Yeni Türkiye Buluşmaları Konferans dizisi Korkuteli’nde devam etti. Konferansta darbelere karşı her daim uyanık olunması, demokrasiye de her zaman sahip çıkılması gerektiğine işaret edildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Korkuteli Öğretmenevinde gerçekleştirilen konferansa Büyükşehir Belediyesi Korkuteli Koordinatörü Mahmut Bilgiç, İlçe Hizmet Birimi Müdürü Mustafa Ünlü, Meclis Üyeleri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Moderatörlüğünü Siyaset bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın yaptığı konferansa Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, Çalışma Hayatı Uzmanı Tarkan Zengin ve Yazar/Belgesel Yapımcısı Harun Kaban konuşmacı olarak katıldı.
TEDBİRLİ OLMAMIZ GEREKİR
Harun Kaban yaptığı konuşmada, “Darbe bizim yönetim alanında belirlediğimiz kuralların ihlalinden kaynaklanıyor. Demokrasi ismini verdiğimiz yöntemle işlerimizi hallediyoruz ve burada seçilen yönetir kuralıyla hareket ediyoruz. Fakat bazıları bunu kestirmeden yapmaya çalışır ve bunun nedeni halkın onları talep etmesi değil, mevcut yönetimden duydukları rahatsızlık ve mevcut yönetimden kendilerini üstün görmeleridir. Aslında Türkiye’de darbelerin temel dayanağı buradan çıkar. 17-25 Aralık sonrasında bu bir darbe girişimi dediğimizde abartıyorsunuz diyenler oldu ve tanklar sokağa çıkmadan darbe olmayacağını
söyleyenler oldu. 15 Temmuz’da tanklar sokağa çıktı. Dolayısıyla kural ihlaline siz cevap verirseniz bunun yöntemleri giderek sertleşir. Bizim temel olarak darbe konusunda bir kural ihlali olduğunu görmemiz ve tedbirli olmamız gerekir” şeklinde konuştu.
DEMOKRASİDEN VAZGEÇEMEYİZ
Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş da darbelerin demokrasinin karşıtı ve düşmanı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Demokrasi insanların sahip olduğu birikimi ve potansiyeli net ve açık bir şekilde ortaya çıkarma ortamını sağlamaktadır. İnsan potansiyelini ortaya çıkardığımız takdirde insani gelişme endeksi değer yüzdesi de yükselmiş oluyor. Biz darbeyle demokrasiyi aynı kutuya koymuyoruz, karşıt taraflar olarak belirliyoruz. Demokrasi bizim esasen vazgeçemeyeceğimiz ve mutlaka savunmamız gereken bir kaynak olarak ortaya çıkıyor ki milletimizin de 15 Temmuz da ortaya koymuş olduğu yüksek irade ve bilinç düzeyi bunu çok somut olarak tüm dünyaya ifade etmiş oldu.” HER DAİM UYANIK OLMAMIZ LAZIM
Çalışma Hayatı Uzmanı Tarkan Zengin de konferansta şunları söyledi: “1950 seçimlerinde DP iktidara geldi 1954’de yeniden kazandı 1957 seçimlerinde yeniden kazanınca artık DP’nin iktidardan gitmeyeceğini düşünerek fiili bir darbe yaptılar. Türkiye’de de AK Parti her girdiği seçimi kazanınca aslında fiili bir darbeye süreç bizi götürdü. Halk meydana çıkınca darbeyi başaramadılar. Sizin bu azminiz, gayretiniz iradenize sahip çıkma azminiz olduğu takdirde de bunlar hiçbir zaman başarıya ulaşamayacaklardır. Şunu unutmayalım Türkiye de darbeler parantezi bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Ama bu bir zihniyettir kolay değişemez her daim uyanık olmamız lazım. Bu tür girişimde bulunanlara karşı da mücadele edeceğimizi her zaman ifade etmemiz ve 15 Temmuz’u sürekli anlatmamız gerekir.”
