Türkiye’de sokak köpekleriyle ilgili tartışmalar son dönemde şiddetini artırdı. Toplumu ikiye bölen tartışmalara Antalyalı hayvan severler de katıldı. Dün Attalos Heykeli önünde bir basın açıklaması yapan Akdeniz Hayvan Severler Derneği Başkanı Berrin Özkan, yetkililer ve sokak köpekleri aleyhine içerik paylaşan sosyal medya hesaplarının 'çözüm' olarak sunduğu sokak köpeklerinin barınaklara kapatılması önerisinin çözüm olamayacağını söyledi. Özkan, belediyelerin kısırlaştırma merkezleri kurarak eşzamanlı olarak yapılacak çalışmalarla bir yıl içerisinde 3 milyon sahipsiz sokak hayvanının kısırlaştırılabileceğini belirtti. 2001 yılında çıkan kanun öncesine kadar belediyelerin 100 yıla yakın süre boyunca sokak hayvanlarını zehirlediğini vurgulayan Özken, “Belediyeler, bütçelerine resmen zehir ödeneği koyarak 100 yıla yakın bir süre 2004 yılına kadar sokak hayvanlarını zehirleyerek ve vurarak öldürdüler. Buna rağmen üreme ve sayı kontrol altına alınamadı” dedi.
KATLİAM VE ÜREME DÖNGÜSÜ
2004 yılında DSÖ’nün tavsiyesi ile kısırlaştırma ana hükümlü Hayvanları Koruma Kanunu’nun çıktığını hatırlatan Özkan, “Bu kanun sahipsiz hayvanları yönelik bakımevi kurma ve kısırlaştırma görevlerini doğrudan belediyelere verdi. Kanun sonrası 19 yıllık süreçte bakımevi kurmayıp kısırlaştırma yapmayan belediyelerin toplayıp başka yerlere atmaları da çözüm olmadı. Fakat yasada belediyeler üzerinde bir idari yaptırım olmadığı için toplam 1389 belediyenin yaklaşık 1200 ünde 19 yıl geçmiş olmasına rağmen hala bakımevi kısırlaştırma merkezi yok. Bakımevi olanlar da göstermelik sayılar ile kısırlaştırma yaptı veya hiç yapmadılar. Türkiye’nin en büyük ve zengin belediyeleri bile hala daha yeterli kısırlaştırma yapmıyorlar. Belediyeler kısırlaştırma yapmayıp hayvanlar çoğalıp vatandaş şikayet ettikçe toplarken birazını öldürüp kalanları başka şehirlere kırsala köylere atıyorlar. Yani bir katliam ve üreme döngüsü artarak devam etti ama bu da çoğalan hayvan sayısına çözüm getirmedi” ifadelerini kullandı.
HAYVAN SAYISINDA PATLAMA
Nüfusu yüksek şehirlerde kurulan bakım evlerinin de sorunu çözmediğini belirten Özkan, “Bu dönemde büyük yaşam alanlı bakım evleri kuran Konya, Balıkesir, Denizli, Samsun, Trabzon, İstanbul, İzmir, Ankara, Aydın, Gaziantep, Erzincan, Kocaeli, Mersin ve Beykoz gibi şehirlerde sokak hayvanı sayısı patlayarak artmaya devam etti. Çünkü bakım evlerine götürmek bahanesi ile kendi sınırları dışına çıkarıp daha kolayca kırsala başka şehirlere atmaya devam ettiler, yani büyük yaşam alanlı bakım evlerini kılıf olarak kullandılar. Hem şehir merkezlerinde hem de ilçe ve beldelerde köpek nüfusu patlayarak arttı ve artmaya da devam ediyor. TBMM Hayvan Hakları Komisyonu’nun raporunda ‘Nüfusu 25.000 üstünde olan bütün belediyelerin kendi sınırları dışına hiçbir kılıf ile hayvan çıkarmaması için, kendi sınırları içinde kısırlaştırma üniteleri, bakım evleri kurmaları’ yer almasına rağmen, bu madde maalesef yeni 7332 Sayılı Yasada yer almadı ve belediyelere 3-4 yıla yakın süreler daha verilerek ötelendi. Nüfusu 75 bin üstü belediyeler bu yılın sonuna kadar bakım evlerini kurmak zorundalar fakat yıl bitmesine rağmen hiç biri hala daha bakım evi kurmuş değil” diye konuştu.
