Antalya Sessiz Hekimler Platformu, Gazze’deki Şifa Hastanesi saldırısının birinci yıldönümünde tepki göstermek amacıyla Kapalıyol’da Sessiz Yürüyüş'e devam ederek basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı okuyan Dr. Nuri Bozdemir: "Bugün 16 Kasım 2024. Tam bir sene evvel Şifa Hastanesi’ne barbar İsrail ordusu tarafından hava bombardımanı düzenlenmiş ve hastane abluka altına alınmıştı. Şifa Hastanesi Saldırısının birinci yıldönümünde, sessiz yürüyüşümüzün 53. Haftasında Zulme Karşı Duran Doktorlar girişimi ile beraber dünyanın dört bir yanındaki uluslararası hekim topluluklarıyla ortak bir şekilde hazırlanan bildirimizi okumak için toplandık. Bizler, dünyanın birçok yerinde görev yapan hekim ve sağlık çalışanları olarak, Gazze’deki sağlık krizini 1 yıldır büyük bir endişe ile takip etmekteyiz. Sahada çalışan gazetecilerden, Gazze’li meslektaşlarımızdan, insani ve uluslararası yardım çalışmaları yapan kuruluş ve organizasyonlardan bize ulaşan bilgiler, durumun dehşet verici olduğunu göstermektedir" diye konuştu.
'50 BİNDEN FAZLA İNSAN ÖLDÜ'
Gazze’deki ablukanın, insani yardım girişi ve dağıtımına engel olduğuna, yardım ekipleri ve su kaynaklarına yönelik yoğun saldırılarla birlikte kasten organize edilmiş bir kıtlığa sebep olduğunu ifade eden Dr. Nuri Bozdemir şunları kaydetti: "Şu anda nüfusun yüzde 96'sı artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıyadır. Şu ana kadar 42'si çocuk olmak üzere yaklaşık 100 kişinin yetersiz beslenemeden dolayı öldüğü tahmin edilmektedir. Gazze’ nin her yerinde, insansız hava araçlarıyla, keskin nişancılarla, hava ve kara bombardımanıyla sivil çocuklara, kadınlara ve erkeklere yönelik katliamlara tanık olmaktayız. Yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insan İsrail saldırılarında öldürüldü. Yerleşim alanlarının kasıtlı olarak tahrip edildiğine şahit olduk. 400 günü aşkındır evlerinden sürülen, güvencesiz koşullar altında yaşamaya zorlanan insanlar görmekteyiz. Birçok bölgede tahliye emirlerine tanık olmaktayız ve bu durum nüfusun yüzde 90'ının yerinden edildiği Gazze Şeridi'nde göç akışlarına neden olmuştur. Bu bağlamda soykırım savaşının sonuçlarının önlenmesi ve iyileştirilmesinde, sağlık sisteminin, hastanelerin ve sağlık profesyonellerinin rolü önem arz etmektedir."
'SAĞLIK SİSTEMİ YOK EDİLİYOR'
"Ne yazık ki Gazze’de işlenen suçlar bunlarla bitmemektedir. Gazze'de sağlık sistemi kasıtlı olarak yok ediliyor. Yasadışı abluka, tıbbi ekipman ve ilaçların tedarikini etkilemekte ve Gazze’li meslektaşlarımıza yardım etmek isteyen uluslararası tıbbi ve cerrahi ekiplerin erişimini engellemektedir. Sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılar aynı zamanda ve özellikle sağlık tesislerini de hedef almaktadır. Sağlık hizmeti veren yapıların yüzde 89’u çalışamaz hale getirilmiş, Sağlık çalışanlarından 1015’i öldürülmüş, 300’ü gözaltına alınmış ve 5’i gözaltında iken öldürülmüştür. 23 kişi ise hala kayıptır. 1 yıl önce Şifa hastanesine yapılan saldırı sonrasında şöyle düşünmüştük; çok korkunç şeyler yaşandı ve uluslararası toplumun bu katliamlara son vermek için harekete geçmek dışında yapacak bir şeyi kalmadı. Ancak aylar geçtikçe görülen şu ki suçlar sayı ve dehşet olarak sürekli artış gösterdi."
HEKİMLER TALEPLERİNİ SIRALADI
"Sağlık çalışanları ve sağlığı koruyanlar olarak, değerlerimiz, teknik becerilerimiz kadar bizim için önemlidir. Bu soykırıma seyirci kalamayız. Bu nedenle dünyanın her yerinden seslerimizi, sivillerin hedef alınmadığı güvenli koşullarda çalışabilmeyi talep eden Gazze’li meslektaşlarımızın sesleriyle birleştiriyoruz. Bir yılı aşkın süredir uyarıyoruz ve bu uyarılar dikkate alınana kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Uluslararası toplumu ve ilgili yönetimleri Gazze halkının karşılaştığı tehlikeler ile ilgili bir kez daha uyarıyoruz ve şunları talep ediyoruz: Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın. Gazze’deki abluka kaldırılsın. İnsani ve tıbbi yardımlarla beraber tıbbi yardım sağlayacak heyetlerin Gazze’ye girişi sağlansın. Sağlık tesisleri ve sivil altyapı korunup tahrip olanlar yeniden inşa edilsin. Bu sonuçlara ancak, Gazze ve Lübnan'da yaşamı korumaya yönelik uluslararası bir siyasetle İsrail'e yönelik siyasal ve iktisadi yaptırımlar yoluyla ulaşılabilir."
(www.akdenizmanset.com.tr)
---