KİŞİ VE KURUMLAR GÖREVLERİNİ NİÇİN TAM YAPMAZLAR
Ülkede bu kadar olumsuzlukların olmasının müsebbiplerinden biriside felaket tellalığı yapan, basın ve medyadır. Her olayı tafsilatıyla, ballandıra ballandıra veya ajite ederek anlatıyorlar.
Ben torunlarımın televizyon izlemelerini istemiyorum. Birkaç dakika bu tür haberleri izlemek onların psikolojilerini bozuyor.
Herhangi bir terör olayında, hangi ülkenin televizyon ve haber kanalları parçalanmış insan cesetleri, kan ve gözyaşı veriyor. Bizde en ufak ayrıntıya kadar her şey ortadadır. Hatta bazı ahlaksız basın ve medya ile siyasiler neredeyse teröristleri haklı çıkartacak yayın ve beyanlarda bulunuyorlar. Bazı siyasiler masumların haklarını değil, teröristin hakkını savunuyor.
“Teröristi serbest bırak. O suçsuzdur”. diyor.
Cinayetlere ne demeli?
Kadın, çocuk, öğretmen, doktor, aile vs. cinayetleri her gün ekrandadır.
Bu programları izleyen psikolojik hasta olan adam, karısına: “Bak! seni doğrarım, şişlerim, çocukları öldürürüm. Konuşma fazla lan” diyor.
Öğrenci, öğretmenine” Beni kahraman yapma, amir benim. Bana karışma. Seni mahvederim” diye tehdit ediyor.
Magandalar sağlık çalışanlarını, doktorları dövüyor, “Önce ben” diyor.
Güvenlik güçlerine, asker, polis v.s. saldırılar oluyor. Sanki saldıran haklıymış, yaptığı masum ve makulmüş gibi bir tablo çiziliyor.
Tecavüz ve adam kaçırmanın, çocuk istismarının haddi hesabı yoktur.
Kimseye güven kalmamıştır.
Aile bağlarının koparılması için her şey yapılmakta, fuhuş ve zina meşrulaştırılmaktadır. Ahlak dışı hareketler teşvik ediliyor.
Uyuşturucunun üretim, satış ve kullanımı cazip gösteriliyor. Teşvik ediliyor.
Bir zamanlar sapık inançları olanlar kedileri boğuyordu. Satanistler vardır. Şimdi sokak hayvanlarına işkenceler yapılıyor. İçlerindeki kin ve nefreti kusuyorlar.
Hırsızlığın olağan karşılandığı ülkemizde, basın ve medya en ince ayrıntısına kadar hırsızlıkların metodlarını anlatıyor.
Bunlara artık yabancılarda iştirak ediyor. İnsanlar nasıl dolandırılır. Usul ve metodlarını herkes öğreniyor.
Mafyatik olaylar ise cazip gösteriliyor. Vur, kır, döv, öldür, yarala, yağmala, adam kaçır, cinayet işle. Tutuksuz yargılanırsın.
Silah satıcıları direk ve internet ortamında silah satabiliyor. İsteyen, istediği silahı alabiliyor. Bu hızlı silahlanma nereye gidiyor
Niçin bu teşvik ediliyor?
Adaletin eksik ve yeterli olmadığını hep söylüyoruz.
Her türlü kanunsuzluğu uygulayanlar serbestçe sokakta geziyor.
Ak Parti koalisyon hükümeti değildir. İstediği kanunu çıkartabilir. Neyi bekliyorlar?
Cezalar caydırıcı olmalıdır.
Özetle değerli dostlar, yalan yanlış haber yapan, her türlü olumsuzluğu haber yapıp, teşvik eden, toplumu bataklığa, karanlığa sürükleyenlere, güven ve istikrarı bozanlara kim “DUR!” diyecektir.
RTÜK görevini yapıyor mu?
“Ben imparatorum. Kimse bana karışamaz mı” diyor?
Veya beğenmediği basın ve medyayı eften püften sebeblerle cezalandırıyor mu?
Toplumun sağlığını, güvenliğini, huzurunu ve sosyal barışı sağlamak devletin görevidir. Ana yasanın amir hükmü yerine getirilmiyor. Devlet, kurumları vasıtasıyla bunu yapmalıdır. İmtina etmek, “ Bana ne” demek lüksü yoktur.
RTÜK GÖREVİNİ YAPSIN, YAPMIYORSA SAVCILARI GÖREVE DAVET EDİYORUM.
Kalın sağlıcakla.
GÜNDEM
12 Ocak 2018 - 09:42
RTÜK' e çağrı
GÜNDEM
12 Ocak 2018 - 09:42