Horlama ve uyku apnesi tedavisi için erken tanının önemine vurgu yapan Medstar Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sema Koç, erken dönemde müdahale edilirse, horlamayı önleyici işlemler yapılırsa tedavi başarısının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Doç. Dr. Koç, “Genellikle horlama hastaları, horladıklarını kabul etmez. ‘Ara ara horluyorum’ der. Mutlaka eşinden veya yakınlarından bilgi almak lazım. Esas apneyi yakınları tarifler” dedi.
Günlük hayata yansımları
Doç Dr. Sema Koç, “Apne uyku sırasında nefesin kısa süreliğine durmasıdır. Horlamanın ve apnenin şu açıdan önemi çok büyük. Horlamaya erken dönemde müdahale edilmezse ileride apne dediğimiz nefes durmalarına neden olabiliyor. Nefes durmasında da vücudun oksijensiz kalması söz konusu. Oksijensiz kalmak demek, sabaha kadar vücudunuzun yeteri kadar oksijeni almaması anlamına geliyor. Bunun klinik yansıması yani hastaların şikayetleri genellikle, sabah yorgun uyanmak, gün içi çabuk yorulmalar, efor kapasitesinde düşme, dikkat ve konsantrasyon problemleri, başta ağrı değil ama ağırlık hissi, başka hastalıkları varsa bunların artması şeklinde oluyor. Bunlar da çok önemli problemler ve kişinin günlük hayatına direkt etki eden faktörler” şeklinde konuştu.
Uyku testi yaptırmak gerekiyor
Fazla kilonun horlama ve apne hastalığı riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Sema Koç, “Horlama hastasına erken dönemde yakalamak bir şans. Genellikle horlama hastaları, horladıklarını kabul etmez. ‘Ara ara horluyorum’ der. Mutlaka eşinden veya yakınlarından bilgi almak lazım. Esas apneyi yakınları tarifler. Bunun yanı sıra uyku testi yaptırmak gerekiyor. Hastalar bir gün hastanede kalıyorlar ve bu testle uykuda ne oranda horlama var, apne dediğimiz nefes durmaları ne oranda oluyor, vücut bu apne sırasında ne kadar oksijensiz kalıyor, bu nefes durmaları sırasında aritme dediğimiz kalpte ritim bozuklukları oluyor mu, uyku sırasında kas hareketleri nedir, bunların hepsi uyku boyunca tespit ediliyor. Uyku testinin ve bizim endoskopik muayenemizin bulguları sonucunda hastaların tedavisine karar veriyoruz” dedi. Tedavi süreci Tedavi sürecinden de bahseden Koç, “İlaç tedavisi, cerrahi tedavi ve yardımcı cihaz tedavileri olmak üzere 3 tür tedavi yöntemi var. Yardımcı cihaz tedavisi, halk arasında maske olarak bilinen cpap ya da bipap cihazları veya ağız içi apareylerle uyuma şeklinde oluyor. Cerrahi müdahaleler öncesi muhakkak uyku testi yapılmalı ve endoskopik tedavisi sonucunda cerrahiden fayda görüp görmeyeceğine öyle karar verilmeli. Cerrahisinde burunda kemik eğirliliği varsa bu düzeltilmeli, bu kemik eğriliği ameliyatında estetik ameliyat eklenebilir de buna hekim ve hasta beraber karar veriyoruz. Küçük dil yumuşak damağa yönelik cerrahiler yapılabilir. Küçük dil cerrahilerini artık yeni teknikle yapıyoruz. Küçük dile kesinlikle zarar vermiyoruz. Küçük dili kesip atma işlemi kesinlikle yapmıyoruz. Çünkü küçük dil uyku reseptörlerinin çok yoğun bulunduğu bir yapı. Yutma, nefes alma ve boğazdaki balgamın temizlenme mekanizmasında oldukça önemli görevleri var. Bu nedenle küçük dile zarar vermeden cerrahi müdahaleleri yapıyoruz” dedi.
Fazla kilonun horlama ve apne hastalığı riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Sema Koç, “Horlama hastasına erken dönemde yakalamak bir şans. Genellikle horlama hastaları, horladıklarını kabul etmez. ‘Ara ara horluyorum’ der. Mutlaka eşinden veya yakınlarından bilgi almak lazım. Esas apneyi yakınları tarifler. Bunun yanı sıra uyku testi yaptırmak gerekiyor. Hastalar bir gün hastanede kalıyorlar ve bu testle uykuda ne oranda horlama var, apne dediğimiz nefes durmaları ne oranda oluyor, vücut bu apne sırasında ne kadar oksijensiz kalıyor, bu nefes durmaları sırasında aritme dediğimiz kalpte ritim bozuklukları oluyor mu, uyku sırasında kas hareketleri nedir, bunların hepsi uyku boyunca tespit ediliyor. Uyku testinin ve bizim endoskopik muayenemizin bulguları sonucunda hastaların tedavisine karar veriyoruz” dedi. Tedavi süreci Tedavi sürecinden de bahseden Koç, “İlaç tedavisi, cerrahi tedavi ve yardımcı cihaz tedavileri olmak üzere 3 tür tedavi yöntemi var. Yardımcı cihaz tedavisi, halk arasında maske olarak bilinen cpap ya da bipap cihazları veya ağız içi apareylerle uyuma şeklinde oluyor. Cerrahi müdahaleler öncesi muhakkak uyku testi yapılmalı ve endoskopik tedavisi sonucunda cerrahiden fayda görüp görmeyeceğine öyle karar verilmeli. Cerrahisinde burunda kemik eğirliliği varsa bu düzeltilmeli, bu kemik eğriliği ameliyatında estetik ameliyat eklenebilir de buna hekim ve hasta beraber karar veriyoruz. Küçük dil yumuşak damağa yönelik cerrahiler yapılabilir. Küçük dil cerrahilerini artık yeni teknikle yapıyoruz. Küçük dile kesinlikle zarar vermiyoruz. Küçük dili kesip atma işlemi kesinlikle yapmıyoruz. Çünkü küçük dil uyku reseptörlerinin çok yoğun bulunduğu bir yapı. Yutma, nefes alma ve boğazdaki balgamın temizlenme mekanizmasında oldukça önemli görevleri var. Bu nedenle küçük dile zarar vermeden cerrahi müdahaleleri yapıyoruz” dedi.