‘BELEDİYELER BİRBİRİNE ATIYOR’
Siyasilerin ve bürokratların göz ardı ettiği kırsalda korumacı köpek gerçeğine de değinen Özkan şöyle devam etti: “Bu gün göz ardı edilen bir Türkiye Gerçeği var. Anadolu ve Trakya’da on milyonlarca tarım, hayvancılık, ziraatla uğraşan milyonlarca vatandaş ve ayrıca 18 binden fazla köyde yaşayan yine milyonlarca köylü vatandaş var. Bunların büyük çoğunluğunun bahçesini, evini, davarını, malını, ekinini korumak için yüzbinlerce sahipli korumacı köpeği var. Bunların hayvanları çiftleşip doğurdukça, sahipleri bu yavruları ve çevredeki diğer köy köpeklerini torbalayıp en yakın ilçe veya beldeye bırakıyorlar. Belediyelerin yüzde 99’u birbirine köpek atmalardan şikayetçidir. Anadolu’da bütün hayvanlar yok edilse bile, bu köylerden ve tarım ziraat hayvancılık ile uğraşanlardan gelen hayvanlar en kısa zamanda yine sokakları kırsalı dolduracak. Yeni çıkan 7332 Sayılı kanunda bu hususa yönelik bir tedbir veya çözüm yer bile almamıştır. Bu tür sahipli köpekler için eğer kırsalda ve nüfusu 25 bin üstü ilçelerde kısırlaştırma sağlanırsa, Tarım Bakanlığı’nca kurulacak sistem dahilinde bu tür yarı sahipli korumacı köpekler de kısırlaştırılsa ve ilçeye beldeye bırakılan köpekler de kısırlaştırılmış olacağı için sayı artmayacaktır.”
‘İKİ YILDA SORUN ÇÖZÜLEBİLİR’
“DSÖ’nün varsayımsal verilerine göre, bir yerleşim biriminde nüfusun yüzde 4-5’i civarında sahipsiz hayvan bulunuyor. 80 Milyon nüfusta bu sayı 5 milyon civarında olması öngörülmüştür. Bunun 1.5 milyonu kedi olarak varsayılmış ve köpek nüfusunun 3.5 milyon olduğu tahmin edilmiştir. Türkiye’de 916 ilçe var ve bu ilçelerde her gün 10 kısırlaştırma yapılsa, 9160 kısırlaştırma bir günde yapılır. Böylece bir yılda 2.198.400 kısırlaştırma sadece ilçelerde olabiliyor. İller ve büyükşehirler ile büyük ilçeler günde 30-50 köpek kısırlaştırmasına sahipler. Bu bağlamda, 81 büyükşehir ve il, günde ortalama 50 şer kısırlaştırma yapsalar bu da 12 ayda 960.000 kısırlaştırma il ve büyükşehirlerde olur. Bu bağlamda, bir yılda yaklaşık 3.000.000 civarında köpek kısırlaştırılır ve köpek nüfusu hızla azalmaya başlar. DSÖ nün verilerine göre düzenli kısırlaştırma ile bir yılda yaklaşık 3 milyon hayvan iki yılda 6 milyon hayvan kısırlaştırılmış olacak. Yani sokakta kısırlaştırılmamış hayvan kalmayacak. Sokak köpeklerinde çevresel faktörler, genetik faktörler beslenme, ezilme, hastalıklar vs den dolayı ortalama ömür 2 yıl gibi hesaplanmıştır. Her yıl yüzde 30 civarında azalma ile iki yılın sonunda yüzde 60 azalma olacak ve üç yılın sonunda üreme tamamen kontrol altına alınmış olacaktır.”
RAMAZAN BOZCA
GÜNDEM
03 Eylül 2023 - 17:40
Tek çözüm kısırlaştırma
Son zamanlarda sayıları iyice artan sokak köpekleri ile ilgili tartışmalar sürerken, Antalyalı hayvan severler sorunun tüm belediyelerce organize bir kısırlaştırma ile sorunun çözülebileceği önerisini getirdi.
GÜNDEM
03 Eylül 2023 - 17:40