Zafer Partisi Antalya Gençlik Kolları, geçen aylarda meydana gelen ve Türkiye gündemine bomba gibi düşen ‘Yenidoğan’ skandalı için Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı okuyan Gençlik Kolları İl Sekreteri İrem Çakır, elinde bebeklerin patikleriyle sözlerine başlayarak, “Bugün burada bile isteye öldürülen yenidoğan bebeklerimiz için toplanmış bulunuyoruz. ‘Bile isteye’ diyoruz. Çünkü yenidoğan çetesinin mesajlarını kendi gözlerimizle gördük. Yenidoğan çetesinin devletin gün bazlı hesaplanarak ödemesini yaptığı ‘yoğun bakım tedavisi’ kapsamında, ‘sözde tedavi’ uygulaması üzerinden kazanç edebilmek adına 19 özel hastane ve birçok ‘112 Acil’ personelini organize ettiği iddiaları ile yargılama süreçler başlamıştı. Yenidoğan bebeklerini sağlık durumları kötü gösterilerek uzun süre yoğun bakımda tutulduğu ve böylece SGK’dan yüksek meblağda ödeme alındığı, Entübe edilmediği halde entübe gösterilen bebeklerin kayıtları yapılarak durumlarının manipüle edildiği, özellikle Acil Sağlık Hizmetler Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) kurallarına aykırı olarak hasta nakillerinin yapıldığı ve böylece hastanelerin yatak doluluk oranlarının artırıldığı öne sürülüyordu. Olaylardan sonra bu caniliğe susmayan birçok sağlık çalışanımız açıklamalarda bulundu. Olaylara tanık olan sağlık çalışanlarımız ifade vermek için resmen çırpındı. Yenidoğan çetesi ‘Türkiye’nin derin bir yarası’ olarak ortaya çıkarılmışken ne yazık ki Sağlık Bakanından istifa göremedik. Sayın Sağlık Bakanı, yenidoğan çetesi ve sizin istifa etmemeniz ve ‘niyetleri bebekleri öldürmek değildi’ şeklinde skandal açıklamanızı unutmadık, unutmayacağız. Birtek bu açıklama dahi sizin neden bu görevde kalmamanız gerektiğini göstermektedir” diye konuştu.
‘RAHAT UYUYOR MUSUNUZ?’
Süreç boyunca hekimlerden birçok bilgi de geldiğini ifade eden Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet hastanelerinde Suriyeli bebeklerin önceliği olduğu için Türk bebekler genellikle özele sevk ediliyormuş. Biz sayın bakana bu soruyu sorduk cevap alamadık. Sayın Bakan, rahat uyuyor musunuz? Bebekler rüyanıza giriyor mu? Ve istifa etmeyi hala düşünmüyor musunuz? Dünya yıkılsa yenidoğan çetesi tarafından öldürülen bebekleri unutmayacağız. Öldürenler de unutmayacağız, bebeklerimizin öldürülmelerini mümkün kılan Saray rejimini de. Maalesef sistemi denetleyecek olanlar da sistemin bir parçasıydı. 3-5 günlük bebekler öldüren Yenidoğan Çetesi'nin lideri Fırat Sarı da topluma kazandırılan bir PKK'lıydı. Affedildi, okudu, doktor oldu, kundaktaki bebekleri öldürdü. Bu caninin özellikle ‘Türk bebekler ölsün’ dediği mesajları, ses kayıtları çıktı. Biz uyuyamıyoruz! Biz bu olayı unutamıyoruz. Kaç çocuğumuzu daha öldürdüler bilmiyoruz. Eli kanlı teröristleri kundaktaki bebeklerimizle bir araya getiren bu zihniyetten nefret ediyoruz. Bir terörist, organize bir çete ile birlikte Türk çocuklarını katlederek ailelerinin hayatlarını kararttı. Acılı ailelerimizin acısını en derininden paylaşıyoruz.”
‘DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ’
“Bebek katili Yenidoğan Çetesi'nin yargılandığı ilk duruşmaya katılan tek Genel Başkan Ümit Özdağ’dı. Genel başkanımız tutukluluğunun öncesinde de şu an tutuklu olduğu Silivri’den de her seferinde yenidoğan bebeklerimizin ailelerinin adalet mücadelesi için kamuoyu oluşturuyor. Bu olayı duyar duymaz Genel başkanımız Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde Yenidoğan Çetesi ile ilgili yaptığı basın açıklamasında Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun istifasını istemişti. Bugün evlatları, partisinin birer fertleri olarak diyoruz ki ‘Bizler bu davanın takipçisiyiz.’ Hukuksuzca tutuklanan genel başkanımız bugün dışarda olsa yine meydanlarda yenidoğan bebeklerimizin adaleti için haykırıyor olacaktı. Tutuklayarak sesini kıstınız sandınız, lakin meydanlarda bizler varız. Özdağ’ı içeriye, bebek katillerini dışarıya çıkartan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Genel başkanımızın tutukluluğu bebeklerimizin mücadelesini vermemize engel değildir. Türk millet ile birlikte çocuklarımıza sahip çıkacağız.”
(www.akdenizmanset.com.tr)
---