MELİHA TEYZE DUYGULANDIRDI
Konferansın sonunda söz alan 70 yaşındaki Meliha teyze salondakileri duygulandırdı. “Ben o günleri yaşadım. Babam radyoya kulağını dayayıp dinlediğinde biz de başında ağlayarak dinledik. Menderes’in resimleri hala bende durur, biz Menderesi içimizden atamayız. Ben ölene kadar partimin de Tayyip Erdoğan’ında arkasındayım. Onun arkasında olmayacağız da kimin arkasında olacağız” dedi.
TEDBİRLİ OLMAMIZ GEREKİR
Harun Kaban yaptığı konuşmada, “Darbe bizim yönetim alanında belirlediğimiz kuralların ihlalinden kaynaklanıyor. Demokrasi ismini verdiğimiz yöntemle işlerimizi hallediyoruz ve burada seçilen yönetir kuralıyla hareket ediyoruz. Fakat bazıları bunu kestirmeden yapmaya çalışır ve bunun nedeni halkın onları talep etmesi değil, mevcut yönetimden duydukları rahatsızlık ve mevcut yönetimden kendilerini üstün görmeleridir. Aslında Türkiye’de darbelerin temel dayanağı buradan çıkar. 17-25 Aralık sonrasında bu bir darbe girişimi dediğimizde abartıyorsunuz diyenler oldu ve tanklar sokağa çıkmadan darbe olmayacağını
söyleyenler oldu. 15 Temmuz’da tanklar sokağa çıktı. Dolayısıyla kural ihlaline siz cevap verirseniz bunun yöntemleri giderek sertleşir. Bizim temel olarak darbe konusunda bir kural ihlali olduğunu görmemiz ve tedbirli olmamız gerekir” şeklinde konuştu.
DEMOKRASİDEN VAZGEÇEMEYİZ
Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş da darbelerin demokrasinin karşıtı ve düşmanı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Demokrasi insanların sahip olduğu birikimi ve potansiyeli net ve açık bir şekilde ortaya çıkarma ortamını sağlamaktadır. İnsan potansiyelini ortaya çıkardığımız takdirde insani gelişme endeksi değer yüzdesi de yükselmiş oluyor. Biz darbeyle demokrasiyi aynı kutuya koymuyoruz, karşıt taraflar olarak belirliyoruz. Demokrasi bizim esasen vazgeçemeyeceğimiz ve mutlaka savunmamız gereken bir kaynak olarak ortaya çıkıyor ki milletimizin de 15 Temmuz da ortaya koymuş olduğu yüksek irade ve bilinç düzeyi bunu çok somut olarak tüm dünyaya ifade etmiş oldu.” HER DAİM UYANIK OLMAMIZ LAZIM
Çalışma Hayatı Uzmanı Tarkan Zengin de konferansta şunları söyledi: “1950 seçimlerinde DP iktidara geldi 1954’de yeniden kazandı 1957 seçimlerinde yeniden kazanınca artık DP’nin iktidardan gitmeyeceğini düşünerek fiili bir darbe yaptılar. Türkiye’de de AK Parti her girdiği seçimi kazanınca aslında fiili bir darbeye süreç bizi götürdü. Halk meydana çıkınca darbeyi başaramadılar. Sizin bu azminiz, gayretiniz iradenize sahip çıkma azminiz olduğu takdirde de bunlar hiçbir zaman başarıya ulaşamayacaklardır. Şunu unutmayalım Türkiye de darbeler parantezi bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Ama bu bir zihniyettir kolay değişemez her daim uyanık olmamız lazım. Bu tür girişimde bulunanlara karşı da mücadele edeceğimizi her zaman ifade etmemiz ve 15 Temmuz’u sürekli anlatmamız gerekir.”
MELİHA TEYZE DUYGULANDIRDI
Konferansın sonunda söz alan 70 yaşındaki Meliha teyze salondakileri duygulandırdı. “Ben o günleri yaşadım. Babam radyoya kulağını dayayıp dinlediğinde biz de başında ağlayarak dinledik. Menderes’in resimleri hala bende durur, biz Menderesi içimizden atamayız. Ben ölene kadar partimin de Tayyip Erdoğan’ında arkasındayım. Onun arkasında olmayacağız da kimin arkasında olacağız” dedi.