Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri adına ortak açıklamayı SES Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz yaptı. İçöz, “Pandemi dahil yağmurda, çamurda hakkımız olanı talep etmekten vazgeçmeyecek ve her yerde görünen ve görünmeyen emeğimizin karşılığını almak için haykıracağız. Artık oyalanmak istemiyoruz. Siyasi iktidar tarafından bize söz verildiği halde halen düzenleme yapılmayan özlük haklarımız için mücadelemizi sürdüreceğiz. Siyasi iktidar ve hiçbir şekilde sağlık emekçisini görmeyen Sağlık Bakanlığı; yıllardır ekonomik ve özlük haklarımız için bizi görmezden geldi, duymadı, yok saydı. Haklarımızı vermedikleri gibi her geçen gün haklarımızı budayan düzenlemelerle özlük haklarımızı daha da geriye götürdü” dedi.
İzin de alınamıyor
İçöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizi açlık sınırının biraz üzerinde sefalet ücretine mahkum etti. Bunun yanında özlük haklarımızı iyileştirmediği, geliştirmediği gibi değişik ve sözleşmeli istihdam modelleri oluşturarak kadrosuz ve güvencesiz çalışma modeli yarattı. AKP, iktidara gelmesiyle birlikte sağlıkta dönüşüm programını başlatarak sağlık kurumlarını ticarethaneye hastaları da müşteriye dönüştürerek sağlıkta ki yıkım sürecini başlattı. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hizmet sunumunda engel oluşturma ve emeğimizin karşılığını alma konusunda sorunlar yaşattı. Sosyal Hizmet alanında ise bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan emekçilerin var olan sorunları daha da arttı. Buralarda çalışanların vardiya süreleri ve vardiya sayısı farklılıklar göstermekte, dolayısıyla bu farklılık yasal çalışma sürelerini kat kat artırmaktadır. Bunun karşılığında ise ne ücret ne de izin alamamaktadırlar. Bu da çalışanların moral motivasyonunu olumsuz olarak etkilemektedir.
Vefa borcu olarak sahip çıkılsın
Sonuçta; Sağlık ve Sosyal Hizmet alanında AKP, bizlere vadettiği ve verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Covid-19 Pandemisi sürecinde iş yükümüz arttı, çok tehlikeli olan işyerlerimizde uzun çalışma saatleriyle, korunaksız ve korumasız ortamlardaki mesleki risklerimiz daha da ağırlaştı. Halkın sağlığını korumaya, onları yaşatmaya çalışırken yaşamdan kopan yüzlerce sağlık ve Sosyal Hizmet emekçisinin tarifsiz acıları hala yüreğimizde... İktidar hiçbir şey yapmasa da hayatını kaybeden sağlık emekçilerinin geride kalan ailelerine ve çocukları bir vefa borcu olarak sahip çıksın. Bu konudaki görevini yerine getirsin”
Murat ESENTEKİN