Grup adına basın açıklamasını Hayvan Hakları Savunucu Caner Aydın okudu. Aydın, öfkeli olduklarına dikkat çekerek, “Bugün direnişimizin 18. günü, günlerdir sokakta yaşayan hayvanlar katledilmesin diye ‘sokaktayım yanındayım’ diyoruz. Öfkeliyiz. Çünkü propaganda makinesi hiç durmadan çalışıyor, medyasıyla, trolleriyle sokaktaki köpeklere karşı nefreti örgütlemeye devam ediyor. Sahte kuduz haberleriyle köpek katliamı meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Urfa’da katliam var. İktidar tarafından örgütlenen nefret bugün Urfa’da katliama dönüştü. Bugün Urfa’da yapılan da hükümetin ve ortaklarının getirmeye çalıştığı katliam yasasının, yasal olmayan bir provasıdır. Ancak Urfa’da yaşananlar bir son değil, dün ortaya çıktı ki Urfa’da olanlar tüm Türkiye’de sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmesine dönük bir provokasyonun adımı. Dün Urfa’da yaşananları yerinde görmek ve katliamın ortasında birkaç köpeği kurtarma çabasına giren arkadaşlarımız polisin baskısıyla karşılaştı. Arkadaşlarımızı Urfa’da keyfi bir şekilde gözaltına aldılar. Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Buket Özgünlü, barınaktan tutanak karşılığı çıkardığı köpekleri Ankara’ya getirdiği için bugün tutuklandı. Buket Özgünlü, ‘Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranmakla’ ve ‘Hayvanları koruma kanununa muhalefet’le suçlanıyor. Gözümüzün içine baka baka kanunu çiğneyen, uydurma gerekçelerle sokak köpeklerini toplatan, öldürtenler Buket’i kanuna uymamakla suçluyor. Bu tutuklama cinayete karşı yaşamı savunanlar dönük bir gözdağıdır. Kimse hayvanları korumaya cesaret edemesin, onlar için ses çıkaramasın istiyorlar. Susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz. Ne kadar baskı yaparsanız yapın, cinayetinize izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
‘AÇIKLAMA BEKLİYORUZ’
‘Aylardır toplattığınız köpekler yasaya uygun bir şekilde aşılanıp, kısırlaştırılıp, alındıkları yere bırakılsın’ diyen Aydın, “Kuduz pozitif vakalarına yönelik raporları halka sunmak zorundasınız. Hiçbir hayvanı kanuna aykırı şekilde toplayamaz, hapsedemez, öldüremezsiniz. Urfa'daki gönüllülerin ilk izlenimi ise şehirde bir köpeğin bile bırakılmadığı yönünde. Belediye başkanlarına soruyoruz. Topladığınız köpekleri nereye götürdünüz? Acımasızca boğazı sıkılan köpeğin videosunu dün hepimiz izledik. Bu muameleye rağmen hala kuyruğunu dostça sallayan dostumuzu nereye götürdünüz? Bunu yapanın belediye görevlisi olmadığı iddia edildi. Urfa'da belediyenin haberi olmadan toplama mı yapılıyor? Bu cinayetleri kimler kimin adına işliyor? Açıklama bekliyoruz. Belediyeye ait barınakta görevli veteriner hekimler toplamadan da katliamdan da habersiz gibi davranıyor. Sizin bu hayvanların sağlığını korumaktan başka işiniz mi var? Hekimlik etiğinden bahsedip gönüllülerin sorularına doğru düzgün yanıt vermeyerek, mesleki duyarlılıklarınızın sorgulanamayacağından bahsediyorsunuz. Dostlarımıza karşı sorumluluklarınızı yerine getirene kadar yakanızdayız. Hesap vermek zorunda değiliz diyorsunuz. Israrla vurguluyoruz; hesap vermek zorundasınız. Asılsız haberlerle insanları kışkırtan medya kuruluşlarına sesleniyoruz. Eserinizle övünüyor musunuz? Kuduz paniği yaratarak masum köpeklerin öldürülmesinin esas sorumlularından biri de sizlersiniz. Dezenformasyonla kitleleri uyutup köpekleri katledemezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz. İktidara sesleniyoruz. Hak savunucularını, gazetecileri asılsız suçlarla parmaklıklar arkasına göndermeye çalışan sizler, 5237 sayılı kanuna uymayarak sürekli asılsız haber yapan bu mecralar için işlem yapacak mısınız? Yoksa halkı kutuplaştırarak birbirine düşman etmeye çalışan bu basın mensupları sizin amaçlarınıza hizmet ettiği için sessiz mi kalacaksınız? Önce ‘başıboş köpek sorunu’ dediniz, sonra ‘köpek terörü’ lafını ortaya attınız. Biz sizin yok etmek istediğiniz her şeye ‘terör’ yaftası yapıştırdığınızı gayet iyi biliyoruz. Bunların hiçbiri tutmayınca kuduz bahanesine sarıldınız. Asılsız saldırı ve kuduz haberleriyle insanlar arasında korku salmaya çalışan, parayla tuttukları trol çeteleri ve derneklerle halkı kin ve düşmanlığa sevk eden, yalnızca hayvanları değil, hayvanseverleri ve hak savunucularını da canavarlaştırıp hedef hâline getiren iktidar, bakanlıklar ve valilikler cevap vermelidir. Bugüne kadar neredeydiniz? Yürürlükte olan 5199 numaralı Hayvanları Koruma Kanunu’na uyacak mısınız? Kanunun hala yürürlükte olduğunun farkında mısınız?” diye sordu.
MURAT ESENTEKİN