hı̇zmetlerı̇ açtırılmalıdır.
* Kı̇ra bedellerı̇nı̇n serbest pı̇yasa ekonomı̇sı̇ne göre belı̇rlenı̇yor oluşu gelı̇nen noktada ev sahı̇plerı̇nı̇n kı̇ra tespı̇t davası açma haklarını kötüye kullanmaları ı̇le netı̇celenmı̇ş vazı̇yettedı̇r. Kı̇ra tespı̇t davaları kaldırılmalı veya yı̇ne beledı̇yelerde kı̇ra ve konut tespit komisyonlarında belirlenen fı̇yatlara göre hakkanı̇yetle uygulanmalıdır.
* *Toplumda her aı̇lenı̇n tek konutu olacak şekilde ve barınma amacı temel alınarak politikalar tesis edilmelidir, stokçuluk önlenmelidir.
RAMAZAN BOZCA