Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Antalya Kitap Fuarı, protokol üyelerinin kurdele kesmesiyle resmen başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Cam Piramit’te düzenlenen 25 Ekim- 3 Kasım tarihleri arasında devam edecek olan 14’üncü Antalya Kitap Fuarı’nda protokol üyeleri kırmızı kurdele kesti. Açılışa Prof. Dr. İlber Ortaylı, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Nail Kamacı, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Av. Büşra Özdemir ve yerel halk katıldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek adına konuşan Özdemir, “Öncelikle TUSAŞ Kahraman Kazan Tesisleri'nde yaşanan hain terör saldırısında kaybettiğimiz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Başkanımızın büyük gayretleriyle pandemi dönemi dahil aralıksız devam eden ve belediyeliyle düzenlenen Türkiye'nin en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan Antalya Kitap Fuarı'nı bu yılda kitapseverlerle buluşturuyor olmanın haklı gururunu yaşadığımızı ifade etmek istiyorum” dedi. Açılış konuşmasının ardından söz alan Vali Şahin başsağlığı diledi ve bölücü terör bizi daha da biler, kararlı hale getirir. Asla yıldıramaz ifadelerini kullandı. Konuşmasının devamında Ziya Gökalp’in millet tanımından bahseden ve İlber Ortaylı ile anısını anlatan Şahin şunları söyledi:
‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’
“Türk milleti çok sağlam temellere oturtulmuş bir ideolojiyle kurulmuş bir devletin sahibi bir millettir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Buraya gelmeden hemen önce hocam Ziya Gökalp'in vefatının yüzüncü yılı münasebetiyle Akdeniz Üniversitesi'nde bir etkinlik vardı. Oradan geliyoruz. Ziya Gökalp'in millet tanımında ortak kültür, ortak gelecek tasavvuru, ortak ahlak ve ortak estetik anlayışı var. Kan bağı yok. Çünkü bir mefkure etrafında toplanıyorsunuz. Ziya Gökalp kanı diyor, atlarda ararlar diyor. İnsanlar diyor, birbirine duygularla bağlanır, ruhla bağlanır diyor. İşte bu millet bu sayede ayakta duruyor. İşte Atatürk'te bu düşüncenin meyvesi olarak ne mutlu Türk'üm diyene dedi. Kuruluş formülünü açıkladı.”
‘DEVAMI GELİŞEREK GELMELİ’
“Mülkiye'de 3 ve 4’üncü sınıfta dersini alma şerefine erdiğim İlber Ortaylı hocamız Türk İdare Tarihi dersine geliyordu. Dersinde dedi ki böyle idarecilik olmaz. Önce coğrafya bileceksiniz dedi. Ayrıca iyi bir idareci mutlaka ve mutlaka iyi bir okur olmalıdır. Gerçekten iyi bir entelektüel iyi bir idareci olur. İyi bir entelektüel iyi bir doktor olur. İyi bir mühendisi olur. İyi bir öğretmen olur. Ne olursanız olun iyi bir okur olmanız lazım. İşte bu kitap fuarı bu işe yarar. Ben Büyükşehir Belediye'mizi on dört yıldır büyük bir emekle buralara taşıdıkları için kitap fuarını tebrik ediyorum. Ellerinize sağlık. Devamı mutlaka büyüyerek gelişerek gelmeli diyorum.”
‘ANTALYA TOPLAMA BİR ŞEHİR’
Bir diğer konuşmacı olan İlber Ortaylı ise opera, orkestra, tiyatro gibi önemli unsurların önemine dikkat çekti. Ayrıca Antalya’nın toplama bir şehir olduğunu dile getiren ve en önemli değerinin turizm değil tarihi olduğunu ifade eden Ortaylı şu şekilde konuştu: “Bugün 14’üncüsünü kutladığımız bu fuara birkaç kere daha katıldım. Antalya için bir ilerleme olarak görüyorum. Bundan sonraki kademe devamlı tiyatro salonları opera ve orkestradır. Çünkü artık bazı dallarda kuvvetini ispat etmiş Akdeniz Üniversitesi'nin kalabalık sayıdaki öğrencisi ve bütün Antalya tam manasıyla toplama bir şehirdir. Türkiye'nin dört tarafından ama özellikle büyük şehirlerden emeklilik veya sağlık nedeniyle buraya gelmişlerdir. Bunlara hitap edecek kurumlar gereklidir. Yani burasını turizm merkezi olarak göremeyiz. Bugün ki turizm anlayışını değiştirmemiz lazım. Burası ne Yunanistan ne İtalya ne İspanya sahillerimiz bize bile yetmiyor.
‘TÜM ÜLKELERDEN FAZLA’
“Ne İspanya Roma İmparatorluğu'nun kuzeydeki büyük kıtaları ne İtalya İmparatorluğu'nun merkezi ne de Helenizm'den beri Yunanistan Türkiye'deki kadar Asar-ı Atika'ya sahip. Bizim amfi tiyatrolarımızın sayısı bile bu üç memlekettekinden daha fazla. Şimdi bakın batınızda Demre'de yani eski Mira'da muhteşem bir tiyatro daha ayağa kalkıyor. İnşallah oralarda da orkestra konserleri dinleyeceğiz. Yani bütün mühim mesele gelen insanların burayı hakikaten sevmesi. Burası çok önemli bir coğrafya. Biraz etrafı gezerseniz görürsünüz. Kitap sergisinin dışında da böyle biraz etrafa bakınız. İnşallah daha sık sık görüşürüz.”
Oğuzhan BOZAĞAÇ